-
1 sizce
сезнеңчә; сезчә -
2 sizce
по-вашему -
3 sizce bugün kim kazanacak
Who'll win today in your opinion -
4 sizce maç kaç kaç bitecek
What do you think will be the final score -
5 сезнеңчә
sizce -
6 what do you think will be the final score
sizce maç kaç kaç bitecekEnglish-Turkish dictionary > what do you think will be the final score
-
7 who'll win today, in your opinion
sizce bugün kim kazanacakEnglish-Turkish dictionary > who'll win today, in your opinion
-
8 what do you think will be the final score
sizce maç kaç kaç bitecekEnglish-Turkish dictionary > what do you think will be the final score
-
9 who'll win today, in your opinion
sizce bugün kim kazanacakEnglish-Turkish dictionary > who'll win today, in your opinion
-
10 dagegen
dagegen adv buna/ona karşı; bei Abstimmung red(deden); (im Vergleich) … ise, -(y)se, oysa; (andererseits) buna karşılık; diğer yandan;haben Sie etwas dagegen, wenn ich rauche? sigara içmemde sizce bir sakınca var mı?;wenn Sie nichts dagegen haben sizce bir mahzuru/sakıncası yoksa;dagegen hilft Wärme buna sıcak tutmak iyi gelir -
11 по-вашему
1) ( по вашему мнению) sizce, size göre2) ( по вашему желанию) dediğiniz / istediğiniz gibiпусть бу́дет по-ва́шему — sizin dediğiniz olsun
-
12 ausmachen
macht es Ihnen etwas aus, wenn …? -menin sizce bir sakıncası var mı?;es macht mir nichts aus bence sakıncası yok; gleichgültig fark etmez -
13 passen
passen v/i <h> (D, auf A, für, zu -e) uymak; (zusagen, genehm sein) ( jemandem b-ne) uygun gelmek; Kartenspiel pas geçmek;passen zu (farblich -in rengi) -e uymak;sie passen gut zueinander birbirlerine iyi uyuyorlar;passt es Ihnen morgen? sizce yarın uygun mu?;das passt mir gar nicht bu hiç de işime gelmiyor;das passt (nicht) zu ihr bu onun yapacağı iş (değil);fam das könnte dir so passen! böylesi senin işine gelir!; (aufgeben) Kartenspiel und fig ich passe! benden paso! -
14 siz
siz ihr; Sie;siz sağ olsun ach bitte!, keine Ursache!;sizce nach Ihrer Meinung;sizler pl ihr (alle);sizli bizli konuşmak sich siezen -
15 ausmachen
aus|machenvt2) ( vereinbaren) kararlaştırmak;einen Termin \ausmachen saat ve yerini kararlaştırmak;ein Treffen \ausmachen randevulaşmak3) ( ermitteln) keşfetmek4) ( erkennen) fark etmek, seçmek5) ( bilden) oluşturmak;ihm fehlt alles, was einen Wissenschaftler ausmacht bir bilim adamını oluşturan niteliklerin hiçbiri onda yok6) ( betragen) tutmak, etmek7) ( bedeuten) fark etmek;das macht nichts aus fark etmez;macht es Ihnen etwas aus, wenn...? -menin sizce bir sakıncası var mı?
См. также в других словарях:
sizce — zf. Size göre, sizin düşüncenizce … Çağatay Osmanlı Sözlük
belli — 1. sf. Beli olan Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? N. Araz Birleşik Sözler karınca belli 2. sf. 1) Bilinmedik bir yanı olmayan, malum Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. H. R. Gürpınar 2) Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan,… … Çağatay Osmanlı Sözlük