-
1 belâgat
arapça بلاغت kusursuz söz söyleme -
2 جزالة
belâgat -
3 ذلاقة
belâgat -
4 فصاحة
belâgat -
5 eloquence
belagat, uzsözlülük, uzdil -
6 rhetorician
belagat ustasi; belagatli kisi -
7 красноречивость
жbelagat (-ti) -
8 красноречие
-
9 eloquence
n. konuşma sanatı, çene, güzel söz söyleme sanatı, belagat* * *['eləkwəns](the power of expressing feelings or thoughts in words that impress or move other people: a speaker of great eloquence.) güzel konuşma- eloquent- eloquently -
10 rhetoric
n. etkili konuşma sanatı, güzel konuşma, sözbilim, belâgat, etkili yazma, hitabet sanatı* * *sözbilim -
11 إعلان
açıklama; afiş; anons; belâgat; beyan; demeç; emisyon; enformasyon; ilâncılık; manifesto; propaganda; yayın -
12 بيان
açıklık; anlatım; anons; belâgat; belleten; beyan; biçem; bülten; çığır; deklârasyon; demeç; gösteri; ibraz; izah; katalog; manifesto; metot; model; usul; üslûp -
13 لسن
ayıplamak; belâgat; fasih; sivriltmek -
14 Beredsamkeit
kein pl belagat -
15 Redekunst
-
16 büleğâ
arapça بلغاء belagat sahipleri. -
17 إعلان
إِعْلان1. emisyonAnlamı: yayma, neşretme2. belâgatAnlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı3. manifestoAnlamı: bildiri4. enformasyonAnlamı: haber alma, danışma5. beyanAnlamı: söyleme, bildirme6. ilâncılık7. propaganda8. yayınAnlamı: basılıp dağıtılan veya radyo televizyon ile halka sunulan şey, neşriyat9. açıklamaAnlamı: bir konuyu izah etme10. afiş11. anonsAnlamı: duyuru, duyurma12. demeç -
18 بيان
بَيَان1. biçemAnlamı: üslûp, tarz2. üslûpAnlamı: oluş, deyiş, veya yapış biçimi, tarz3. açıklık4. usulAnlamı: bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem5. belâgatAnlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı6. anlatımAnlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek7. izahAnlamı: açıklama8. belleten9. gösteriAnlamı: ilgi, dikkat çekmek için, bir topluluk önünde gösterilen beceri10. manifestoAnlamı: bildiri11. modelAnlamı: biçim12. katalog13. metotAnlamı: yöntem14. ibrazAnlamı: ortaya koyma, meydana çıkarma15. beyanAnlamı: söyleme, bildirme16. çığırAnlamı: yeni bir üslûp, tavır, tarz17. anonsAnlamı: duyuru, duyurma18. demeç19. deklârasyonAnlamı: bildirme, duyurma, ilân etme20. bülten -
19 جزالة
جَزَالَةbelâgatAnlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı -
20 ذلاقة
ذَلَاقَةbelâgatAnlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı
- 1
- 2
См. также в других словарях:
BELÂGAT — Hitâbettiği kimselere göre uygun, tam yerinde, düzgün ve hakikatlı güzel söz söyleme san atı. Muktezâ yı hâle mutâbık söz söylemek. * Belâgat, hem düzgün, hem yerinde söz söylemeyi öğreten ilmin de adı olur. Ve maani, beyan, bedi diye üç kısma… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
belagat — is., ti, esk., Ar. belāġat 1) İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği Gülünç olduğu kadar hazin bir belagati varmış. H. F. Ozansoy 2) Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik 3) ed. Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BELÂGAT-FÜRUŞ — f. Belâgat taslıyan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
belâgat — (A.) [ ﺖﻏﻼﺑ ] kusursuz söz söyleme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
belagat — iyi konuşma; sözle inandırma yeteneği; söz sanatlarını inceleyen bilim dalı … Hukuk Sözlüğü
İZHAR-I BELÂGAT — Belâgat gösterme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BELÂGAT-PERDÂZ — f. Düzgün konuşabilen, iyi söz söyliyebilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BELÂGAT-PİRÂ — Belâgata süs veren. Süslü ve belâgatlı konuşan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLM-İ BELÂGAT — Edb: Güzel söz söyleme veya yazmayı öğreten ilim. Edebiyatın bir şubesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLM-İ BEYAN — Belâgat ilminin, yâni edebiyatın, hakikat, teşbih, istiâre, mecaz, kinaye kısımlarından bahseden ilim dalıdır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEYAN — İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. * Öğretme. * Fesahat ve belâgat. * Edb: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinâye, teşbih, istiâre gibi bahislerini öğreten kısmı. (Bak: Belâgat) * Söz olsun, iş olsun; vukû bulan şeyden murad ne olduğunu o şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük