-
1 haklar
n. liberties -
2 haklar listesi
writ of right -
3 temel haklar
pl Grundrechte pl -
4 temel haklar
основны́е права́ -
5 doğal haklar
n. natural rights -
6 evliliğin getirdiği haklar
n. consortium -
7 eşit haklar verme
n. emancipation -
8 kazanılmış haklar
n. vested interests -
9 medeni haklar
n. civil rights -
10 siyasi haklar
n. civil rights -
11 writ of right
haklar listesi -
12 writ of right
haklar listesi -
13 liberties
n. ayrıcalıklar, imtiyazlar, dokunulmazlıklar, haklar* * *noun plural (privileges, rights etc: civil liberties.) özgürlükler, haklar -
14 civil rights
medeni haklar, vatandaşlık hakları, siyasi haklar* * *insan hakları -
15 Recht
bürgerliche \Rechte medeni haklar;staatsbürgerliche \Rechte vatandaşlık hakları;mit welchem \Recht behaupten Sie das? hangi hakla bunu iddia ediyorsunuz?;sein \Recht fordern hakkını istemek;jdm \Recht geben birine hak vermek;zu seinem \Recht kommen hakkını almak;zu \Recht haklı olarak;\Recht haben haklı olmak;im \Recht sein haklı olmak;es ist unser gutes \Recht, uns zu beschweren şikâyet [o itiraz] etmek hakkımızdır;gleiches \Recht für alle! herkese eşit haklar!;du hast das \Recht auf einen Anwalt avukat tutmaya hakkın var;dazu haben Sie kein \Recht! buna hakkınız yoktur!bürgerliches \Recht medeni hukuk;öffentliches/kanonisches \Recht kamu/Katolik kilisesinin hukuku;gegen das \Recht verstoßen hukuku ihlâl etmek;\Recht sprechen yargılamak;nach \Recht und Billigkeit hukuka ve hakkaniyete göre -
16 eşit
ра́вный* * *ра́вный, одина́ковыйeşit haklar — ра́вные права́
eşit haklılık — равнопра́вие
eşit ücret — одина́ковая опла́та
bu çocuklar yaşça eşittir — э́ти де́ти одного́дки
-
17 hak
пра́во (с)* * *I 1. удв. -kkı1) пра́воçalışma hakkı — пра́во на труд
hak eşitliği — равнопра́вие
oy [verme] hakkı — пра́во го́лоса
temel haklar — основны́е права́
2) справедли́вость, правота́hakkını aramak — а) тре́бовать справедли́вости; тре́бовать своё (напр. деньги и т. п.)
hak [hakkını] vermek — возда́ть кому-л. по справедли́вости; призна́ть чью-л. правоту́
bana hak verdiniz mi? — как вы счита́ете, я прав?
hak yerini bulur,hak yerde kalmaz — справедли́вость всегда́ восторжеству́ет, пра́вду в зе́млю не заро́ешь
3) причита́ющееся; до́ляonda hakkım var — он мой должни́к, с него́ причита́ется
onda yüz lira hakkım var — он до́лжен мне сто лир
hak [hakkını] yemek — не отдава́ть полага́ющегося, не дава́ть кому-л. его́ до́ли
babasından kaldı hakkıdır — ему́ оста́лось от отца́, э́то его́
4) затра́ченный / вло́женный трудöğretmen hakkı ödenmez — труд учи́теля не возмести́м
2. удв. -kkıüzerimize hakkı geçti — он вложи́л в нас мно́го своего́ труда́
пра́вильный, ве́рный; справедли́выйhak yol — пра́вильный путь
hak yoldan ayrılmak — сверну́ть с пра́вильного пути́
••- hakkını helâl etmek
- hakkı için
- hak kazanmak II удв. -kkı1) резьба́, гравиро́вка2) соска́бливание чего-л. напи́санного -
18 siyaso
1.полити́ческийsiyaso gerginlik — полити́ческая напряжённость
siyaso haklar — полити́ческие права́
2.siyaso hayata atılmak — заня́ться поли́тикой
поли́тик, полити́ческий де́ятель -
19 гражданский
medeni; yurttaşlık(sıfat); sivil* * *1) medeniгражда́нское пра́во — medeni hukuk
гражда́нские права́ — medeni haklar
гражда́нский иск — юр. hukuk davası
2) yurttaşlık °гражда́нский долг — yurttaşlık / vatandaşlık ödevi
гражда́нское му́жество — medeni cesaret
3) sivilгражда́нское пла́тье — sivil giysi / elbise
гражда́нская авиа́ция — sivil havacılık
ты́сячи гражда́нских лиц — binlerce sivil
созда́ть гражда́нское прави́тельство — sivil bir hükumet kurmak
гражда́нские должностны́е ли́ца — sivil / mülki görevliler
••гражда́нский брак — medeni nikah
гражда́нская война́ — iç savaş
гражда́нская оборо́на — sivil savunma
-
20 законный
yasal,kanuni,meşru* * *yasal; kanuni; meşruзако́нные права́ — yasal / meşru haklar
зако́нный владе́лец — yasal / kanuni sahip
зако́нное возмуще́ние — haklı bir infial
См. также в других словарях:
şahsi haklar — ayni hakların aksine, herkese karşı ileri sürülemeyen haklar; kişisel haklar … Hukuk Sözlüğü
ayni haklar — üzerinde doğrudan doğruya mutlak egemenlik yetkisi veren ve herkese karşı ileri sürülebilen haklar … Hukuk Sözlüğü
özel haklar — şahıslar ile şahıslar arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarından, yani özel hukukundan doğan haklar … Hukuk Sözlüğü
siyasi haklar — Herhangi bir biçimde devletin yönetimine ve siyasi kuruluşlarına katılmaya yönelik haklar … Hukuk Sözlüğü
temel haklar — is., ç., huk. Kişiye bağlı dokunulmaz, devredilmez hak ve özgürlükler … Çağatay Osmanlı Sözlük
kişisel haklar — kişinin maddi ve manevi tüm varlığı ile ilgili bulunan ve bu varlığın serbestçe geliştirilmesi amacına yönelik olan hak ve hürriyetler … Hukuk Sözlüğü
sosyal ve ekonomik haklar — kişinin sosyal ve ekonomik faaliyetleriyle ilgili bulunan hak ve hürrriyetler … Hukuk Sözlüğü
temel haklar — kişiye bağlı dokunulmaz, devredilmez hak ve özgürlükler … Hukuk Sözlüğü
Belonging (Angel) — Infobox Television episode Title = Belonging Series = Angel Caption = {Caption|} Season = 2 Episode = 19 Airdate = May 1, 2001 Production = 2ADH19 Writer = Shawn Ryan Director = Turi Meyer Guests = Andy Hallett (Lorne) Amy Acker (Winifred Burkle) … Wikipedia
Gerichtsbarkeit der Türkei — Die Gerichtsbarkeit der Türkei (Türk Yargı Sistemi) ist entsprechend Artikel 138 der Verfassung unabhängig und unterliegt keinerlei Weisung. Zuständig für Personalfragen und die disziplinarrechtliche Kontrolle der Gerichte ist der Hohe Richter… … Deutsch Wikipedia
Gerichtsorganisation in der Türkei — Die Gerichtsbarkeit der Türkei (Türk Yargı Sistemi) ist entsprechend Artikel 138 der Verfassung unabhängig und unterliegt keinerlei Weisung. Zuständig für Personalfragen und die disziplinarrechtliche Kontrolle der Gerichte ist der Hohe Richter… … Deutsch Wikipedia