-
1 соразмерять
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > соразмерять
-
2 рассчитывать
несов.; сов. - рассчита́ть1) hesaplamak, hesap etmek; oranlamak ( соизмерять); tasarlamak ( задумывать)я не суме́л рассчи́та́ть расстоя́ние на глаз — açıklığı göz kararıyla oranlayamadım
у неё де́ньги рассчи́таны до копе́йки — parası kuruşu kuruşuna hesaplıdır
провока́ция была́ рассчи́тана зара́нее — provokasyon (önceden) teptip edilmişti
2) тк. несов. ( надеяться) güvenmek, bel bağlamak; beklemekна его́ по́мощь не рассчи́тывай — onun yardımına bel bağlama
мы рассчи́тывали на внима́ние с ва́шей стороны́ — sizden ilgi bekliyorduk
мы должны́ рассчи́тывать на со́бственные си́лы — kendi gücümüze güvenmeliyiz
3) тк. сов.больни́ца рассчи́тана на две́сти ко́ек — hastane iki yüz yataklıdır
на ско́лько мест рассчи́тана маши́на? — araba kaç kişiliktir?
фильм рассчи́тан на непритяза́тельные вку́сы — filim ilkel beğenilere sesleniyor
4) ( увольнять) yol vermek, işten çıkarmak
См. также в других словарях:
oranlamak — i 1) Ölçmek, hesaplamak, hesap etmek 2) Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak hüküm vermek, tahmin etmek 3) Karşılaştırmak, kıyaslamak 4) i, le Eşit tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HURZ — Oranlamak, yâni tahminle bir şeyin miktarını söylemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
demek — nsz, r 1) Söylemek, söz söylemek Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. B. Felek 2) e Ad vermek Muşmulaya döngel de derler. 3) Bir dilde karşılığı olmak Kamer ay demektir. 4) Herhangi bir ses çıkarmak Küt dedi, düştü. 5) e Herhangi bir kanıya,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyaslamak — i, le Karşılaştırmak, oranlamak, örneksemek, mukayese etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
oranlama — is. Oranlamak işi, tahmin, kıyas … Çağatay Osmanlı Sözlük
nispet etmek — eşit tutmak, oranlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahmin etmek — 1) yaklaşık olarak değerlendirmek, oranlamak 2) kestirmek Herhangi bir milletten bir elçilik memuru görsem derhâl mesleğini tahmin ederim. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaratmak — yaratmak, oranlamak, oranlayıp yapmak, kendinden uydurmak I, 330; II, 315 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TEZERRU' — Elle tartmak. Bir nesneyi kolla oranlamak. * Yemeği çok yemek. * Çok konuşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük