Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

iyileşmek

См. также в других словарях:

  • iyileşmek — nsz 1) İyi duruma gelmek Hava iyileşti. 2) Hastalıktan kurtulmak, sağlığı yerine gelmek, salah bulmak İyileşmek için en küçük bir gayret göstermiyorsun. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • afiyet bulmak — iyileşmek, sağlığını kazanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oñulmak — iyileşmek, düzelmek, lyl olmak, 1216, 217; III, 395 harman dövmek Için koşulan öküzlerin ortasında bulunan öküz I, 34bkz: mama …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yarpadmak — iyileşmek, ayağa kalkmak, serpilip büyümek II, 351bkz: yarpatmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yarpatmak — iyileşmek, ayağa kalkmak; serpilip büyümek, I I, 351bkz: yarpadmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • açılmak — nsz 1) Açma işi yapılmak veya açma işine konu olmak Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Anayasa 2) Renk koyuluğunu yitirmek Perdenin rengi açıldı. 3) Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak Ateşi düşünce hasta açıldı. 4) e… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • berbat — sf., Far. berbād 1) Kötü Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer. M. A. Ersoy 2) Bozuk Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor. S. M. Alus 3) Çirkin, beğenilmeyen Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur. B …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dirilmek — nsz 1) Güçlenip canlanmak Bir bardak suyu içince dirildi. 2) Bitki solmuş, pörsümüş durumdayken yeniden canlılık kazanmak, diri duruma gelmek 3) Hasta yeniden sağlığını kazanmak, iyileşmek 4) Öldüğü sanılan şey canlılık kazanmak Masal bu, ölüyken …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düzelmek — nsz 1) Düz duruma gelmek, düzleşmek Burada toprak basıla basıla düzelmiş. 2) Kötü, bozulmuş bir durumdayken düzenli duruma gelmek İşler düzeldi. Vapur seferleri düzeldi. 3) Soğuk ve yağış azalmak 4) Hasta iyileşmek Sen merak etme, yavrucak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyileşme — is. İyileşmek işi Birleşik Sözler anlam iyileşmesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapanmak — nsz 1) Kapalı duruma gelmek Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı. Y. Z. Ortaç 2) e Dışarı ile ilişiğini kesmek Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»