-
1 восполнить
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > восполнить
-
2 дополнять
tamamlamak,bütünlemek* * *несов.; сов. - допо́лнитьtamamlamak; bütünlemekизда́ние 2-е, допо́лненное — genişletilmiş 2. baskı
допо́лнить слова́рь — sözlüğü genişletmek
••дополня́ть друг дру́га — birbir(ler)ini tamamlamak / bütünlemek
-
3 дорисовывать
tamamlamak* * *несов.; сов. - дорисова́тьдорисова́ть карти́ну — тж. перен. tabloyu tamamlamak
-
4 восполнять
tamamlamak,telafi etmek* * *несов.; сов. - воспо́лнитьtamamlamak; telafi etmekвоспо́лнить поте́ри — kayıpları telafi etmek
-
5 довершать
-
6 доделывать
tamamlamak* * *несов.; сов. - доде́латьостально́е доде́лаем за́втра — kalanını / gerisini yarın yaparız
тут доде́лывать не́чего — bunun tamamlanacak bir eksiği yok
та рабо́та всё ещё не доде́лана — o işin gerisi halâ alınmadı
-
7 завершать
tamamlamak,sona erdirmek,sonuçlandırmak* * *несов.; сов. - заверши́тьtamamlamak; sona erdirmek; sonuçlandırmak -
8 укомплектовать
tamamlamak,doldurmak* * *сов.tamamlamak, doldurmakка́дры преподава́телей укомплекто́ваны — öğretim üyesi kadrosu dolmuştur
ро́та укомплекто́вана — bölüğün kadrosu tamamlanmıştır
-
9 довершить
-
10 укомплектовать
tamamlamak, komple yapmak, takım yapmak, bütünlemekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > укомплектовать
-
11 пополнять
несов.; сов. - попо́лнитьtamamlamak; katmakпополня́ть колле́кцию — koleksiyonu tamamlamak
пополня́ть ро́ту — bölüğün kadrosunu tamamlamak
ты́сячи из них попо́лнили а́рмию безрабо́тных — binlercesi işsizler ordusuna katıldı
пополня́ть запа́сы горю́чего — мор. yakıt ikmali yapmak
пополня́ть библиоте́ку но́выми кни́гами — kütüphanedeki kitaplara yenilerini katmak
-
12 заканчивать
bitirmek,tamamlamak* * *несов.; сов. - зако́нчитьbitirmek; tamamlamak ( завершать)он так зако́нчил своё письмо́:... — mektubunun sonunu şöyle bağladı:...
го́нку зако́нчили то́лько со́рок уча́стников — yarışı ancak kırk müsabık bitirebildi
-
13 заключать
içine almak,kapsamak; hapsetmek; hükmetmek; bitirmek,tamamlamak* * *несов.; сов. - заключи́ть1) ( содержать) içine almak, kapsamak2) hapsetmekзаключа́ть кого-л. в тюрьму́ — birini hapsetmek
заключа́ть кого-л. под стра́жу — birini tutuklamak
3) ( делать вывод) hükmetmek, hükme / yargıya varmak4) ( завершать) bitirmek, tamamlamak5) (договор, мир и т. п.) yapmak; akdetmek; bağıtlamakзаключи́ть сою́з — ittifak yapmak
-
14 комплектовать
несов.; сов. - скомплектова́ть, укомплектова́ть1) сов. скомплектова́ть oluşturmak; takım oluşturacak biçimde derlemekкомплектова́ть журна́лы — dergileri (birer) koleksiyon haline sokmak
2) сов. скомплектова́ть (eksiğini) doldurmak; kadrosunu tamamlamakкомплектова́ть полк — alayın kadrosunu tamamlamak
из кого́ комплекто́вана гру́ппа? — grup kimlerden oluşturuldu?
-
15 покончить
сов.1) bitirmek, tamamlamakпоко́нчить с дела́ми — işlerini tamamlamak
2) ( прекратить) (bir) son vermek; gidermek; ortadan kaldırmakс таки́м положе́нием сле́дует реши́тельно поко́нчить — bu duruma kesinlikle bir son verilmeli
поко́нчить с кем-л. — birinin işini bitirmek, hesabını görmek
поко́нчить с враждо́й — düşmanlığa son vermek
с э́тим поко́нчено — tamam, vesselâm
••поко́нчить с собо́й — canına kıymak, intihar etmek, hayatına son vermek
у меня́ с ним всё поко́нчено — onunla alış-verişi kestim / kesmiş bulunuyorum
-
16 венчать
taç giydirmek; evlendirmek,nikâh kıymak* * *несов.; сов. - повенча́ть, обвенча́ть1) тк. несов. ( на царство) taç giydirmek2) ( соединять браком) evlendirmek, nikah kıymak3) тк. несов. ( завершать) tamamlamak -
17 довершение
-
18 дорабатывать
несов.; сов. - дорабо́тать1) çalışmakдорабо́тать до пенсии — emeklilik yaşına (varıncaya) kadar çalışmak
-
19 достраивать
несов.; сов. - достро́итьyapımını tamamlamak; inşasını ikmal etmek -
20 доучивать
okutmak* * *несов.; сов. - доучи́ть1) (кого-л.) okutmak; öğretimini tamamlamak2) (что-л.) öğrenmekты доучи́л стихотворе́ние? — şiiri sonuna kadar ezberledin mi?
- 1
- 2
См. также в других словарях:
tamamlamak — i 1) Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek ... sen hele yarın şu sendekileri ver, üstünü bankadan alır tamamlarız. A. İlhan 2) Bitirmek Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜSABEGA — Tamamlamak, yerli yerince etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TASTİM — Tamamlamak. Tekmil etmek. * Muhkem etmek, sağlamlaştırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TATRİM — Tamamlamak. * Ata tâlim ettirip hünerli ve iyi huylu yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEKVE — Tamamlamak. Kesmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İKMAL — Tamamlamak. Bitirmek. Mükemmelleştirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İTMAM — Tamamlamak. Bitirmek. İkmal etmek. Tekmil etmek(...Ticaret ve memuriyet için, mühim vazifelerle bu dâr ı imtihan olan dünyaya gönderilen insanlar; ticaretlerini yapıp, vazifelerini bitirip ve hizmetlerini itmâm ettikten sonra; yine onları… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
günü dolmak — 1) önceden belirlenmiş bir süreyi tamamlamak 2) ömrünü tamamlamak, eceli gelmek Benim tavukların günü daha dolmamışsa suçlu olan ben miyim? Z. Selimoğlu 3) hamilelikte çocuğun olması gereken süreyi tamamlamak, doldurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Cavit Orhan Tütengil — (1921 ndash; December 7, 1979) was a Turkish sociologist, writer and columnist, who was murdered.BiographyHe was born in Sebil, a village of Tarsus, in Mersin province of Turkey. Following his primary education in his hometown, he attended… … Wikipedia
Cavit Orhan Tütengil — (* 1921 in Tarsus; † 7. Dezember 1979 in Istanbul) war ein türkischer Soziologe und Professor an der Universität Istanbul. Er wurde von Rechtsextremisten ermordet. Biografie Tütengil schloss Haupt und Mittelschule in Tarsus ab und besuchte das… … Deutsch Wikipedia
Tütengil — Cavit Orhan Tütengil (* 1921 in Tarsus; † 7. Dezember 1979 in Istanbul) war ein türkischer Soziologe und Professor an der Universität Istanbul. Er wurde von Rechtsextremisten ermordet. Biografie Tütengil schloss Haupt und Mittelschule in Tarsus… … Deutsch Wikipedia