Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

etkilenmek

  • 1 бояться

    korkmak
    * * *

    боя́ться темноты́ — karanlıktan korkmak

    боя́ться заболе́ть — hasta olmaktan korkmak

    боя́ться вы́йти но́чью и́з дому / на у́лицу — gece vakti sokağa çıkmaya korkmak

    боя́ться тру́дных пробле́м — çetin sorunlardan çekinmek

    не боя́ться тру́дностей — güçlüklerden yılmamak

    не бо́йся, придёт! — korkma, gelecek!

    я не бою́сь! — korkum yoktur!

    за вас я не бою́сь — ben sizin için korkmam

    бою́сь, что... — korkarım ki...

    он стра́шно боя́лся што́рма — fırtınadan ödü patlardı

    э́то живо́тное люде́й не бои́тся — bu hayvan insanlardan kaçmaz

    э́тот материа́л не бои́тся кислоты́ — bu malzeme asitten etkilenmez

    Русско-турецкий словарь > бояться

См. также в других словарях:

  • etkilenmek — nsz Etkiye uğramak, müteessir olmak Bu büyük adamın olağanüstü tevazusu karşısında haklı olarak etkilenmişti. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elektrik almak — etkilenmek, etkisi altında kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çarpılmak — nsz 1) Çarpma işine konu olmak 2) e Çarpık duruma gelmek Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı. R. N. Güntekin 3) mec. Çalınmak, soyulmak 4) mec. Aldatılmak 5) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elektriklenmek — nsz 1) Elektrik enerjisiyle yüklü duruma gelmek 2) mec. Sinirli ve gergin bir duruma gelmek, gerginleşmek 3) mec. Etkilenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etkilenme — is. Etkilenmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • feyzalmak — den, Ar. feyż + T. almak Etkilenmek, olgunlaşmak, ders almak Umarız ki güzel yazılarınıza burada da devam edeceksiniz. Biz onlardan çok feyzaldık. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • heyecanlanmak — nsz Herhangi bir nedenle güçlü, geçici bir duygulanımdan etkilenmek, heyecana gelmek, coşmak Cümleleri parlaktı, jestlerle konuşuyordu, heyecanlandırıyor ve heyecanlanmış görünüyordu. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hissetmek — i, der, Ar. ḥiss + T. etmek 1) Fiziksel bir uyarıyı duymak Ben öyle dalmış düşünürken, omuzumda bir el hissettim. H. Taner 2) Bir şeyden etkilenmek, duymak 3) Sezmek, farkına varmak, anlamak Bu yıkılışın ona geldiğini hep hissediyorduk. F. R.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sarsılmak — nsz 1) Sarsma işine konu olmak Ev fırtınadan sarsılıyor. 2) mec. Güçsüz durumda kalmak Hastalıktan çok sarsıldı. 3) mec. Beklenmedik bir olaydan çok etkilenmek Cemil Kâzım inanmak istemediği bir şüphe ile sarsılmıştı. M. Yesari …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üşümek — nsz Isı yokluğundan, azlığından veya ısı kaybından etkilenmek, soğuğun etkisini duymak Üşümüş, donmuş gibi, kaba, nasırlı, pis ellerini karnının üstünde sıkıyordu. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • leblebiden nem kapmak — en küçük bir olay veya davranıştan olumsuz etkilenmek Leblebiden nem kapar. F. Celâlettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»