-
1 выпроваживать
-
2 отгонять
несов.; сов. - отогна́тьkovmak, savmakотгоня́ть мысль — düşünceyi savmak
-
3 сбывать
-
4 избавляться
несов.; сов. - изба́витьсяkurtulmak; kendini kurtarmak; başından atmak / savmak; atlatmak ( отделываться); yakayı kurtarmak / sıyırmak; kendini sıyırmak; sıyrılmak (выворачиваться, сваливать с плеч)изба́виться от боле́зни — (yakaladığı) hastalıktan kurtulmak
избавля́ться от опа́сности — tehlikeyi atlatmak
он ника́к не мо́жет изба́виться от спле́тен — dedikodudan bir türlü yakasını kurtaramıyor
-
5 отделываться
несов.; сов. - отде́латься1) ( избавляться) kurtulmak, atlatmak, başından atmak / savmakот тебя́ не отде́лаешься! — senden kurtuluş yok!
2) atlatmakотде́латься небольши́ми сса́динами — kazayı ufak sıyrıklarla atlatmak
легко́ / дёшево отде́латься — ucuz kurtulmak
-
6 прогонять
несов.; сов. - прогна́ть1) kovmak; savmakего́ прогна́ли с рабо́ты разг. — onu isten kovdular / attılar
2) перен., разг. kovmak; atmak; dağıtmakпрогна́ть грусть-печа́ль — gamı kasaveti atmak
он стара́лся прогна́ть э́ту мысль — bu düşünceyi kovmaya çalışıyordu
••ве́тер прогна́л ту́чи — rüzgar kara bulutları dağıttı
-
7 распродавать
несов.; сов. - распрода́ть(birer birer) satmak; satıp savmak ( сбывать с рук) -
8 спровадить
сов., разг. -
9 уважать
saymak,saygılı olmak* * *savmak, saygısı / saygılı olmak, saygı göstermek / duymakуважа́ть ста́рших — büyükleri saymak, büyüklere saygısı / saygılı olmak
глубоко́ уважа́ть кого-л. — birine derin saygısı olmak
См. также в других словарях:
savmak — i, den, ar 1) İstenmeyen birini yanından uzaklaştırmak Böylece Arif Ağayı başımızdan savar ve sizinle bir mehtap gezintisi yaparız. R. N. Güntekin 2) i Sıkıcı bir durumu geçirmek, atlatmak, savuşturmak, defetmek Kendini unutturmak ve bu ziyareti… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırasını savmak — sıra savmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başından savmak — bir istekte bulunanı sözde bir sebeple uzaklaştırmak Yoksa başımdan savmak için akla karayı mı seçeceğim? R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
satıp savmak — gereken parayı sağlamak için elindeki malı ucuza satıp tüketmek, yok pahasına elden çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıra savmak — sırayla yapılan bir işte sıra kendine geldiğinde gereğini yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasak savmak — 1) bir nesne, bir gereksinimi geçici olarak karşılamak, şimdilik işe yaramak Bu boyun bağı eskimiş ama bugünlük yasak savar. 2) bir işi hatır için, gönülsüz olarak üstünkörü yapmak Bunu da yasak savar gibi değil, yararlı olmak kaygısı ile yani… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aglatmak — savmak, uzaklaştırmak, ıraklaştırmak, boşaltmak, I, 265; II I, 365 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
atlatmak — i 1) Atlama işini yaptırmak 2) Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak 3) mec. Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık. T. Buğra 4) mec. Başından savmak Bu Kurul u atlatıncaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıra — is. 1) Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. S. F. Abasıyanık 2) Bu biçimdeki topluluğun durumu Sırayı bozmayın. 3) Belirli bir düzene ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
отсумивать — отвращать любовь , ирк. (Даль). Считается новообразованием от алт. süm любовь , тур. sävmäk, тат. sujmäk любить ; см. Корш, AfslPh 9, 668; Мi. ТЕl. 2, 156 … Этимологический словарь русского языка Макса Фасмера
ayak teri — is., tıp 1) Ayak parmakları arasından çıkan pis kokulu salgı 2) Hizmet için bir yere gönderilen kimseye verilen ücret, ayak kirası Hastayı iyi bulmak, aşağıda bekleyen hekimi, ayak teri verip savmak, çılgın bir arzu hâlinde birdenbire içine… … Çağatay Osmanlı Sözlük