Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

anlam

  • 1 понятие

    Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > понятие

  • 2 значение

    anlam; önem,
    değer
    * * *
    с
    1) anlam; mana

    прямо́е значе́ние сло́ва — kelimenin öz anlamı

    2) önem; değer

    придава́ть значе́ние чему-л.önem vermek

    потеря́ть своё значе́ние — değerini yitirmek

    Русско-турецкий словарь > значение

  • 3 толх

    anlam; yarar,
    fayda

    Русско-турецкий словарь > толх

  • 4 понятие

    añlam, fikir (мысль), tasavur (представление)

    Русско-крымскотатарский словарь (латиница) > понятие

  • 5 смысл

    м, врз
    anlam, mana

    смысл жи́зни — yaşamın anlamı

    како́й смысл остава́ться? — kalmakta ne anlam var?

    е́хать нет смы́сла — gitmekte bir anlam yok

    ••

    в по́лном смы́сле сло́ва — kelimenin tam anlamıyla

    в смы́сле чего-л.bakımından

    под те́рмином... в смы́сле настоя́щего Соглаше́ния сле́дует понима́ть... — bu Anlaşmanın maksadı için... deyiminden... Anlaşılır

    Русско-турецкий словарь > смысл

  • 6 незачем

    → сказ., разг.
    bir anlam yok; lüzumu yok

    остава́ться там не́зачем — orada kalmakta bir anlam yok

    Русско-турецкий словарь > незачем

  • 7 смысловой

    anlamsal, anlam °

    смысловы́е отте́нки — anlam incelikleri

    Русско-турецкий словарь > смысловой

  • 8 какой

    1) nasıl; ne gibi; ne; kaçıncı

    како́е э́то зда́ние? — bu ne binası?

    на како́м этаже́? — kaçıncı katta?

    на каки́е де́ньги? — hangi parayla?

    како́е сего́дня число́? — bugün ayın kaçı?

    како́й сего́дня день? — bugün ne?

    в како́м году́ он роди́лся? — kaç yılında doğdu?

    каки́е кра́ски тебе́ ну́жны́? — nasıl boya istiyorsun?

    по како́му пра́ву? — ne hakla?

    в како́й ко́мнате? — hangi odada?

    како́й возьмёшь? — hangisini alırsın?

    ты како́го го́да (рожде́ния)? — kaçlısın?

    како́й ум! — ne zekâ!

    кака́я жара́! — ne sıcak, ne sıcak!

    како́е разочарова́ние! — ne büyük hayal kırıklığı!

    кака́я э́то была́ побе́да! — bu ne zaferdi!

    како́й же ты дура́к! — ne aptalmışsın!

    кака́я же она́ несча́стная! — ne kadar da talihsizmiş!

    к каки́м то́лько сре́дствам ни прибега́ли! — başvurmadık çare kalmadı!

    кака́я шля́пка ей не пойдёт! — öyle bir şapka var mı ki ona yakışmasın!

    како́й э́то парк! — bu ne biçim park böyle!

    како́й (там) инжене́р? Он да́же не те́хник! — ne mühendisi yahu! Teknisyen bile değil!

    каки́е витами́ны, когда́ у него́ хле́ба вдо́воль не́ было! — yeteri kadar ekmeği yoktu, nerede kaldı vitamin!

    каки́е у него́ де́ньги? — onda para ne gezer?

    како́й смысл расска́зывать? — anlatmakta bir anlam var mı ki?

    како́е там ку́рицу заре́зать, он клопа́ не разда́вит — tavuk kesmekten geç, tahta biti ezemez

    э́то был челове́к, каки́х ма́ло — eşine az rastlanan kişilerdendi

    тру́дности, с каки́ми ты столкнёшься — karşılaşacağın güçlükler

    знай мы, кака́я бу́дет пого́да... — havanın nasıl olacağını bilseydik...

