-
1 daha çok
prep. out* * *1. more 2. more of a -
2 daha çok
a) more b) mainly -
3 daha çok istekle
as soon as not -
4 daha çok dayanmak
v. outlast, outlive -
5 daha çok istemek
v. like better -
6 daha çok kazanmak
v. better oneself -
7 daha çok kâr etmek
v. outsell -
8 daha çok parlamak
v. outshine -
9 daha çok satmak
v. outsell -
10 daha çok sevilen
v. better loved -
11 daha çok sevmek
v. like better -
12 giderek daha çok
increasingly -
13 geceleri daha çok acıyor
It hurts more at night. -
14 hakkında daha çok şey bilmek
v. have the advantage of smb. -
15 daha
"1. so far, until now, still, yet, only. 2. more, in addition. 3. more, -er; a lot -er. 4. plus. -sı moreover. - çok more. - daha? colloq. And so? - iyi better. - iyisi can sağlığı! colloq. One couldn´t ask for more! - kötü worse. - neler! colloq. What next!/How absurd! - sonra 1. later; after. 2. afterwards. -sı var. That´s not all./There´s more to come." -
16 çok daha fazlasıyla
and a lot more -
17 çok daha
adv. a great deal, much more, far better -
18 çok daha fazla
adv. much more -
19 çok daha iyi
adv. heaps better, head and shoulders above, streets ahead of, all the better -
20 den çok daha büyük
much grater than
- 1
- 2
См. также в других словарях:
çok uluslu — sf. 1) İki veya daha çok ulusla ilgili olan (sanayi veya ticaret) 2) Çeşitli ulusların katılımıyla oluşturulan (ortaklık) Çok uluslu şirketler … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok karılılık — is., ğı, top. b. Bir erkeğin yasalara uygun olarak aynı zamanda iki veya daha çok sayıda kadınla evli olabildiği evlilik biçimi, polijini … Çağatay Osmanlı Sözlük
bu abdestle daha çok namaz kılınır — bir tutum veya davranışın etkisi sürekli olur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
balcı kızı daha tatlı — güzel mal satan kimselerden alınan şeyler daha çok hoşa gider anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur — kavak ağacının yaprakları tepeden dökülmeye başlar, aşağıdakiler daha sonra dökülürse o yıl kış çetin olur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
az söyle, çok dinle — kişinin gereksiz konuşmaktansa az konuşması ve konuşulanları dinlemesi daha iyidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
adam olana çok bile — layık olmadığı, hak etmediği hâlde kişinin beklentisi daha fazla olduğu durumlarda kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
EŞMEL — Daha şâmil. Çok şeyleri içine alan. Daha çok kaplamı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AHMED — Daha çok hamdeden. * Çok övülmeğe ve medhedilmeğe lâyık. * Çok sevilen. Beğenilmiş. * Hz. Peygamber in (A.S.M.) bir ismi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EGARR — Çok parlak ve kıymetli. Beyaz şey. * İşi güzel ve hatırlı olan kimse, aziz ve şerefli. (Müennesi daha çok müsta meldir: Şeriat ı Garrâ gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EŞBEH — Daha çok benzeyen. Pek benzeyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük