-
1 olmayacak
'olmayacak nicht durchführbar; Worte unpassend, ungehörig;olmayacak duaya amin demek auf das Unmögliche hoffen -
2 ólmayacak
1) невозмо́жный, неосуществи́мыйólmayacak hayaller — неосуществи́мые мечты́
2) неуме́стный; неприли́чный; непристо́йныйólmayacak sözler söyledi — а) он говори́л непристо́йности; б) он расска́зывал ба́сни / небыли́цы
ólmayacak şeyler yapmak — вытворя́ть бог зна́ет что
••ólmayacak duaya âmin demek — погов. говори́ть "ами́нь" моли́тве, кото́рая не бу́дет соверша́ться
-
3 olmayacak
interj. no dice -
4 olmayacak
محالمستحيلمستصعب -
5 olmayacak
1. محال [مُحَال]Anlamı: gerçekleşmesi imkansız2. مستحيل [مُسْتَحِيل]Anlamı: gerçekleşmesi imkansız3. مستصعب [مُسْتَصْعَب]Anlamı: gerçekleşmesi imkansız -
6 olmayacak
"unseemly, unsuitable; impossible, improbable" -
7 olmayacak
1. unseemly, unsuitable, improper. 2. impossible. - duaya amin demek to hope for the impossible. -
8 olmayacak hayal
n. will o' the wisp -
9 olmayacak işe kalkışmak
bang one's head against a wall, run one's head against a wall -
10 olmayacak şeyin peşinden koşma
wild goose chase -
11 olmayacak duaya amin demek
to square the circle -
12 gerçek olmayacak istek
n. pipe dream -
13 kimseye muhtaç olmayacak kadar gelir
n. independenceTurkish-English dictionary > kimseye muhtaç olmayacak kadar gelir
-
14 korkak
1. خائف [خائِف]2. خواف [خَوَّاف]3. رعديد [رِعْدِيد]4. رعش [رَعِش]5. فرق [فَرِق]6. فزعة [فُزَعَة]7. فشل [فَشِل]8. متخوف [مُتَخَوِّف]9. متهيب [مُتَهَيِّب]10. يراع [يَرَاع] -
15 mümkün
возмо́жный* * *мо́жно, возмо́жноmümkün olduğu kadar — наско́лько возмо́жно, по возмо́жности
mümkün olduğu kadar çabuk — как мо́жно быстре́е
mümkün olmayacak bir şey — невозмо́жная вещь
pek mümkündür — вполне́ возмо́жно
-
16 uğraşmak
занима́ться* * *1) до́лго и мно́го занима́ться чем; мно́го труди́ться над чемbu olmayacak bir iş değil, ancak çok uğraşmak ister — э́то выполни́мое де́ло, но ну́жно мно́го потруди́ться
benim başka işlerim var, bununla uğraşamam — у меня́ други́е дела́, я не могу́ вози́ться с э́тим
-
17 olmak
1. v/i sein; werden; entstehen; werden zu; geschehen; reif werden; fertig werden; angebracht sein; Zeit dauern; vergehen; fam betrunken sein, voll sein;o senin ne(yi)n oluyor? wie ist er mit dir verwandt?;o benim yeğenim oluyor er ist mein Neffe; sie ist meine Nichte;anne oldu sie wurde Mutter;akşam oluyor es wird Abend;doktor olmak Arzt werden;şarap sirke olmuş der Wein wurde zu Essig;ekin oldu das Getreide wurde reif;çay oldu der Tee ist fertig;böyle iş olmaz so etwas geht nicht ( oder ist nicht angebracht);iki yıl oldu es ist zwei Jahre her;sen adamakıllı olmuşsun fam du bist ganz gehörig voll-in bilgisi olmak Wissen erwerben;ev onun oldu das Haus wurde seins, er erwarb das Haus;öksürük olmak Husten bekommen;yarın misafirimiz olacak morgen werden wir Gäste haben, morgen bekommen wir Besuch3. (-den) verlieren, fam loswerden;işinden oldu er hat seine Arbeit verloren, er ist entlassen worden; kommen, stammen aus4. (-e) jemandem passen: bu ayakkabı size olur diese Schuhe passen Ihnen -
18 şey
şey Sache f, Ding n; Angelegenheit f; Unterbrechung hm …; wie bitte?; für einen vergessenen Namen Dingsda m, f;bir şey etwas;bir şey değil nichts;kötü bir şey etwas Schlechtes;anlaşılmaz şeyler etwas Unverständliches;kötü bir şey değil nichts Schlechtes;bir şey kalmamış es ist nichts mehr da;bir şey değil! keine Ursache!, bitte sehr!;bir şeyler (irgend)etwas zu essen usw;çok şey! Donnerwetter!;olmayacak bir şey! ein Ding der Unmöglichkeit!
См. также в других словарях:
olmayacak duaya âmin demek — gerçekleşmeyecek, sonuç vermeyecek işlerle uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bolmagu — olmayacak (iş vb.) § boldiñ erinç ; olmayacak bir şey oldun III, 245 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
masal gibi — olmayacak biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıntıya (veya akıntıya karşı) kürek çekmek — olmayacak bir iş uğrunda boşuna çabalamak Ancak bugün anlıyoruz ki Mithat Paşa dan beri o kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinekten yağ çıkarmak — olmayacak şeylerden yararlanmaya çalışmak Elverişli durumların kokusunu hemencecik alıyor, sinekten yağ çıkartmasını biliyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğrisi doğrusuna gelmek — olmayacak gibi görünen bir iş, bir girişim, rastlantı sonucu olumlu bitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öküzün altında buzağı aramak — olmayacak sebeplerle suç ve suçlu bulma çabasında olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavak da nar bitermi? sularsan daha iyi biter — olmayacak bir işi, bir büyük veya amiri dediği için kabullenmek … Beypazari ağzindan sözcükler
yoktan yonga koparmak — olmayacak bir işi başarmak … Beypazari ağzindan sözcükler
Republic Protests — The April 14, 2007 protest in Ankara crowding the Ceremonial Plaza of Anıtkabir, the mausoleum of the founder of modern Turkey, Mustafa Kemal Atatürk The Republic Protests (Turkish: Cumhuriyet Mitingleri) were … Wikipedia
Kavak Yelleri — Seriendaten Originaltitel Kavak Yelleri Produktionsland Türkei … Deutsch Wikipedia