    по како́й бы то ни́ было причи́не — her ne sebepten olursa olsun

    без како́го бы то ни́ было вмеша́тельства — herhangi bir müdahale olmaksızın

    каки́ми тру́дными ни́ были бы усло́вия — koşullar ne kadar zor olursa olsun

    како́й ни на есть (любо́й) — herhangi bir

    кака́я ни на есть, а да́ча — ne kadar olsa bir yazlık

    возьми́ како́й уго́дно / хо́чешь и прове́рь — rasgele birini seç, dene

    Русско-турецкий словарь > какой

  • 9 обратный

    врз

    обра́тный рейс — avdet seferi

    на обра́тном пути́ — dönerken, dönüşte

    в обра́тном направле́нии — ters yönde

    обра́тная сторона́ — ters (taraf); arka

    обра́тная сторона́ ладо́ни — elin tersi

    обра́тная пропорциона́льность — мат. ters orantı

    обра́тный смысл — ters / karşıt anlam

    вы́звать обра́тную реа́кцию — ters tepki yaratmak

    утвержда́ть обра́тное — aksini / tersini iddia etmek

    ••

    обра́тный а́дрес — gönderenin adresi

    обра́тный биле́т — gidiş dönüş bileti

    обра́тная си́ла зако́на — yasanın önceye geçerliği

    Русско-турецкий словарь > обратный

  • 10 переносный

    1) ( портативный) portatif, taşınabilir, taşınır

    перено́сный смысл — mecazi anlam

    в перено́сном смы́сле (сло́ва) — mecaz anlamıyla

    Русско-турецкий словарь > переносный

  • 11 перетолковать

    сов.
    1) (истолковать не так, как надо) yanlış yorumlamak, olduğundan başka anlam vermek, çekmek
    2) разг. ( поговорить) konuşmak, lafını etmek

    Русско-турецкий словарь > перетолковать

  • 12 семантика

    ж, лингв.
    1) (значение слова и т. п.) anlam
    2) ( раздел языкознания) anlambilim, semantik

    Русско-турецкий словарь > семантика

  • 13 толк

    м, разг.

    он рассужда́л с то́лком — yürüttüğü fikir makuldü

    сби́ться с то́лку — şaşırmak

    я э́того ника́к не могу́ взять в толк — buna bir türlü akıl erdiremiyorum

    2) yarar, fayda

    уе́дем мы отсю́да, а что то́лку? — buradan gideriz, neye yarar ama?

    то́лку от э́того никако́го не бу́дет — bu hiç bir yarar sağlamaz

    а что то́лку обраща́ться? — başvursan da kaç para eder?

    он зна́ет толк в э́тих дела́х — bu işlerin erbabıdır

    3) рел. sekt, mezhep (-bi)
    4) meşrep; renk

    либера́лы са́мых разли́чных то́лков — çok çeşitli meşrepten liberaller

    Русско-турецкий словарь > толк

  • 14 концепция

    kavrayış, idrak, konsept, anlam

    Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > концепция

  • 15 семантика

    mana, añlam, semantika

    Русско-крымскотатарский словарь (латиница) > семантика

См. также в других словарях:

  • anlam — is., db. 1) Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör 2) man. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam kötüleşmesi — is., dbl. Anlamı iyi ve olumlu olan bir kelimenin zamanla kötü veya kötüye doğru giden bir anlam kazanması, anlam bayağılaşması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam çıkarmak — 1) bir cümleden veya metinden yeni ve değişik bir anlam yakalamak 2) mec. yersiz ve gereksiz bir yargıya varmak, yanlış değerlendirmek; bir söze, söyleyenin aklından geçmeyen bir anlam vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam bayağılaşması — is., dbl. Anlam kötüleşmesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam bilimi — is., dbl. Dili anlam açısından inceleyen bilim dalı, semantik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam bilimsel — sf., dbl. Anlam bilimi ile ilgili, semantik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam daralması — is., dbl. Geniş kavramları olan bir kelimenin, bu kavramlar içinden tek bir anlam bildirmesi durumu, genel bir anlamdan özel bir anlama geçiş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam değişmesi — is., dbl. Anlamın daralması, genişlemesi, kayması veya bayağılaşması Göl adı olan Terkos un, musluk suyu anlamında kullanılması anlam değişmesine bir örnektir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam genişlemesi — is., dbl. Dar bir anlamda kullanılan bazı kelimelerdeki anlamın ilgili kavramlara yayılması Baş kelimesinin kafa anlamından anlam genişlemesiyle her meslek ve kuruluştaki üst aşama anlamını bildirmesi gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam iyileşmesi — is., dbl. Kötü ve olumsuz anlamı olan bir kelimenin zamanla iyi anlam kazanması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam kayması — is., dbl. Yeni bir anlam vermek üzere kelimelerin gerçek anlamlarından kayarak kalıplaşmaları Dil dökmek, ağız yoklamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»