-
1 meclis
meclis skurucu \meclis die konstituierende Versammlungyasama \meclisi die gesetzgebende Versammlung2) (aile \meclisi) Rat m -
2 meclis
meclis Versammlung f; Rat m; (Partei)Vorstand m; Parlament n; Gesellschaft f, Zusammensein n; → Türkiye (Türkiye Büyük Millet Meclisi);idare meclisi Verwaltungsrat m -
3 meclis
1) меджли́с, туре́цкий парла́мент, пала́та, собра́ние; сове́тAyan Meclisi — ист. сена́т
çift meclis sistemi — двухпала́тная систе́ма
Millî Meclis — национа́льное собра́ние ( в Турции)
belediye meclisi — муниципа́льный сове́т
yönetim meclisi — администрати́вный сове́т
2) собра́ние, встре́ча друзе́йmeclis kurmak — собра́ться, организова́ть встре́чу
-
4 meclis
1) меджлис, парламент2) собрание, заседание, совещание, встреча (друзей)meclis qurmaq - собраться, организовать встречуaile (qoranta) meclisi - семейный совет -
5 meclîs
[n]meclis -
6 meclis
мәҗлес; мәдҗлис -
7 meclis
adj. parliamentary, parliamentarian--------n. assembly, council, board, gathering, assemblage, Congress, convocation, diet, divan, house, parliament, majlis* * *1. conclave 2. council 3. junta -
8 meclis
civak--------civat--------horg -
9 meclis
1) КЪЭРАЛХАС(Э), ХАС(Э), Хэсэшху(э)/ Хасэшхуэ -
10 meclis
меджлис, парламент, зэIукIэ -
11 meclis
βουλή, συμβούλιο, φαγοπότι, παρέα -
12 meclis
arapça مجلس toplantı yeri. -
13 meclis
مجلسمحتفلمحفلندوة -
14 meclis
1. مجلس [مَجْلِس]2. محتفل [مُحْتَفَل]3. محفل [مَحْفِل]4. ندوة [نَدْوَة] -
15 meclis
"assembly, council, board; Turkish Grand National Assembly; social gathering" -
16 meclis
"1. meeting, gathering (for business or pleasure). 2. assembly; council; (administrative) board. 3. the Turkish Grand National Assembly. 4. all those present (at a meeting or gathering). - kurmak to have a meeting; to get together (for business or pleasure). M-i Mebusan the Ottoman Parliament." -
17 meclis
iclas, məclis, parlament, yığıncaq -
18 meclis üyesi
n. councillor, councilor, Assembly man, congressman* * *lawmaker ———————— 1. assemblyman 2. council member 3. councillor 4. councilman 5. law maker 6. legislator -
19 meclis başkanı
n. speaker -
20 meclis binası
n. parliament building
См. также в других словарях:
meclis — is., Ar. meclis 1) Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için yapılan toplantı 2) Bu toplantının yapıldığı yer, şûra 3) Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için bir araya gelmiş kimseler topluluğu Yemekten sonra meclis gruplara ayrılmıştı. P. Safa 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
meclis kurmak — birkaç kişi konuşmak veya eğlenmek için toplanmak Nihayet bir akşam bütün ihtiyarlar, kadın erkek meclis kurar, ahenge başlarlarmış. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
MECLİS-İ A'YÂN — Osmanlı İmparatorluğu zamanında hükümet tarafından seçilmiş olan meclis. (Bunun karşılığı, zamanımızda, senato meclisidir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
meclis — (A.) [ ﺲﻠﺠﻡ ] toplantı yeri … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MECLİS — Oturulacak, toplanılacak yer. * Görüşülecek bir mes ele için bir araya gelmiş insan topluluğu. * Devlet işlerini görüşmek üzere Millet Vekillerinin toplandıkları büyük bina … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
meclis araştırması — is. Belli bir konuda Türkiye Büyük Millet Meclisinde bilgi edinmek için yapılan inceleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
MECLİS-ARA — f. Meclisi süsleyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MECLİS-EFRUZ — f. Meclisi parlatan. Meclisi aydınlatan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MECLİS-FÜRUZ — f. Meclisi parlatan. Meclisi aydınlatan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MECLİS-ÂRÂ — Meclisi süsleyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MECLİS-İ MEBUSAN — Halk tarafından seçilen meb usların meclisi. Millet Meclisi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük