Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

kötülük

  • 1 зло

    kötülük; hınç
    * * *
    I с
    1) врз kötülük

    употреби́ть что-л. во зло — kötüye kullanmak

    выбира́ть ме́ньшее из зол — ehveni şerri tercih etmek

    исто́чник всех зол — tüm kötülüklerin kaynağı

    я тебе́ зла не жела́ю — senin kötülüğünü istemem

    2) ( злость) hınç

    сорва́ть зло на ком-л. — hıncını birinde almak / çıkarmak

    со зла́ — hırsından

    II нареч.
    hınçla; hışımla; öfkeli bir sesle

    зло смотре́ть на кого-л.kızgın kızgın bakmak ( гневно); ters / yan yan bakmak ( враждебно)

    зло вы́ругаться — hışımla küfretmek

    зло подшути́ть над кем-л.birine zalim bir şaka yapmak

    соба́ка зло рыча́ла — köpek hırslı hırslı hırlıyordu

    Русско-турецкий словарь > зло

  • 2 лихо

    kötülük
    * * *
    I с, разг.
    ••

    хвати́ть / хлебну́ть ли́ха — çok (dert) çekmek

    II нареч.
    1) (смело, храбро) yiğitçe, atılganlıkla
    2) ( быстро) hızlı
    3) ( ловко) kıvraklıkla

    ну и ли́хо пля́шет! — (oyuncu) amma da döktürüyor!

    Русско-турецкий словарь > лихо

  • 3 злодейство

    kötülük; cinayet
    * * *
    с

    Русско-турецкий словарь > злодейство

  • 4 плохой

    fena
    * * *
    врз
    1) kötü, fena

    плохо́й челове́к — fena / kötü adam

    плохо́й учени́к — fena / zayıf öğrenci

    плоха́я привы́чка — kötü alışkanlık

    плоха́я пого́да — kötü / bozuk / elverişsiz hava

    из-за плохо́й пого́ды — hava bozukluğundan

    плоха́я доро́га — bozuk yol

    плохо́е состоя́ние доро́ги — yolun bozukluğu

    плоха́я отме́тка / оце́нка (шко́льная) — kırık not

    плоха́я рабо́та — kötü çalışma; kötü işçilik ( о качестве изделия)

    плохо́й урожа́й — kötü ürün

    плоха́я па́мять — zayıf bellek / hafıza

    плохо́е утеше́ние — zayıf teselli

    плоха́я организа́ция (соревнований и т. п.)organizasyon bozukluğu

    а чем тот прие́мник был плох? — o radyonun ne kusuru vardı?

    у него́ плохи́е отноше́ния с... —... ile arası iyi değil

    на плохом неме́цком языке́ — bozuk bir Almanca ile

    пло́хи дела́! — işler kötü!

    2) (плохо́е) → сущ., с kötülük, fenalık

    он же тебе́ ничего́ плохого не сде́лал! — sana bir kötülük / fenalık yapmadı ki!

    бы́ло у нее (в жи́зни) и хоро́шее, и плохо́е — iyi günler de kötü günler de görmüştü

    ••

    а что тут / в э́том плохо́го?! — bunda ne kötülük var?!

    с э́той боле́знью шу́тки пло́хи — bu hastalığın şakası yok

    Русско-турецкий словарь > плохой

  • 5 платёж

    м
    ••

    долг платёжом кра́сен — погов. ≈ iyilik eden iyilik bulur, kötülük eden kötülük bulur

    Русско-турецкий словарь > платёж

  • 6 худо

    fena,
    kötü
    * * *
    I с, разг.
    kötülük, fenalık

    он никому́ ху́да не сде́лал — kimseye kötülük / fenalık etmedi

    II
    1) нареч. kötü, fena

    о нём ху́до говоря́т — onun için kötü söylüyorlar

    дела́ иду́т ху́до — işler fena gidiyor

    2) безл., → сказ. fena(dır)

    здесь совсе́м не ху́до — burası hiç de fena değil

    ему́ вдруг ста́ло ху́до — adam fenalaştı

    ху́до ему́ там пришло́сь — orada çok çekti

    не то тебе́ ху́до бу́дет! (угроза)yoksa görürsün gününü!

    ••

    ху́д-бе́дно — прост. en az

    Русско-турецкий словарь > худо

  • 7 худой

    zayıf ; kötü,
    fena; delik
    * * *
    I
    ( худощавый) zayıf; arık
    II разг.
    1) ( плохой) kötü, fena

    худа́я сла́ва — kötü şöhret

    о нём идёт худа́я сла́ва — adı çıkmıştır

    худы́е ве́сти не лежа́т на ме́сте — погов. fena / kara haber tez duyulur

    2) ( дырявый) (altı) delik

    худо́е ведро́ — delik kova

    худо́й сапо́г — altı delik çizme

    3) (худо́е) → сущ., с kötülük, fenalık

    он никому́ худо́го не сде́лал — kimseye kötülük / fenalık etmedi

    Русско-турецкий словарь > худой

  • 8 счастливый

    врз
    mutlu; talihli, şanslı ( удачливый)

    сча́стли́вая жизнь — mutlu yaşam

    сча́стли́вое лицо́ — mutlu yüz

    у него́ сча́стли́вая рука́ — eti uğurludur

    сча́стли́вый биле́т — talihli bilet

    сча́стли́вый игро́к (в карты) — talihli / şanslı kumarcı

    жела́ю (вам) сча́стли́вого о́тдыха / сча́стли́вых кани́кул — mutlu tatiller dilerim

    тот, кто причиня́ет лю́дям зло, сча́стлив не бу́дет — insanlara kötülük eden, mutlu olmaz

    сча́стлив тот, кто... ! — ne mutlu......(y)ana!

    ••

    сча́стли́вого пути́! — hayırlı yolculuklar! uğurlar olsun! selametle!

    Русско-турецкий словарь > счастливый

См. также в других словарях:

  • kötülük — is., ğü 1) Kötü olma durumu, kemlik, şer Havaların kötülüğü yüzünden... 2) Zarar verecek davranış veya söz Hiç çare yok, bu tüller yırtılacak ve bütün korkunçluğuyla kötülük ateşi çıkarılacaktır ortaya. Ç. Altan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kötülük etmek (veya yapmak) — kötü davranmak, zarar vermek Kötülük edeni öldürür veya ayetlerin emrettiği cezalardan birini verir. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • garez — kötülük …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • etme bulma dünyası — kötülük eden kötülük bulur anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanı kanla yumazlar, kanı suyla yurlar — kötülük, kötülük yapılarak düzeltilmez ancak iyilik yapılarak ortadan kaldırılır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fenalık etmek — kötülük etmek, kötülükte bulunmak Bilmeyerek sütnineciğime ve kendime büyük bir fenalık etmiştim. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ısıracak it (veya köpek) dişini (veya dişlerini) göstermez — kötülük edecek kimse önceden haber vermez, belli etmez anlamında kullanılan bir söz Isıracak köpek dişlerini göstermezmiş zaten, ne zaman iyisini gördük? E. Işınsu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tencere dibin kara, seninki benden kara — kötülük, kusur yönünden sen benden daha betersin anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ah alan onmaz — kötülük ettiği için beddua alan iflah olmaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zarar gelmek — kötülük gelmek Bizden hiç kimseye zarar gelmez. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tırnak takmak — kötülük yapmak için bahane aramak İş karıştırmak için de ilkin belediyeye tırnak takarlar. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»