-
1 dikmek
-
2 dikmek
зашива́ть посади́ть шить* * *I -er -i, -e1) ста́вить, устана́вливать, вбива́ть (столбы, шесты и т. п.)şamdana mum dikmek — вста́вить в подсве́чник свечу́
2) воздвига́ть, ста́вить (памятник и т. п.)bir heykel dikmek — установи́ть ста́тую
3) сажа́ть ( растения)apaç dikmek — посади́ть де́рево
tütün fidesi dikmek — вы́садить таба́чную расса́ду
4) выставля́ть ( часовых), ста́вить на карау́лiki tane nöbetçi dikmişler — поста́вили двух дежу́рных
5) разг. опроки́нуть рю́мку, вы́пить за́лпомII - er -iшить; пришива́ть; зашива́тьelbise dikmek — сшить пла́тье
-
3 dikmek
v. sew, sew up, stitch up, needle, tailor, seam, plant, erect, fix (eye), cock, construct, crop, engraft, ingraft, perk, perk up, prick up, raise, rear, seam together, seam up, set, set out, set up, sow, put stitches in, upend--------dikmek (bakış)v. rest--------dikmek (bitki)v. plant, lay down, prick, bed, bed out--------dikmek (göz)v. rivet, rest on, fix--------dikmek (nöbetçi)v. post--------dikmek (yara)v. suture* * *plant -
4 dikmek
1) (ağaç dikmek) ГЪЭТIЫСЫН/ гъэтIысхьан; гъэIыстхьан; хэсэн, хэтIэн2) (bir şeyi dikmek) ДЫН; (ЕД(ы) -
5 dikmek
dikmek1 <- er> errichten, aufstellen (z.B. Pfahl; Statue); anpflanzen (A); pflanzen (-e in A, D); Lehne aufrichten; Setzling einpflanzen; Wache aufstellen;başına dikmek Getränk fam runterkippendikmek2 <- er>1. v/t nähen; Loch, Riss (zu)nähen2. v/i dikiş dikmek nähen -
6 dikmek
I (diker)В, Д1) ста́вить, устана́вливать; втыка́ть, вбива́ть (столбы, шесты и т. п.); водружа́ть (знамя и т. п.)direk dikmek — ста́вить столбы́
şamdana mum dikmek — вста́вить свечу́ в подсве́чник
2) воздвига́ть, сооружа́ть, ста́вить (памятник и т. п.)3) са́жать (растения)II (diker)Вшить; пришива́ть; зашива́ть; подшива́ть; подруба́ть -
7 dikmek
кагу; тегү; төзү; утырту -
8 dikmek
шить; сажатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > dikmek
-
9 dikmek
dirûtin--------tîk kirin--------venandin--------vît kirin--------vîtkirin--------çiklandin -
10 dikmek
диал. южн.см. tikmek -
11 dikmek
(direk, kazık vs.) гъэуцун -
12 dikmek
خاطخيطنصب -
13 dikmek
1. خاط [خاطَ]Anlamı: yırtılmış kumaş, deri yara vb. yi iğneye geçirilmiş iplikle tuturmak2. خيط [خَيَّط]Anlamı: yırtılmış kumaş, deri yara vb. yi iğneye geçirilmiş iplikle tuturmak3. نصب [نَصَبَ]Anlamı: bir cismi dik olarak durdurmak4. نصب [نَصَّبَ]Anlamı: bir cismi dik olarak durdurmak -
14 dikmek
"to sew, to stitch; to plant; to set up, to erect, to raise; (gözlerini) to stare; (kulak) to prick up, to cock; to drink off, to drain, to down" -
15 dikmek
/ı/ 1. to set up, erect. 2. to plant (a seedling, tree). 3. to toss down (a drink) in one swig. 4. to station (a guard). 5. to shoot or throw (something) directly up. 6. to build, construct, put up. 7. to set down (a ball) for play. -
16 dikmek
əkmək, basdırmaq, tikmək -
17 dikmek, çakmak
-
18 tüy dikmek
= üzerine tüy dikmek вконе́ц испо́ртить и без того́ плохо́е де́ло и т. п. -
19 üzerine tüy dikmek
-
20 fıçıya dikmek
fıçıya dikmek (bitki)v. tub
См. также в других словарях:
dikmek — 1. i, e, er 1) Bir cismi dik olarak durdurmak Bir yere direk dikmek. 2) Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir. F. R. Atay 3) i Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
menzil dikmek — tar. atılan ok ile kırılan rekorun yerini belirten taş dikmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sökük dikmek — sökülmüş olan bir şeyi onarmak ... teyzem buraya haftada üç defa sökük ve düğme dikmeye, çamaşırları tamir etmeye gelirdi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuz dikmek — kadın başka erkekle ilişki kurarak kocasını aldatmak Ah ayol, kadın bu yaştan sonra boynuz dikiyor diye ondan iğrenirler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
cevabı dikmek (veya dayamak veya yapıştırmak) — hlk. kesin, ters ve karşısındakinin beklemediği bir karşılık vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
heykelini dikmek — türlü alanlarda üstün başarı gösteren kimselere değerbilirlik göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazık dikmek — devamlı kalmak, ebediyen yaşamak Dünyaya kim kazık dikecek? Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüy dikmek — tkz. (üzerine) kötü bir durum almış bir işi büsbütün kötü bir duruma sokmak Otelin kapıcısı yalan söylemekte tüy dikiyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayrak dikmek — bayraklı bir sopayı bir yere saplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yelken dikmek — tekneye yelken takmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nalları dikmek — argo hayvan veya hayvana benzetilen kişi ölmek Kitap bastırmak, yazı yazmak takatinden mahrum, nalları dikeceksiniz. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük