-
1 зрелость
olgunluk* * *ж, врзрост полити́ческой зре́лости масс — yığınların politik olgunluğunun artması
-
2 возмужалость
yetişmişlik,olgunluk* * *жyetişmişlik, olgunluk -
3 развитие
с1) gelişme, gelişim; evrim ( эволюция)фо́рмы разви́тия мате́рии — maddenin gelişim biçimleri
разви́тие наро́дного хозя́йства — ulusal ekonominin gelişmesi
разви́тие собы́тий — olayların gelişmesi
космона́втика получи́ла большо́е разви́тие — uzaycılık çok gelişti
2) ( развитость) gelişkinlik; olgunlukу́ровень экономи́ческого разви́тия страны́ — ülkenin ekonomik gelişkinlik düzeyi
высо́кое полити́ческое разви́тие масс — yığınların yüksek siyasal olgunluk düzeyi / olgunluğu
у́ровень у́мственного разви́тия — zekâ düzeyi
-
4 зрелый
olgun,yetişkin* * *врзolgun; yetişkin; yetişmişзре́лый во́зраст — olgunluk çağı / yaşı
полити́чески зре́лый — siyasal olgunluğa sahip
-
5 спелость
жolgunluk, erginlik -
6 экзамен
мsınav, imtihan тж. перен.экза́мен на аттеста́т зре́лости — olgunluk sınavı
госуда́рственные экза́мены — ( yüksek okulda) bitirme sınavları
за́втра у него́ экза́мен по фи́зике — yarın fizikten sınav veriyor
э́та та́ктика не вы́держала пе́рвого же серьёзного экза́мена — bu taktik ilk ciddi sınavı veremedi
См. также в других словарях:
olgunluk — is., ğu 1) Meyvelerin olgun, yenilebilir olma durumu 2) İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal Yüzündeki incelik, olgunluk onu bambaşka seviyede bir erkek gösteriyor. H. E. Adıvar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
olgunluk çağı — is. İnsan hayatında beden ve ruhsal yeteneklerinin en yetkin olduğu dönem, olgunluk yaşı … Çağatay Osmanlı Sözlük
olgunluk yaşı — is. Olgunluk çağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölgünlük — is., ğü Ölgün olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölgünlük — is. 1. Ölgün şeyin halı. 2. məc. Fəaliyyətsizlik, durğunluq, həyat əsərinin olmadığı hal. Şəhərin ölgünlüyünə baxmayaraq, yalnız bu zavod canlıdır. H. N … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
olgunluk imtihanı — is., eğt., esk. Lise son sınıf öğrencilerinin lise bitirme sınavlarından sonra üniversiteye girebilmeleri için bazı derslerden girdikleri yeterlik sınavı … Çağatay Osmanlı Sözlük
HADD-İ KEMAL — Olgunluk hâli. Kemalât haddi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KIVAM — Olgunluk derecesi. Her şeyin en uygun hali. * Mâyi bir şeyin koyulaşmış hali. * Tav. * Durma. * Çağ. * Bir şeyin nizamı. * Doğrular. Dikler. Dik ve doğru çizgiler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAZC — Olgunluk, olma, pişme, kıvam bulma. Yetişme. * Büluğa erme. Bâliğ olma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
durmuş oturmuşluk — is., ğu Olgunluk, tutarlılık Emekli miralaydaki o olgunluk, o durmuş oturmuşluk, o dünyaya serin serin, uzaktan bakabilme kabiliyeti... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
BAKALORYA — Fr. Lise tahsilinden sonra imtihan neticesi kazanılan olgunluk. Olgunluk imtihanı ve diploması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük