-
1 извне
вмеша́тельство извне́ — dış müdahale
подстрека́емый извне́ — dışarıdan kışkırtılan
защи́та страны́ от нападе́ния извне́ — ülkeyi dış saldırılardan savunma
-
2 закупка за границей
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > закупка за границей
-
3 снаружи
dışarıda; dışarıdanдверь закрыва́ется снару́жи — kapı dışarıdan kilitlenir
-
4 без
-siz,-sız; -madan,-meden; - meksizin; yokken; kala (saat için)* * *1) ...siz;...madan,...maksızınбез де́нег — parasız
без спе́шки — acele etmeden / edilmeksizin
без тебя́ (в твое отсутствие) — sen yokken
без тебя́ он ничто́! — sensiz bir hiçtir o!
без поте́ри в зарпла́те — ücret kaybı olmaksızın
то́лько без обма́на! — aldatmaca yok ama!
без вмеша́тельства извне́ — dışarıdan bir müdahale olmaksızın
он был без пиджака́ — üstünde ceket yoktu
она́ была́ без созна́ния — kadın baygındı / bayılmıştı
они́ без труда́ пойму́т э́то — bunu anlamakta güçlük çekmeyecekler
об э́том нельзя́ говори́ть без гне́ва — insan öfke duymadan bundan söz edemez
статья́ без по́дписи — imzasız yazı
о́бщество без бу́дущего — geleceği olmayan bir toplum
оста́вить что-л. без отве́та — cevapsız bırakmak
оста́ться без рабо́ты — işsiz kalmak
встре́тить что-л. без восто́рга — coşku ile karşılamamak
рабо́тать без удово́льствия — zevk alarak çalışmamak
переводи́ть без словаря́ — elinde sözlük olmadan çevirmek
провести́ ночь без сна — geceyi uykusuz geçirmek
боро́ться за жизнь без эксплуата́ции и угнете́ния — baskı ve sömürüden arınmış bir yaşam için savaşım vermek
2) ( при обозначении часа) var; kala(сейча́с) без пяти́ три — üçe beş var
приходи́ без че́тверти пять — beşe çeyrek kala gel
••без сомне́ния — kuşkusuz
(хотя́ и) не без труда́ — zahmetle de olsa
я возража́л не без причи́ны — itiraz etmem sebepsiz değildi
-
5 граница
sınır* * *ж1) sınırгосуда́рственная грани́ца — devlet sınırı
перейти́ грани́цу — sınırı geçmek / aşmak
до определённой грани́цы — bir hadde kadar
не име́ть грани́ц — sonu sınırı olmamak
ра́дости её не́ было грани́ц — sevincine payan yoktu
••за грани́цей — yurt dışında, dışarıda
за грани́цу — yurt dışına, dışarıya
пое́здка за грани́цу — dış gezi
из-за грани́цы — yurt dışından, dışarıdan
-
6 давление
basınç,baskı* * *с1) basınç (-cı)пар давле́нием в де́сять атмосфе́р — on atmosferlik buhar
2) перен. baskıока́зывать давле́ние на кого-л. — birine baskı yapmak
подверга́ться давле́нию извне́ — dışarıdan baskıya uğramak
••кровяно́е давле́ние — tansiyon, kan basıncı
у неё пони́зилось давле́ние — tansiyonu düştü
-
7 держаться
tutunmak,tutmak; dayanmak; durmak; davranmak; ayakta durmak; bağlı kalmak* * *1) tutunmak; tutmakдержа́ться за пери́ла — korkuluğa tutunmak
держа́ться (руко́й) за се́рдце — eliyle kalbini tutmak
на пла́стике кра́ска не де́ржится — plastik, boya tutmaz
де́ржится? (о гвозде и т. п.) — tuttu mu?
2) dayanmakмост де́ржится на быка́х — köprü ayaklar üstüne dayanır
3) врз durmakдержа́ться пря́мо — dik durmak
уве́ренно держа́ться в седле́ — at üstünde güvenli durmak
держа́ться (по)да́льше от кого-чего-л. — uzak durmak
4) ( вести себя) davranmakдержа́ться про́сто — hali tavrı sade olmak
он держа́лся уве́ренно — kendinden emin hali vardı
дом ещё де́ржится — ev halâ ayakta duruyor
держа́ться благодаря́ по́мощи извне́ — dışarıdan aldığı yardım sayesinde ayakta durmak
6) ( не сдаваться) dayanmakдержи́сь сто́йко! — sıkı dur!
7) bağlı kalmakдержа́ться пре́жнего мне́ния — eski fikrine bağlı kalmak
••весь дом держа́лся на нём — evin direği oydu
он кре́пко держа́лся за свою́ зе́млю — toprağına dört elle sarılmıştı
у него́ де́ньги (до́лго) не де́ржатся — para onda durmaz
-
8 экстерн
См. также в других словарях:
dışarıdan evlenme — is., top. b. Dış evlilik … Çağatay Osmanlı Sözlük
her ağacın meyvesi olmaz — dışarıdan verimli gibi görünen herkes verimli olmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Metamorfoz — Studio album by Tarkan Released December 25, 2007 (Turkey) … Wikipedia
Counter-Guerrilla — Seal of the Office of Defense Cooperation, Turkey. The 13 stars represent the original 13 US states, and indicate a United States Department of Defense organization (see seal).[1] Counter Guerrilla (Turkish: kontrgerilla) is the Turkish branch of … Wikipedia
açıktan — zf. 1) Bir yerin uzağından 2) Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak 3) mec. Emek ve para harcamadan Üstelik açıktan yol harçlığı falan da veriyor bana. M. İzgü Birleşik Sözler açıktan açığa açıktan atama açıktan tayin Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atanmak — e Bir göreve getirilmek, tayin edilmek Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar Başbakanca atanır. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayakbastı — is., ekon. Bir yere dışarıdan gelen insan ve eşyadan alınan vergi, toprakbastı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağ bozumu — is. 1) Bağda ürünün toplanması Yerlisi, çoğu dışarıdan gelme yeni sakinlerinin bağ bozumu hırsını kederli gözleriyle seyreder. B. Felek 2) Bu işin yapıldığı mevsim, güz, sonbahar … Çağatay Osmanlı Sözlük
data — is., İng. data 1) Veri 2) ekon. Aslında kendileri ekonomik olmayan ancak ekonomi dünyasını dışarıdan kuşatan veya çerçeveleyen, nüfus, teknik bilgi, hukuk düzeni ve yönetim biçimi ögelerinden her biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
devimselcilik — is., ği, fel. Beliren ve gelişen şeylerin kendiliklerinden etkin olduklarını, gelişmelerini sağlayan gücün dışarıdan gelmeyip kendileriyle özdeş bulunduğunu ileri süren öğreti, dinamizm, mekanikçilik karşıtı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış evlilik — is., ği, top. b. Evlenecek kimsenin eşini kendi boy veya soyunun dışından seçmesi kuralına dayalı evlilik biçimi, dışarıdan evlenme, egzogami … Çağatay Osmanlı Sözlük