-
1 säen
ekmek (tohum) -
2 streuen
ekmeksaçmakserpmek -
3 Brot
Brot n <Brots; Brote> ekmek; (Brotlaib) somun; fig (Lebensunterhalt) sein Brot verdienen ekmeğini kazanmak; -
4 Brot
-
5 säen
säen ['zɛ:ən]vt ekmek;Hass/Zwietracht \säen nefret/ikilik tohumları ekmek;dünn gesät sein seyrek ekilmiş olmak; -
6 Semmel
-
7 Brot
n.ekmekekmek -
8 abhängen
abhängen1 v/t <-ge-, h> fig fam ekmek -
9 bebauen
-
10 Belag
Belag m <Belags; Beläge> (Schicht) tabaka; (Fußbodenbelag) yer döşemesi; (Straßenbelag) kaplama; (Bremsbelag) (fren) balata(sı); (Zungenbelag) pas; (Zahnbelag) plak, tartar; (Brotbelag) ekmek üzerine sürülen tereyağı vs, konan peynir vs -
11 bepflanzen
bepflanzen v/t <o ge-, h> (mit) -e (bş-i) dikmek/ekmek -
12 bestellen
bestellen v/t <o -ge-, h> Waren, Speisen sipariş etmek; Zimmer, Karten ayırtmak; Taxi çağırmak;jemandem eine Nachricht bestellen b-ne bir haber iletmek;kann ich etwas bestellen? bir mesaj/not bırakmak ister misin(iz)?; AGR Feld, Garten ekmek, işlemek;es ist schlecht um sie bestellt onun durumu kötü; -
13 bestreuen
bestreuen v/t <o -ge-, h>: mit Sand bestreuen -in üstüne kum serpmek;mit Zucker bestreuen -in üstüne şeker ekmek/serpmek -
14 bewirtschaften
bewirtschaften v/t <o -ge-, h> Hof, Gaststätte usw işletmek; AGR Land, Boden işlemek, ekmek -
15 bröckeln
1. v/i <sn> (zerfallen) ufalanmak;das Gestein bröckelt kaya ufalanıyor;(sich ablösen) der Putz bröckelt von der Wand duvarın sıvası dökülüyor2. v/t <h>: Brot in die Soße bröckeln -in suyuna ekmek doğramak -
16 Brotbelag
Brotbelag m ekmek üstüne veya arasına konan her şey -
17 Brötchen
Brötchen n <Brötchens; Brötchen> küçük ekmek -
18 Brotkasten
Brotkasten m ekmek kutusu -
19 Brotkorb
Brotkorb m ekmek sepeti -
20 Brotmesser
Brotmesser n ekmek bıçağı
См. также в других словарях:
ekmek — èkmek m <N mn eci> DEFINICIJA reg. uskislo pečeno tijesto; kruh ONOMASTIKA pr. (prema zanimanju): Ekmèdžija ETIMOLOGIJA tur … Hrvatski jezični portal
ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek — bir şey ekmek I, 64, 168 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Ekmek kadayıfı — Ekmek kadayıfı, ekmek kataif, ekmek kataifi ( tr. ekmek kadayıfı) is a Turkish bread pudding dessert, also found in Greece and called simply εκμεκ ekmek. It is usually served with kaymak, a kind of clotted cream.In Turkey, it is considered to… … Wikipedia
ekmek kapısı — is. Geçim sağlayan iş yeri Banka tıkır tıkır işlemekte, üstelik kasabanın yeni yetmelerine ekmek kapısı olmaktadır. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek kırıntısı — is. Ekmek kesilirken veya bölünürken sonra dökülen parçacıklar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek küfü — is., bit. b. Ekmek, peynir vb. besinler üzerinde doğal olarak gelişen asklı mantar (Penicillium crustaceum) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek mayası — is. Ekmek yapımında hamurun mayalanmasını sağlayan madde … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek parası — is. Geçimi sağlayan para veya kazanç Ekmek parası için sabahtan akşama kadar yazmak zorunda. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek ufağı — is. Ekmek kırıntısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek elden su gölden — kendisi çalışmayıp başkasının kazancıyla geçinme durumu anlamında kullanılan bir söz Ekmek elden su gölden hazır parayla yaşayan tuzu kurular sözümüzün dışında. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük