-
1 entraîner
-
2 exercer
v t1 çalıştırmak2 kullanmak3 un métier icra etmek◊Il exerce la médecine. — Doktorluk mesleğini icra ediyor.
-
3 mettre
v t1 placer koymak♦ mettre à part ayırmak♦ mettre de coté kenara koymak2 eklemek3 un vêtement giymek4 du temps vakit koymak♦ mettre du temps à faire qqch bir şeyi yavaş yapmak5 allumer çalıştırmak6 changer l'état de qqn birini değiştirmek -
4 route
n f1 chaussée yol [joɫ]◊La route est barrée. — Yol kapalı.
2 itinéraire yol [joɫ]a yanlış yola girmekb fig yanılmak4 yolculuk [joɫʤu'ɫuk]♦ se mettre en route yola çıkmak♦ faire route yolculuk etmeka çalıştırmakb fig başlatmak -
5 actionner
v tmettre en marche çalıştırmak -
6 allumer
-
7 cerveau
n m (pl cerveaux)1 organe beyin [be'jin]2 siège de la pensée beyin [be'jin]◊faire travailler son cerveau — beynini, kafasını çalıştırmak
3 personne beyin [be'jin] -
8 chauffage
n mısıtma -
9 clignotant
Iyanıp sönenIIn mişaret lambası -
10 climatisation
-
11 démarrage
n mbaşlangıç [baʃɫan'gɯʧ] -
12 démarrer
Iv t1 allumer çalıştırmak2 fam başlamakIIv i1 fonctionner çalışmak◊La voiture démarre. — Araba çalışıyor.
2 başlamak -
13 employer
v t1 kullanmak2 faire travailler birini çalıştırmak◊Cette entreprise emploie cent personnes. — Bu işyeri yüz kişi çalıştırıyor.
-
14 fonctionner
v içalışmak◊Cette machine fonctionne bien. — Bu makine iyi çalışıyor.
-
15 marche
n f1 d'un escalier basamak2 à pied yürüyüş [jyɾy'jyʃ]3 gezinti [ɟezin'ti]4 fonctionnement çalışma [ʧaɫɯʃ'ma]5 mouvement yürüyüş6 marche à suivre izlenecek yol
См. также в других словарях:
çalıştırmak — i, e 1) Çalışmasını sağlamak 2) Çalışma işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafayı çalıştırmak (veya işletmek) — akılcı davranarak sorunları çözmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalıştırıvermek — i Çabucak çalıştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalıştırma — is. Çalıştırmak işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalmak — i, e, ar 1) Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay 2) Vurarak veya sürterek ses çıkartmak Bir yandan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
işletmek — i 1) İşlemesini sağlamak, çalıştırmak Trenlerimizi odunla işletiyorduk. F. R. Atay 2) Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki herkes onu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kontak anahtarı — is. Bir taşıtın motorunu çalıştırmak için kullanılan anahtar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kullanmak — i 1) Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu? H. C. Yalçın 2) Bir kimseyi bir hizmette bulundurmak, çalıştırmak Siz analarımızı nasıl esir gibi kullandınızsa biz de sizi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tim — is., ask., İng. team 1) Silahlı kuvvetlerde, belirli bir iş veya hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik 2) Silah, telsiz istasyonu vb.ni çalıştırmak için kurulan topluluk Birleşik Sözler vurucu tim … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırak almak — yanında çırak çalıştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kontak açmak — bir taşıtın motorunu çalıştırmak için kontak anahtarını çevirerek elektrik devresini açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük