-
1 ölçmek
ölçmek <- er> v/t messen; Feld vermessen; fig erwägen, sich (D) etwas (z.B. jedes Wort) überlegen; Wert beurteilen, ermessen;ölçüp biçmek es sich D reiflich überlegen -
2 ölçmek
vt (aus) messen -
3 ölçmek
изме́рить ме́рить* * *- er -i1) ме́рить, измеря́ть; обмеря́тьkumaşı ölçmek — отмеря́ть материа́л
tarlayı ölçmek — определя́ть пло́щадь по́ля
yağı ölçmek — отме́рить ма́сло ( жидкое)
2) перен. взве́шивать (слова и т. п.), прики́дывать [в уме́]; оце́нивать чтоölçüp biçmek — хороше́нько взве́шивать / обду́мывать [всё] за и про́тив, прики́дывать в уме́
attığı her adımı ölçmek — обду́мывать ка́ждое своё де́йствие, взве́шивать ка́ждый свой шаг
sözünü ölçmek — обду́мывать свои́ слова́ (прежде, чем сказать)
onun müzikçi değerini ölçmek bana düşmez — не мне суди́ть о том, како́й он музыка́нт
-
4 ölçmek
v. measure, survey, clock, evaluate, gage, gauge, mete, meter, take--------ölçmek (arazi)v. perambulate--------ölçmek (derinlik)v. plumb--------ölçmek (uzaklık)v. take the range* * *gauge -
5 ölçmek
1) (kapla ölçmek) ПЩЫН I (гъажъор/гъавэр ölçmek) (ЕПЩ(ы)2) (uzunluk/kalınlık ölçmek) шын/ щын -
6 ölçmek
үлчәү -
7 ölçmek
измерять, мерить, размерять, обмерятьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > ölçmek
-
8 ölçmek
pîvîn -
9 ölçmek
mierzyć -
10 ölçmek
-
11 ölçmek
пчъэн, лъытэн -
12 ölçmek
كال -
13 ölçmek
كال [كالَ]Anlamı: kaç birim geldiğini belirtmek -
14 ölçmek
"to measure, to gauge; to consider, to weigh" -
15 ölçmek
/ı/ 1. to measure. 2. to evaluate, measure the worth of. 3. to compare. 4. to weigh (one´s words). ölçüp biçmek /ı/ to think about (something) very carefully, look at (something) from all angles, weigh up all the pros and cons of (a matter). -
16 ölçmek
ölçmək -
17 ölçmek
měřit; odhadnout; odměřit; vážit; změřit -
18 uzunluğunu ölçmek
uzunluğunu ölçmek (eğri)v. rectify -
19 adımla ölçmek
v. pace off, pace out, walk -
20 adımlayarak ölçmek
v. step off, step out, step
См. также в других словарях:
ölçmek — i, er 1) En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim. N. Cumalı 2) mec. Aşırı olmamasına dikkat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıratını ölçmek — değerini biçmek, kıymetini belirlemek Yüzlerini görür görmez, aşağıdaki misafirlerinin kıratlarını ölçmüştüm. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tansiyon ölçmek — tıp bir kimsenin özel bir aletle tansiyonunu tespit etmek Yüreği dinledi, kaygısı arttı. Tansiyonu ölçtü, telaşa düştü. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı cana ölçmek — başkasına yapılacak şeyi kendine yapılacak gibi düşünmek Canı cana ölç. Allah esirgesin bize birisi böyle bir şey yapsa Allah razı olsun der miyiz? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
iplik ölçmek — ip örerken yarışmak … Beypazari ağzindan sözcükler
ölçe 1. olça | ölçemek — ölçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUVAZENE(T) — Ölçmek. Denk olup olmadığını bilmek için tartmak, ölçmek. * Düşünmek. * İki şeyin vezince birbirine denk olması. Uygunluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
turklamak — ölçmek III, 445 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MEKÎL — Ölçmek. * Kilo ile ölçülen şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİSAHA — Ölçmek, miktarını bilmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия