-
1 cesaret
cesaret almak Mut schöpfen (-den aus D);-e cesaret etmek (es) wagen zu …; sich entschließen zu …;-e cesaret vermek jemanden ermutigen (zu D) -
2 cesaret
cesaret sbir şeye \cesaret etmek etw wagen, sich an etw wagenbirine \cesaret vermek jdm Mut machen\cesaretini kaybetmek den Mut verlieren -
3 cesaret
хра́брость* * *сме́лость, хра́брость, отва́га••- cesaret göstermek
- cesaretini kırmak
- cesaret vermek -
4 cesaret
подвиг, храбрость, смелостьcesaret etmek - осмеливатьсяcesaret bermek - ободрять -
5 cesaret
батырлык; җәсәрәт; кыюлык -
6 cesaret
interj. bear up--------n. courage, heart, daring, boldness, bravery, fearlessness, audacity, chivalry, doughtiness, Enterprise, fortitude, gallantry, grit, gumption, hardihood, hardiness, nerve, pecker, pluck, prowess, sand, spirit, spunk, stoutness, ticker, valiantness* * *1. boldness 2. bravery 3. courage 4. gallantry 5. gameness 6. gumption 7. prowess 8. valiance 9. valiancy 10. valor 11. braving (n.) 12. pluck (n.) -
7 cesaret et
1. daring (v.) 2. dared (v.) 3. durst (v.) -
8 cesaret
wêr--------wêrekî--------wêrîn -
9 cesaret
animusz; dzielność; męstwo; odwaga; otucha; waleczność; zuchwałość -
10 cesaret
(-ti)а сме́лость, хра́брость, отва́га, му́жество -
11 cesaret
ГУШХУАГЪ(Э), гушхоныгъ(э)/ гушхуэныгъэ, тегушхоныгъ(э)/ тегушхуэныгъэ, ТАУЧЭЛ, РЕШИМОСТ, СМЕЛОСТЬ, ШЕДРОСТЬ -
12 cesaret
гушхоныгъ, щынэгъэнчъагъ -
13 cesaret
ηρωισμός, γινναιότητα, θαρρος -
14 cesâret
arapça جسارت cesurluk. -
15 cesaret
إقداماستبسالبسالةتجاسرجرأةجراءةجسارةدربةشجاعة -
16 cesaret
1. إقدام [إِقْدام]Anlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği2. استبسال [اِسْتِبْسال]Anlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği3. بسالة [بَسَالَة]Anlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği4. تجاسر [تَجَاسُر]Anlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği5. جرأة [جُرْأَة]Anlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği6. جراءة [جَرَاءَة]Anlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği7. جسارة [جَسَارَة]Anlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği8. دربة [دُرْبَة]Anlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği9. شجاعة [شَجَاعَة]Anlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği -
17 cesaret
courage, bravery, fortitude, gallantry, pluck, guts -
18 cesaret
",-ti courage, bravery, valor; pluck, heart. - almak/bulmak /dan/ to take courage, take heart. - etmek /a/ to venture, dare. - gelmek /a/, -e gelmek to take courage. - göstermek to show courage. -ini kırmak /ın/ to discourage, dishearten. - vermek /a/ to encourage, hearten." -
19 cesaret
cəsarət -
20 cesaret
drzost; kuráž; odvaha; smělost; statečnost
См. также в других словарях:
cesaret — is., Ar. cesāret 1) Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven 2) Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği Bütün halk türküleri gibi ölenin örnek cesaretini öven türkülerdi bunlar. N. Cumalı 3) Cüret 4) Çekinmezlik,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cesaret almak (veya bulmak) — herhangi bir durumdan, davranıştan güç almak Hayvanın sokulganlığından cesaret alan bir başka kız da usulca yanına yaklaştı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
cesaret etmek — korkulması gereken bir işe korkmadan girişmek, göze almak Bana bir şey söylemeye cesaret ettiğini gördünüz mü şimdiye kadar? T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
cesaret vermek — (birine) birinin yılgınlığını gidermek, birini yüreklendirmek Sabahın ışıkları bana yeniden bir cesaret verdi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
cesâret — (A.) [ ترﺎﺴﺝ ] cesurluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
CESARET — Cesurluk, yiğitlik, korkusuzluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cesaret gelmek — (birine) yılgınlığı gitmek, yüreklenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
cesaret (veya cesaretini) göstermek — yürekli davranmak Demek ki işi açığa vurmak cesaretini gösterdi. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
CESARET-İ MEDENİYE — Her türlü baskılara karşı çekinmeden hakikatı söylemek. Müsbet harekette korkmamak. Haklı olduğu bir mes elede korku göstermemek. İçtimai münasebetlerde girişkenlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CASİR — (Cesaret. den) Cesaret eden, cesur, cesaretli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜCASİR — (Cesaret. den) Cesaret eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük