Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

anlaşılmak

  • 1 выясняться

    anlaşılmak,
    ortaya çıkmak
    * * *
    несов.; сов. - вы́ясниться
    anlaşılmak, ortaya çıkmak

    Русско-турецкий словарь > выясняться

  • 2 явствовать

    anlaşılmak
    * * *

    как я́вствует из его́ показа́ний — verdiği ifadeden anlaşıldığı gibi

    Русско-турецкий словарь > явствовать

  • 3 объясняться

    несов.; сов. - объясни́ться
    1) ( выяснять отношения) (görüşüp) anlaşmak
    2) ( выясняться) anlaşılmak
    3) тк. несов. ( разговаривать) konuşmak

    объясня́ться зна́ками — işaretlerle konuşmak

    4) тк. несов. (иметь причиной что-л.) nedeni olmak

    э́то объясня́ется двумя́ причи́нами — bunun iki nedeni vardır

    ••

    объясни́ться кому-л. в любви́ — birine ilanı aşk etmek

    Русско-турецкий словарь > объясняться

  • 4 оказываться

    несов.; сов. - оказа́ться

    свобо́дных мест не оказа́лось — boş yer yokmuş

    кни́га оказа́лась на ме́сте — kitap yerli yerindeymiş

    что оказа́лось в чемода́не? — bavuldan neler çıktı?

    у него́ оказа́лось сро́чное де́ло — acele bir işi çıktı

    у нас места́ оказа́лись ря́дом — yerlerimiz yanyana düşmüştü

    2) kendini bulmak; düşmek

    оказа́ться пе́ред диле́ммой — bir ikilemle karşı karşıya kalmak

    оказа́ться в опа́сности — tehlikeye düşmek

    оказа́ться на гра́ни гражда́нской войны́ — iç savaşın eşiğine gelmek

    оказа́ться не в состоя́нии управля́ть страно́й — ülkeyi yönetemez hale gelmek

    оказа́ться в смешно́м положе́нии — gülünç duruma düşmek

    арбу́з оказа́лся незре́лым — karpuz ham çıktı

    я оказа́лся прав — benim haklı olduğum ortaya çıktı

    за́втра мо́жет оказа́ться сли́шком по́здно — yarın çok geç olabilir

    его́ уси́лия оказа́лись тще́тными — çabaları boşa gitti

    4) безл. ( выясняться) anlaşılmak

    как оказа́лось — anlaşıldığı gibi

    5) тк. несов., в соч.

    ока́зывается — вводн. сл. meğer

    ока́зывается, портфе́ль пуст — meğer çanta boşmuş

    Русско-турецкий словарь > оказываться

  • 5 открываться

    несов.; сов. - откры́ться
    1) врз açılmak

    чемода́н откры́лся — bavul açıldı

    когда́ откро́ется теа́тр? — tiyatro ne zaman açılacak

    нашему взо́ру откры́лся краси́вый вид — gözlerimiz önünde güzel bir manzara açıldı

    заче́м ты ему́ откры́лся? — ona ne diye açıldın?

    2) ( становиться известным) açığa / ortaya çıkmak
    ••

    у него́ откры́лись глаза́ — gözü açıldı

    Русско-турецкий словарь > открываться

  • 6 подразумеваться

    (под чем-л.)...dan / denince... kastedilmek, anlaşılmak

    э́то само́ собо́й подразумева́лось — bu kendiliğinden anlaşılıyordu

    Русско-турецкий словарь > подразумеваться

  • 7 разуметься

    1) anlaşılmak, kastedilmek
    2) в соч.

    разуме́ется — вводн. сл. kuşkusuz, tabii

    Русско-турецкий словарь > разуметься

  • 8 разъясняться

    несов.; сов. - разъясни́ться

    Русско-турецкий словарь > разъясняться

См. также в других словарях:

  • anlaşılmak — nsz 1) Anlama işine konu olmak 2) Belli olmak, ortaya çıkmak ... çıkarılan haberlerin aslı olmadığı anlaşılmıştı. F. F. Tülbentçi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller anlaşıldı Vehbinin kerrakesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belli olmak — anlaşılmak, açıklanmak Dilinden Anadolu olduğu belli oluyor. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlaşılma — is. Anlaşılmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilinmek — nsz Bilme işine konu olmak, anlaşılmak, öğrenilmek Bir haftadır civarda dolaştığı biliniyor, yakalanamıyordu. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çakılmak — e 1) Çakma işine konu olmak Ceketini serginin tahtasına çakılmış çividen alır, omuzlarına bırakır. S. F. Abasıyanık 2) Hızla düşüp saplanmak Uçak dağa çakıldı. 3) nsz, argo Ortaya çıkmak, farkına varılmak, anlaşılmak Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görülmek — nsz 1) Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek 2) Gereken iş yapılmış olmak İşimiz kolayca görüldü. 3) Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak, rastlanmak Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sezilmek — nsz Bir şey, bir durum anlaşılmak, hissedilmek Dudak uçlarında ancak sezilebilen bir memnunluk yanıp sönmüştü. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yansımak — nsz 1) Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirmek, aksetmek Düz ve parlak yüzeylere çarpan ışık yansır. 2) Yer almak Gazeteye yansıyan haber ağızdan ağıza geçerken açıklığını hemen hemen tamamen kaybetmiştir. Halikarnas… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çürük (veya çürüğe) çıkmak — 1) birinin sağlam olmadığı anlaşılmak 2) ask. sağlık durumunun elverişsiz olması yüzünden askerlik ödevinden bağışlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kof çıkmak — bir kimsenin bilgisiz, değersiz, işe yaramaz biri olduğu anlaşılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»