Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

kıyamet

  • 1 гибель

    yıkılış,
    yıkım,
    batma; ölüm,
    can verme
    * * *
    ж
    1) yıkılış; yıkım; batma тж. перен.; ölüm; can verme; kırılma (от болезней, голода и т. п.)

    ги́бель су́дна — geminin batması

    ги́бель наде́жд — umutların kırılması

    траги́ческая ги́бель (кого-л.)feci ölüm

    ги́бель скота́ от эпиде́мии — hayvanların salgından kırılması

    узна́ть о чьей-л. ги́бели — birinin öldüğünü / can verdiğini öğrenmek, ölüm haberini almak

    идти́ навстре́чу свое́й ги́бели — (kendi) yıkımına doğru gitmek

    спасти́ цивилиза́цию от ги́бели — uygarlığı batıp gitmekten kurtarmak

    2) → сказ., прост. kıyamet kadar

    у меня́ ги́бель вся́ких дел — kıyamet kadar işim var

    там ги́бель наро́ду — orası mahşer gibi

    Русско-турецкий словарь > гибель

  • 2 видимо-невидимо

    разг., в соч.

    наро́ду на пло́щади ви́димо-неви́димо — meydan bir mahşer

    птиц лета́ло ви́димо-неви́димо — uçuşan kuşların haddi hesabı yoktu

    дел у меня́ ви́димо-неви́димо — kıyamet kadar işim var

    Русско-турецкий словарь > видимо-невидимо

  • 3 свирепый

    1) azgın, yavuz

    свире́пая соба́ка — azgın / yavuz köpek

    2) ( жестокий) gaddar

    свире́пый взгля́д — gaddarca bir bakış

    свире́пая зима́ — kış kıyamet

    свире́пый ве́тер — kudurmuşçasına esen rüzgar

    Русско-турецкий словарь > свирепый

  • 4 столпотворение

    с, разг.

    в коридо́рах твори́лось столпотворе́ние — koridorlar ana baba günüydü

    Русско-турецкий словарь > столпотворение

  • 5 страшный

    1) врз korkunç, dehşetli, müthiş, korkulu

    стра́шный сон — korkulu rüya

    стра́шная боле́знь — korkunç bir hastalık

    стра́шная карти́на — korkunç / dehşetli bir manzara

    2) разг. müthiş, dehşetli; dehşet verici

    стра́шный уда́р — dehşetli bir darbe

    стра́шная боль — müthiş bir ağrı

    стра́шная нужда́ — dehşetli sefalet

    подня́ть стра́шный шум / сканда́л — kıyametleri koparmak

    3) (стра́шное) → сущ., с korkulacak şey

    стра́шного тут ничего́ нет — bunda korkulacak bir şey yok

    ••

    день стра́шного суда́ — kıyamet / mahşer günü

    Русско-турецкий словарь > страшный

  • 6 тьма

    I ж

    ночна́я тьма — gece karanlığı

    2) перен. karanlık; cehalet

    вы́рваться из тьмы средневеко́вья — ortaçağ karanlığından kurtulmak

    II ж, разг.
    ( множество) bir yığın

    у меня́ тьма дел — yığınla işim var

    ••

    там тьм-тьму́щая наро́ду — прост. orası mahşer gibi

    дел у неё тьм-тьму́щая — прост. onun kıyamet kadar işi var

    Русско-турецкий словарь > тьма

  • 7 шум

    м
    1) gürültü; ses

    шум дождя́ — yağmurun sesi / şakırtısı

    шум мото́ра — motorun gürültüsü

    он не спал из-за шу́ма — gürültüden uyuyamadı

    2) разг. (крик, ссора) gürültü, patırtı

    подня́ть шум — gürültü patırtı çıkarmak

    подня́ть шум из-за пустяка́ — bir hiç yüzünden yaygarayı basmak

    подня́лся стра́шный шум — kızılca kıyamet koptu

    у сосе́дей опя́ть шум, дра́ка — komşular yine ağız yumruk kavgası ediyor

    3) перен. gürültü

    шум вокру́г но́вой пье́сы — yeni oyun / piyes etrafında koparılan gürültü

    ••

    шум в уша́х — kulak uğultusu

    Русско-турецкий словарь > шум

См. также в других словарях:

  • kıyamet — is., din b., Ar. ḳiyāmet 1) Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü 2) mec. Gürültülü karışıklık, gürültü patırtı Bağırma, çağırma, kıyamet,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KIYAMET — Dünyanın yıkılıp harab olması. Her şeyin mahvolması. Dünyanın sonu ve mahşer meydanına bütün insanların dirilip toplanacağı zaman. * Mc: Büyük belâ. * Fazla sıkıntı. (Bak: Haşr)(Yevm ve sene vesâire gibi her nevde bir kıyamet i mükerrere vardır.… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kıyamet günü — is., din b. Kıyamet Memlekette, hemen herkes, kıyamet gününün gelip çattığına hükmetmiş ve akıbetten ümit kesmiş görünüyordu. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyamet kopmak — 1) kıyamet günü gelmek 2) mec. bir yerde çok gürültü ve telaş olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyamet mi kopar? — ne olur, ne çıkar, ne önemi var anlamında kullanılan bir söz Asker az olmakla kıyamet mi kopar? N. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyamet — (A.) [ ﺖﻡﺎﻴﻗ ] 1. mahşer günü. 2. gürültü patırtı …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kıyamet alameti — is. 1) Kıyametin kopacağını önceden gösteren belirti 2) mec. İçinde yaşanılan durumu beğenmeyenlerin kullandığı bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyamet gibi (veya kadar) — pek çok …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KIYAMET SURESİ — Kur an ı Kerim in 75. Suresi olup Lâ Uksimu Suresi de denir. Mekkidir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kızılca kıyamet — is. Aşırı bir biçimde gürültülü çekişme, kavga, kızıl kıyamet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kızılca kıyamet kopmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızıl kıyamet — is. Kızılca kıyamet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»