-
1 zaprzepaścić
kaybetmek -
2 җуяу
kaybetmek -
3 kwijtraken
kaybetmek v -
4 verliezen
kaybetmek v -
5 itirmək
kaybetmek -
6 qeyb etmək
kaybetmek -
7 잃다
kaybetmek -
8 itirmək
kaybetmek -
9 qeyb etmək
kaybetmek -
10 терять
kaybetmek,yitirmek* * *несов.; сов. - потеря́ть1) yitirmek; kaybetmekон уже кото́рый раз теря́ет э́тот ключ — bu anahtarı kaçtır yitiriyor
он потеря́л удостовере́ние ли́чности — kimlik belgesini zayi etti
как бы и э́то не потеря́ть! — bu da elden gitmesin!
в толпе́ мы потеря́ли друг дру́га — kalabalıkta birbirimizi kaybettik
теря́ть доро́гу — yolunu kaybetmek / şaşırmak
2) kaybetmek; kaçırmak; olmakтеря́ть зре́ние — göz nurunu kaybetmek
теря́ть друзе́й — dostlarını kaybetmek
теря́ть ме́ру — ölçüyü (elden) kaçırmak
теря́ть контро́ль над кем-чем-л. — birinin, bir şeyin kontrolunu elinden kaçırmak
теря́ть рабо́ту — işten olmak
теря́ть пра́во на что-л. — hakkı düşmek
теря́ть поко́й — rahatı kaçmak
теря́ть терпе́ние — sabrı tükenmek
теря́ть наде́жду — umudunu yitirmek / kaybetmek / kesmek
теря́ть го́лову — aklı başından gitmek
мно́го теря́ешь, е́сли... —...sa kayıptasın / ziyandasın
теря́ть си́лы — kuvvetinden kaybetmek
3) kaybetmekтеря́ть в ве́се — kilo vermek / kaybetmek
су́дно теря́ло ско́рость / ход — gemi yol kaybediyordu
потеря́ть в чьих-л. глаза́х — birinin gözünde itibardan düşmek
4) kaybetmek; yitirmekтеря́ть вре́мя — vakit / zaman kaybetmek / yitirmek
не теря́я вре́мени — vakit kaybetmeden / geçirmeden
не теря́й зря вре́мя — vaktini ziyan etme
мы потеря́ли де́сять мину́т — on dakikamız ziyan oldu
поте́ряно сто рабо́чих дней — yüz işgünü kayboldu / yitti
на э́том де́ле он потеря́л сто рубле́й — bu işte yüz ruble zarar etti
••нам не́чего теря́ть — kaybedecek bir şeyimiz yok
-
11 lose
kaybetmek, yitirmek; kaybettirmek; yenilmek, kaybetmek, kazanamamak; harcamak, israf etmek, kaybetmek; duyamamak, görememek ya da anlayamamak, kaçirmak; (saat) geri kalmak -
12 утерять
kaybetmek* * *сов.zayi etmek, kaybetmekуте́рянный бага́ж — zayi olan bagaj(lar)
-
13 утрачивать
kaybetmek,yitirmek* * *несов.; сов. - утра́титьyitirmek, kaybetmek -
14 потерять
kaybetmek, zarara uğratmak, ziyan görmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > потерять
-
15 انهزم
kaybetmek; yenilmek -
16 gubić
kaybetmek; yitirmek -
17 stracić
kaybetmek; yitirmek -
18 zgubić
kaybetmek; yitirmek -
19 verlieren
kaybetmekyitirmek -
20 forfeit
kaybetmek, yoksun kalmak,kayip, zarar, ziyan; cayma tazminati
См. также в других словарях:
kaybetmek — i, der, Ar. ġayb + T. etmek 1) Yitirmek Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş. M. Ş. Esendal 2) Yenik düşmek, yenilmek Savaşı kaybetmek. Bahsi kaybetmek. 3) Para bakımından zarara girmek Hesapta bu binlerce lirayı kaybetmek ihtimali… … Çağatay Osmanlı Sözlük
forsunu yitirmek (veya kaybetmek) — etkinliğini ve saygınlığını kaybetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan kaybetmek — 1) herhangi bir nedenle vücuttan çok kan akmak Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş. M. Ş. Esendal 2) mec. güçsüzleşmek, etkisini kaybetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aktüalitesini kaybetmek — güncelliğini yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
itidalini kaybetmek — aşırılığa kapılmak soğukkanlılığını yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dava (veya davayı) kaybetmek — huk. 1) açılan davada haksız veya suçlu bulunmak 2) mec. bir konuda çabası boşa gitmek, olumlu sonuç alamamak 3) mec. ülküsü gerçekleşmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dengesini kaybetmek — dik durumdayken kontrolünü kaybederek düşmek Sular dizimize çıktı, göğsümüze, derken ayaklarımız kaydı, dengemizi kaybettik. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
kozu kaybetmek — istediğini yapabilme imkânını yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
partiyi kaybetmek — 1) elde etmeye çalıştığı bir kazancı karşısındakine kaptırmak 2) başkasıyla çekiştiği bir konuda yenilmek Kızın gözlerinden damla damla yaşlar akıyordu. İmam partiyi kaybediyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahsi kaybetmek — ileri sürülen, savunulan görüşün yanlış olduğu ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hızını kaybetmek (veya yitirmek) — etkisini, geçerliliğini yitirmek, hükmü kalmamak Güneş hızını kaybedince bu yapışkan su donar, yapraklar ellenebilir, toplanabilir duruma gelir. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük