-
1 iyisi
а) лу́чший изб) лу́чше -
2 iyisi mi
лу́чше всего́ -
3 iyisi mi vazgeç
лу́чше всего́ откажи́сь -
4 iyi
хоро́ший хорошо́* * *1.1) врз. хоро́шийiyi adam — хоро́ший челове́к
iyi haber — до́брая весть
iyi ilâç — хоро́шее лека́рство
iyi para kazandı — он зарабо́тал прили́чные де́ньги
iyi bir konuşma — хоро́ший разгово́р
iyi yağmur yağdı — прошёл отли́чный дождь
2) здоро́выйiyimisiniz? — вы здоро́вы?
iyiyim — я здоро́в, я чу́вствую себя́ хорошо́
3) доста́точный, удовлетворя́ющий потре́бностям2. врз.süt çocuklar için iyi — молоко́ хорошо́ для дете́й
хорошо́çok iyi — о́чень хорошо́, прекра́сно
iyi konuştu — он хорошо́ говори́л
iyi ki — хорошо́, что...; повезло́, что...
iyi etmek — а) вы́лечить, исцели́ть; б) хорошо́ / пра́вильно поступа́ть; в) арго огра́бить
iyi olmak — а) выздора́вливать, поправля́ться; зажива́ть; б) подходи́ть, соотве́тствовать; в) быть уме́стным, быть к ме́сту
••iyi dost kara günde belli olur — посл. друг познаётся в беде́
iyi iş altı ayda çıkar — посл. для [осуществле́ния] хоро́шего де́ла ну́жно вре́мя
iyi söz baldan tatlıdır — посл. до́брое сло́во сла́ще мёда
- iyisi- senden iyisini bulamaz
- iyisi mi
- iyisi mi vazgeç
- iyiye çekmek
- iyi gelmek
- ilâç iyi geldi
- palto üstünüze iyi geldi
- iyi gitmek
- bu elbise size iyi gidiyor
- iyi gözle bakmamak
- iyi hoş ama...
- iyi iş doğrusu
- iyiye iyi
- kötüye kötü demek
- iyi söylemek
См. также в других словарях:
iyisi mi — yapılacak olanın en doğrusu, en uygun olanı İyisi mi, yüz vermemeli ve hatta danslara iştirak etmesine müsaade etmemeli, demiş. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
daha iyisi can sağlığı — bulunabileceklerin en iyisi oldu anlamında kullanılan bir söz Tertemiz, sıcacık bir oda. Daha iyisi can sağlığı. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bundan iyisi can sağlığı — bundan daha iyisi olamaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek — borçlu ve dertli bir biçimde yaşanılmaz; borçtan kurtulmanın yolu onu vermek, onulmaz dertten kurtulmanın çıkar yolu ise ölmektir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek — imkan varken borcunu temizlemeye bakmalı … Beypazari ağzindan sözcükler
el iyisi olmak — yakın çevresine değil, yabancılara yardımcı olmayı sevmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
malın iyisi boğazdan geçer — kişinin, yiyemediği malının bir değeri yoktur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
adamın iyisi işbaşında (veya alışverişte) belli olur — bir kişinin iyi ve becerikli olduğu yaptığı işlerden anlaşılır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
borç — 1. is., Rus. Borş 2. is., cu 1) Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim. P. Safa 2) mec. Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe Vatan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne yok — bundan daha iyisi olamaz, hepsinden iyisi bu anlamında kullanılan bir söz Güner desinler, bir ev döşemiş, üstüne yok. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük