Перевод: с русского на турецкий

с турецкого на русский

kızarmak

См. также в других словарях:

  • kızarmak — II, 77, 163bkz: kızıl ermek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kızarmak — nsz 1) Kırmızı veya ona yakın bir renk almak Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi. P. Safa 2) Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak Domatesler kızardı. 3) Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözlerinin içine kadar kızarmak — utancından yüzü çok kızarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzü kızarmak — utanmak Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kulaklarına kadar kızarmak — çok utanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızıl ermek — kızarmak II, 163bkz: kızarmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • isirğanmak — kızarmak, utanmak, hararetli olmak, hicab etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İHMİRAR — Kızarmak. Kızıllık. * Kızıl hastalığı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gözleri kan çanağına dönmek (veya kanlanmak) — 1) uykusuzluk, yorgunluk, ağlama vb. sebeplerle gözleri çok kızarmak Kerem in kusacağı geliyordu. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Y. Kemal 2) sinirden, öfkeden, hiddetten gözleri irileşmek ve kızarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alarmak — nsz 1) Kızarmak 2) Ala renkli duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cızır cızır — zf. Cızır sesi çıkararak (pişmek, kızarmak vb.) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»