-
1 переносить
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > переносить
-
2 verplaatsen
taşımak [-ır] v -
3 daşımaq
taşımak -
4 tote
tasimak -
5 나르다
taşımak -
6 수송하다
taşımak -
7 운반하다
taşımak -
8 daşımaq
taşımak -
9 возить
taşımak,gezdirmek,götürmek* * *вози́ть пассажи́ров в аэропо́рт — hava limanına yolcu taşımak
он вози́л нас по го́роду в свое́й маши́не — bizi şehirde arabasıyla gezdirdi
-
10 carry
tasimak, götürmek; agirligini çekmek, tasimak; desteklemek, yardim etmek, arka çikmak; bulundurmak; geçirmek, bulastirmak, yaymak; içermek, tasimak, kapsamak, destegini kazanmak; onaylamak, kabul edilmek; onaylamak, kabul ettirmek; ulasmak; erismek,tasima -
11 везти
taşımak,getirmek; çekmek; şansı olmak* * *2) тк. несов. ( тянуть - о лошади) çekmek3) безл., разг. şansı olmak, talihi yar olmak, kısmeti açılmakему́ везёт — şansı / talihi varmış
(тогда́) ему́ везло́ — talihi açıktı
ему́ до́лго не везло́ — uzun zaman talihi bağlı idi
при жеребьёвке нам не повезло́ — kurada şanssızdık / şansımız gülmedi
когда́-нибудь и тебе́ повезёт — bir gün senin de kısmetin açılır
-
12 транспортировать
taşımak,nakletmek,ulaştırmak* * *несов., сов.taşımak, nakletmek; ulaştırmak -
13 ferry
tasimak, bir araçla tasimak, götürmek,feribot, araba vapuru; rihtim, iskele -
14 нести
taşımak, götürmek, getirmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > нести
-
15 носить
taşımak, götürmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > носить
-
16 подносить
taşımak, götürmek, getirmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > подносить
-
17 put across
taşımak, iletmek, götürmek, başarı ile tamamlamak, yutturmak, kandırmak* * *kabul ettir -
18 bear away
taşımak, götürmek, sallanmak (gemi) -
19 bear away
taşımak, götürmek, sallanmak (gemi) -
20 διακομίζω
taşımak, nakletmek
См. также в других словарях:
taşımak — i 1) Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı. S. F. Abasıyanık 2) Üstünde bulundurmak Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı. Y. K. Beyatlı 3) Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şapkasını giymek (veya taşımak) — (birinin) kendi kimliğinin veya düşüncelerinin dışında başka birinin kimliğini geçici olarak taşımak veya onun düşünceleriyle ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
lakırtı taşımak — laf taşımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gizli din taşımak — din veya inancını kimseye bildirmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğününde kalburla (veya elekle) su taşımak — (birinin) bir yardımına karşılık olarak bekâr bir kimseye çok büyük bir yardımda bulunma sözü vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalburla su taşımak — verimsiz, sonuçsuz bir işle uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
omuzda taşımak — çok saygı göstermek, yüceltmek, övmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf taşımak — dedikodu ederek laf götürüp getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
adını taşımak — birinin adıyla anılmak, sahip olduğu adın sorumluluğunu yüklenmiş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başta taşımak — çok saygı göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tartmak — taşımak … Beypazari ağzindan sözcükler