-
1 смотреть
несов.; сов. - посмотре́ть1) bakmakсмотре́ть в окно́ — pencereden bakmak
смотре́ть в бино́кль — dürbünle bakmak
он удивлённо посмотре́л на меня́ — yüzüme hayretle baktı
2) тк. несов., в соч. bakmakо́кна смо́трят во двор — pencereler avluya bakar
3) görmek, seyretmek, izlemekсмотре́ть но́вый фильм — yeni filmi seyretmek
матч смотре́ли ты́сячи — maçı binlerce kişi izledi / seyretti
мы идём смотре́ть Кремль — Kremlin Sarayını gezmeye gidiyoruz
посмотре́л бы ты на эту дере́вню сейча́с! (об изменении в лучшую или худшую сторону) — bu köyü şimdi görme!
4) muayene etmek; bakmakсмотре́ть больно́го — hastayı muayene etmek
посмотри́ и ты э́ти счета́ — bu faturalara sen de bak
мо́жет, посмо́трим и ста́рые пи́сьма? — eski mektupları da gözden geçirsek?
5) bakmak, gözetmekсмотре́ть за са́дом — bahçeye bakmak
смотре́ть за ребёнком — çocuğa bakmak, çocuğu gözetmek
6) разг. ( брать пример) örnek almakты смотри́ на ста́рших — (yaşça) büyüklerden örnek al
7) перен. görmek; karşılamakкак вы смо́трите на э́то собы́тие? — bu olayı nasıl görüyorsunuz?
как посмо́трит на э́то дире́ктор? — müdür bunu nasıl karşılar? müdür buna ne gözle bakar?
что ж, так и бу́дем смотре́ть на э́ти беззако́ния?! — bu yolsuzluklara seyirci mi kalacağız?!
8) перен. gözü ile bakmak; sanmakон смотре́л на Вас как на отца́ — Size baba gözü ile bakıyordu
на него́ смотре́ли, как на пья́ного — onu sarhoş sanıyorlardı
••смотри́, никому́ не говори́! — sakın kimseye söyleme!
смотри́, что выде́лывает! — bak bak, neler kıvırıyor!
смо́тришь, а он уже́ здесь (пришёл) — bir de bakmışsın, gelivermiş
смотря́ кто — adamına göre
смотря́ по пого́де — havasına göre
а ты куда́ смотре́л?! — senin gözün neredeydi?!
вы смотри́те за свое́й соба́кой! — köpeğinize sahip olun!
смотрю́, и он молчи́т... — baktım ki o da ağzını açmıyor...
смотре́ть за собо́й — kendine (iyi) bakmak
посмо́трим, разбира́ется ли он в те́хнике — teknikten anlayıp anlamadığını görelim
-
2 адамин
м. хим.adamina f
См. также в других словарях:
adamına çatmak — tam adamına çatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
adamına düşmek — yapılacak bir iş güzel bir rastlantı sonunda anlayanına, uzmanına verilmiş olmak İşimiz adamına düştü de kolayca yapıldı … Çağatay Osmanlı Sözlük
adamına göre — 1) kişiler arasında ayrıcalık gözeterek 2) herkesin yeteneğine uygun olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Victor Adamina — (* 19. Jahrhundert in der Schweiz; †20. Jahrhundert) war ein Schweizer Fussballnationalspieler. Karriere Sein Verein war der BSC Young Boys . Mit diesem Verein gewann er am 26. Juni 1910 auf dem Terrain Montriond in Lausanne durch einen 2:1… … Deutsch Wikipedia
at, adımına göre değil adamına göre yürür — atın yürüyüşü binicisinin yönetimine bağlı olduğu gibi bir işin gidişi de iş başındakinin bilgisine ve çabasına bağlıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
tam adamına çatmak — olumsuz bir davranış ve tutum içinde bulunan kimseyle karşı karşıya gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tam adamına düşmek — tam adamını bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Heroes Chronicles — Infobox VG title = Heroes Chronicles caption = Warlords of the Wasteland box cover developer = New World Computing publisher = The 3DO Company designer = Jon Van Caneghem engine = released = 2000 2001 genre = Turn based strategy modes = Single… … Wikipedia
BSC Young Boys/Zahlen und Fakten — Dieser Artikel dient der Darstellung bedeutender Statistiken zum BSC Young Boys, für die im Hauptartikel nur wenig Platz ist. An wichtigen Stellen wird dort auf einzelne Abschnitte dieser Datensammlung verlinkt. Inhaltsverzeichnis 1 Detaillierte… … Deutsch Wikipedia
adam — is., Ar. ādem 1) İnsan 2) Erkek kişi, kadın karşıtı İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak. M. Ş. Esendal 3) Birinin yanında ve işinde bulunan kimse Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. K. Tahir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tam — sf., Ar. tāmm 1) Eksiksiz, kesintisiz Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. A. Gündüz 2) Bütün, tüm 3) zf. Uygun olarak, tıpkı, aynı Tam istediğim gibi davrandın. 4) zf. Sırasında, anında Tam mağazaya gireceğim zaman arkamdan bir ses geldi. Ö.… … Çağatay Osmanlı Sözlük