-
1 altında
untersıfırın \altında yirmi derece(de) (bei) zwanzig Grad unter nullyerin \altında unter der Erde -
2 altında
altında (altından) → alt2. -
3 altında
послел. под чем. Nəzarəti altında под чьим контролем, bayrağı altında под знаменем, şüarı altında под лозунгом, ayaq altında под ногами -
4 altında
астында -
5 altında
adv. under, down, below, beneath, underneath, down below, below smb.--------prep. under, below, underneath, beneath, neath, sub* * *1. beneath 2. under 3. underneath 4. below (adj.) 5. underlying (prep.) -
6 altında
ни́же под -
7 altında
niżej; poniżej -
8 altında
ычIэгъ, чIэгъ -
9 altında
beneath, below, under, underneath -
10 altında
vespod -
11 altında kalmak
б) оста́ться в долгу́ -
12 altında kalmamak
не оста́ться в долгу́, компенси́ровать -
13 altında bulun
1. underlie 2. underlying (v.) -
14 altında imza bulunan
undersigned -
15 altında ezilmek
v. sink under -
16 altında kalmak
v. swallow, sit down under -
17 altında kalmamak
v. repay, requite -
18 altında olmak
v. underlie -
19 altında toplanmak
v. fall under -
20 altında yatan
adj. underlying
См. также в других словарях:
altında kalmak — 1) (bir şeyin) ezilmek Bir şey değil, karşıdan bir otomobil filan gelir de altında kalırım diye korktum. B. Felek 2) (bir şeyin) karşılığını verememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
altında kalmamak — karşılığını vermek, gördüğü iyilik veya kötülüğü karşılıksız bırakmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Yıldızların Altında — Обложка альбома «Yıldızların Altında» (Kargo, 2005) Студийный альбом Kargo Дата выпуска 2005 Записан 2005 Жанр рок Продюсеры … Википедия
Ihlamurlar Altında — Dieser Artikel wurde wegen inhaltlicher Mängel auf der Qualitätssicherungsseite der Redaktion Film und Fernsehen unter Angabe von Verbesserungsvorschlägen eingetragen. Beteilige Dich an der Verbesserung dieses Artikels und entferne diesen… … Deutsch Wikipedia
nüfuzu altında tutmak — söz geçirme gücünü üstün kılmak, egemenliği altında bulundurmak Onu uzun müddet nüfuzu altında tuttuğuna bir misal olarak... A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaibe altında tutulmak — kusurlu, ayıplı olmak, lekeli sayılmak Yakın zamanlarda bizim parlamentomuz da bu gibi şaibeler altında tutuldu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
vebal altında kalmak — manevi sorumluluk yüklenmek Başını alıp kaçar da bir belaya uğrarsa vebal altında kalırsın. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf altında kalmamak — söz altında kalmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynu altında kalsın! — ölsün, gebersin! anlamında kullanılan bir ilenme sözü Hay, dedi, o arabacı amcanın boynu altında kalsın. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
güneşin alnında (veya altında) — güneşin yakıcı ışınları altında … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilinin altında bir şey olmak — bir kimsenin sözlerinden, açıkça söylemediği bir şeyler anlaşılmak Günlerdir doktorun dilinin altında bir şeyler olduğunun farkındaydı. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük