-
1 подвижнический
-
2 متفان
özverili -
3 беззаветный
-
4 самоотверженный
вести́ самоотве́рженную борьбу́ за что-л. — bir şey için özverili bir savaşım vermek
-
5 onzelfzuchtig
özverili adj -
6 altruistic
özverili, fedakâr -
7 доблестный
yiğit,kahraman; özverili* * *yiğit; kahraman; özveriliдо́блестная а́рмия — kahraman ordu
до́блестный труд — özverili çalışma(lar)
-
8 рыцарский
1) şövalye °, şövalyelik °2) перен. soylu ve özverili, şövalyeceры́царский посту́пок — soylu ve özverili bir davranış
••ры́царский рома́н — şövalye romanı
-
9 selfless
adj. özverili, özgecil, kendini düşünmeyen* * *kendini düşünmeyen* * *adjective (utterly unselfish: As a soldier, he showed selfless devotion to duty.) bencil olmayan, özverili -
10 подвижник
-
11 подвижница
-
12 подвижничество
-
13 рыцарство
с1) (сословие, звание) şövalyelikвремена́ ры́царства — şövalyelik devri
2) перен. soylu ve özverili davranış(lar); şövalyelik ирон. -
14 рыцарь
м1) ист. şövalye2) перен. asil ruhlu ve özverili kişi; şövalye ирон. (о чьём-л. поклоннике) -
15 devoted
adj. sadık, bağlı, fedakâr, özverili; üzerine titreyen* * *1. ada (v.) 2. sadık (adj.)* * *1) ((sometimes with to) loving and loyal: a devoted friend; I am devoted to him.) sadık, bağlı2) ((with to) given up (to): He is devoted to his work.) kendini adamış -
16 selflessly
adverb özverili şekilde -
17 self denying
adj. özverili, fedakâr, kendini tutan* * *kendi kendini yalanlayan -
18 self sacrificing
adj. fedakâr, özverili* * *fedakarca -
19 unselfish
adj. bencil olmayan, kendini düşünmeyen, özverili, özgecil, fedakâr* * *cömert -
20 self neglect
n. özverili olma, kendini düşünmeme, kendini ihmal etme
- 1
- 2
См. также в других словарях:
özverili — sf. Özveri ile davranan, özverisi olan, özveren, fedakâr Bugün yaşıyorsam ben de hayatımı o doktorun özverili çalışmasına borçluyum. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
fedakârca — sf. 1) Özverili 2) zf. Özverili olarak Kalelerine geçer, başını yahut belini tuta tuta vazifesine fedakârca devam ederler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
fedakâr — sf., Ar. fidāˀ + Far. kār Özverili Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçınmak — den Herhangi bir işi yapmaktan veya özverili davranmaktan geri durmak, imtina etmek Dargın çıkan sesinde bir şeyden kaçınan, lüzumsuz bir sakınca anlamı sezdi. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
özveren — sf. Özverili … Çağatay Osmanlı Sözlük
dostluk başka, alışveriş başka — iki kişi arasındaki dostluk, alışverişte birinin ötekine özverili davranmasını gerektirmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
fedakârlık etmek — 1) özverili davranmak Kadınlar fedakârlık ettikleri erkekleri severler. P. Safa 2) den azlığına katlanmak, az oluşu ile yetinmek, vazgeçmek İlk defa ömründe yemek saatinden fedakârlık etti. E. İ. Benice … Çağatay Osmanlı Sözlük
fedâkâr — (A. F.) [ رﺎﮐاﺪﻓ ] özverili … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
fedâkârâne — (A. F.) [ ﻪﻥارﺎﮐاﺪﻓ ] özveri ile, özverili … Osmanli Türkçesİ sözlüğü