-
1 циркуляция
dolaşım,sirkülasyon* * *жdolaşım, sirkülasyonциркуля́ция возду́шных масс, циркуля́ция во́здуха — hava dolaşımı
-
2 кругооборот
-
3 циркуляционный
-
4 кровеносный
в соч.кровено́сный сосу́д — kan damarı
кровено́сная систе́ма — dolaşım sistemi
-
5 круг
çevre* * *м1) daireначерти́ть круг на земле́ — yere bir daire çizmek
опи́сывать круги́ в во́здухе — havada daire(ler) çizmek
2) врз halkaпо воде́ пошли́ круги́ — su halka halka dalgalandı:
круг колбасы́ — bir kangal sucuk
круг сы́ру — bir teker peynir
спаса́тельный круг — can simidi
гонча́рный круг — çömlekçi çarkı
3) alanкруг де́ятельности — faaliyet alanı
э́то не вхо́дит в круг его́ обя́занностей — bu onun görevleri dışındadır
4) listeкруг рассма́триваемых вопро́сов — ele alınan sorunların listesi
ограни́ченный круг вопро́сов — sınırlı sayıdaki sorunlar
5) спорт. tur; döngüсоверши́ть круг почёта — şeref turu yapmak
ма́тчи / встре́чи пе́рвого кру́га — ilk yarı maçları
6) çevreлитерату́рные круги́ — edebiyat çevreleri
в кругу́ семьи́ — aile içinde
••большо́й круг кровообраще́ния — büyük dolaşım
у меня́ голова́ кру́гом идёт от всего́ э́того — bunlardan başım / zihnim allak bullak oldu
у неё бы́ли круги́ под глаза́ми — gözlerinin altı morarmıştı
-
6 круговорот
мкруговоро́т воды́ в приро́де — su dolaşımı
круговоро́т собы́тий — birbirini sürekli olarak izleyen olaylar; birbirini kovalayan olaylar
-
7 обращение
с1) (воззвание, призыв) çağrı2) ( обхождение) davranma; muameleплохо́е обраще́ние с детьми́ — çocuklara karşı (yapılan) kötü muamele
3) астр. dolanmaпери́од обраще́ния — dolanma süresi
4) ( пользование) kullanmaобуча́ть обраще́нию с ору́жием — silah kullanmasını öğretmek
5) эк. dolaşım; tedavülколи́чество де́нег в обраще́нии — dolaşımdaki para / banknot miktarı
изъя́ть что-л. из обраще́ния — dolaşımdan / tedavülden kaldırmak
-
8 передвижение
сyer(ini) değiştirme, dolaşmaсвобо́да передвиже́ния — seyahat / dolaşım özgürlüğü
кру́пные передвиже́ния войск — büyük çapta askeri kuvvet kaydırılmaları
-
9 циркуляция
dolanım, dolaşım, sirkülasyon, devir, devridaim- циркуляция воздуха
- вертикальная циркуляция
- горизонтальная циркуляция
- естественная циркуляция
- принудительная циркуляцияТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > циркуляция
-
10 кровеносная система
kan dolaşım sistemi
См. также в других словарях:
dolaşım — is. 1) Dolaşma işi 2) Para ve para yerine geçen bono, senet vb. geçerli olma, sürümde bulunma, sürüm, geçerlik 3) Mal veya paranın elden ele dolaşması, dolanım, sirkülasyon, para dolaşımı 4) anat. Kan dolaşımı Birleşik Sözler açık dolaşım sistemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık dolaşım sistemi — is., hay. b. Genellikle bütün eklem bacaklılarda ve birçok yumuşakçada bulunan atardamar ve kan boşluğundan oluşmuş açık bir dolaşım sistemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
Avea — Infobox Company company name = Avea company company type = Private foundation = 2004 location = flagicon|Turkey Istanbul, Turkey key people = industry = Mobile telecommunications products = Mobile phone services, mobile phone related goods… … Wikipedia
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
anjiyoloji — is., anat., Fr. angiologie Dolaşım organlarını inceleyen anatomi bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
deveran — is., esk., Ar. deverān 1) Dolaşım, dönme 2) anat. Kan dolaşımı Birleşik Sözler deveranıdem … Çağatay Osmanlı Sözlük
devridaim — is., esk., Ar. devr + dāˀim Tam ve sürekli dönüş veya dolaşım Birleşik Sözler devridaim pompası … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolanım — is., ekon. Tedavül, sirkülasyon, dolaşım Birleşik Sözler dolanım hızı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan dolaşımı — is., anat. Kalbin sürekli olarak kasılıp gevşemesiyle kan ve lenfin damarlar içinde durmadan yer değiştirmesi, dolaşım, deveran, deveranıdem Birleşik Sözler büyük kan dolaşımı küçük kan dolaşımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sistem — is., Fr. système 1) Düzen 2) Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni Servet, nasıl kazanılmış olursa olsun, onun kontrolüne girecek rejim ve sistem memleketi mahvedecektir. H. E. Adıvar 3) Yol, yöntem Eski bir sistem. 4) Bir aracı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cevelângâh — (A. F.) [ ﻩﺎﮕﻥﻻﻮﺝ ] 1. gezinti yeri, mesire yeri. 2. dolaşım yeri … Osmanli Türkçesİ sözlüğü