Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

satılmak

  • 1 вес

    м

    како́й у тебя́ вес? — kaç kilosun sen?

    весом в то́нну — bir ton ağırlığında, bir tonluk

    (поло́женный) вес по́рции — porsiyonun gramajı

    продава́ться на вес — kilo / tartı ile satılmak

    прибавля́ть в весе, набира́ть вес — kilo almak / toplamak

    2) спорт. sıklet, kilo

    наилегча́йший вес — sinek sıklet

    легча́йший вес — horoz sıklet

    сре́дний вес — orta sıklet

    он стал чемпио́ном в своём весе — kilosunda şampiyon oldu

    3) перен. (влияние, авторитет) ağırlık; nüfuz, itibar

    Русско-турецкий словарь > вес

  • 2 комиссионный

    komisyonla ilgili
    * * *
    1) в соч.

    комиссио́нное вознагражде́ние — komisyon

    комиссио́нный това́р — satılmak üzere emanet olarak bırakılan mal

    2) (комиссио́нные) → сущ., мн. komisyon

    Русско-турецкий словарь > комиссионный

  • 3 комиссия

    komisyon
    * * *
    ж
    1) kurul; komisyon; yarkurul

    избира́тельная коми́ссия — seçim kurulu

    избра́ть коми́ссию — bir yarkurul / komisyon seçmek

    2) в соч.

    сдать что-л. на коми́ссию — satılmak üzere emanet olarak bırakmak

    Русско-турецкий словарь > комиссия

  • 4 продаваться

    несов.; сов. - прода́ться
    1) тк. несов. satılık olmak
    2) satılmak (напр. о предателе)

    Русско-турецкий словарь > продаваться

  • 5 расходиться

    несов.; сов. - разойти́сь

    мы разошли́сь по дома́м — evlerimize dağıldık

    они́ разошли́сь в ра́зные сто́роны — her biri bir yana gitti

    2) ( рассеиваться) dağılmak; erimek ( таять)

    ту́чи разошли́сь — (kara) bulutlar dağıldı

    э́тот журна́л расхо́дится миллио́нными тиража́ми — bu dergi milyonlar satar

    его́ кни́ги расхо́дятся в коли́честве деся́тков ты́сяч экземпля́ров — kitapları onbinlerce satılıyor

    кни́га уже́ разошла́сь — kitap tükenmiştir (artık)

    де́ньги разошли́сь — para gitti / harcandı / suyunu çekti

    5) (встретившись, давать пройти) geçmek
    6) ( порывать отношения) alış-verişi kesmek; ayrılmak

    она́ разошла́сь с му́жем — kocasından ayrıldı

    у нас с ни́ми пути́ давно́ разошли́сь — onlarla yollarımız dünden ayrılmıştır

    еди́нственное, в чём мы расхо́димся... — ayrıldığımız tek nokta...

    мы ре́зко расхо́димся с ним во мне́ниях — onunla aramızda kesin görüş ayrılıkları var

    8) ( разветвляться) ayrılmak, çatallanmak ( о дороге)
    9) перен. ( не совпадать) birbirini tutmamak, çetişmek; ters düşmek

    у него́ слова́ расхо́дятся с де́лом — sözü / söylediği ile yaptığı birbirini tutmuyor, söylediği yaptığı ile celişiyor

    10) перен. azmak; coşmak

    у него́ разошёлся ревмати́зм — adamın romatizması azmış

    е́сли он разойдется, он тебя́ в порошо́к сотрёт — bir azarsa seni un ufak eder

    Русско-турецкий словарь > расходиться

См. также в других словарях:

  • satılmak — II, 121 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • satılmak — nsz, e 1) Satma işi yapılmak Belki babam, güvercinlerin satıldıklarını iyi karşılamayacaktır. M. Ş. Esendal 2) mec. Para veya çıkar karşılığı, gizlice karşı tarafa hizmet etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapan kapana — zf. 1) Yağma edilir biçimde (satılmak) 2) Çok ucuz fiyatla (satılmak) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gitmek — e, der 1) Bir yere doğru yönelmek 2) den Bir yerden veya bir işten ayrılmak 3) Çıkmak, ulaşmak Bu yol nereye gider? 4) Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak Her gün çalışmaya gidiyor. 5) nsz Sürmek, devam etmek Ama böyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapan — 1. is., esk., Ar. ḳabbān Pazara satılmak üzere gelen yiyecek maddelerinin tartıldığı resmî büyük kantar ve bu kantarın bulunduğu yer 2. is., Ar. ḳabbān 1) Bazı hayvanları yakalamak için kullanılan, hayvanın ayağının değmesiyle işleyen tuzak 2)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • satılma — is. Satılmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sergen — is., hlk. 1) Raf 2) Nesnelerin, insanlara gösterilmek, satılmak için sergilendiği camlı bölme veya yer, camekân, vitrin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işlem görmek — ekon. herhangi bir mal, kıymetli kâğıt, döviz vb. piyasada alınmak, satılmak, değiştirilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapış kapış gitmek — çok çabuk satılmak, çok istenir olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağma gitmek — bir şey çok alıcı bulmak, çok satılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»