-
1 гноить
-
2 разбивать
несов.; сов. - разби́ть1) kırmakразби́ть стекло́ / окно́ — camı kırmak
2) перен. mahvetmek; kırmakразби́ть чью-л. жизнь — birinin hayatını mahvetmek
разби́ть чьи-л. наде́жды — birinin umutlarını kırmak
3) (повреждать, ушибать) incitmek; yarmakразби́ть себе́ ло́коть — dirseğini incitmek
разбива́ть го́лову — başı yarılmak
4) ( наносить поражение) bozmak, bozguna uğratmak, tepelemekразбива́ть врага́ — düşmanı bozmak
5) перен. ( опровергать) çürütmekразби́ть чью-л. тео́рию — birinin öğretisini çürütmek
6) ( делить на части) ayırmak; bölmek7) (палатку, лагерь) kurmak••его́ разби́л парали́ч — ona inme indi
-
3 лежать
yatmak; ait olmak* * *1) врз yatmakлежа́ть в посте́ли — yatakta olmak
лежа́ть в больни́це — hastanede yatmak
лежа́ть с гри́ппом — gripten yatmak
лежа́ть в моги́ле — mezarda yatmak
това́р лежи́т на скла́де — mal depoda yatıyor
кни́га лежи́т на столе́ — kitap masadadır / masada duruyor
го́род лежи́т на берегу́ мо́ря — şehir deniz kenarındadır
2) перен. (ait) olmakотве́тственность за э́то лежи́т на вас — bunun sorumlusu sizsiniz
на нем лежи́т не́сколько обя́занностей — birkaç görevle yükümlüdür
••лежа́ть в разва́линах — harabeler içinde olmak
лежа́ть под сукно́м — hasıraltı edilmiş olmak
лежа́ть на боку́ / на печи́ прост. — minder çürütmek
не лежи́т у меня́ душа́ к э́той рабо́те — bu işe bir türlü ısınamadım
-
4 опровергать
несов.; сов. - опрове́ргнутьçürütmek (утверждение, теорию, обвинение и т. п.); yalanlamak (заявление, сообщение, слухи и т. п.)э́та вы́думка опрове́ргнута само́й жи́знью — bu uydurmayı hayatın kendisi çürüttü
-
5 отметать
несов.; сов. - отмести́2) перен. bir yana itmek; reddetmek, çürütmekмы отмета́ем э́то клеветни́ческое обвине́ние — iftira dolu bu suçlamayı reddederiz
-
6 отражать
несов.; сов. - отрази́ть1) (нападение, атаку и т. п.) püskürtmekотража́ть уда́р — vuruşu savuşturmak, darbeyi defetmek
2) (нападки, возражения и т. п.) çürütmek3) (звук, свет) yansıtmak4) врз yansıtmakотражённые реко́ю облака́ — nehre yansıyan bulutlar
отража́ть и́стину — gerçeği yansıtmak
-
7 парировать
несов.; сов. - отпари́ровать1) сов. отпари́ровать ( удар) savuşturmak2) перен. (довод и т. п.) çürütmek -
8 прозябать
gayesiz bir yaşam sürmek, ömür çürütmek
См. также в других словарях:
çürütmek — i 1) Çürümesine sebep olmak 2) Eti bayatlatıp gevrek bir duruma getirmek 3) mec. Doğru olarak ileri sürülen bir düşüncenin, bir davanın boşluğunu, anlamsızlığını ortaya koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cürütmek — pısmak … Beypazari ağzindan sözcükler
minder çürütmek — 1) işsiz, güçsüz oturmak 2) bir yerde uzun süre oturmak 3) otururken yapılan işlerle uzun yıllar uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ömür çürütmek — uzun zaman emek vermiş olmak veya boşuna vakit geçirmiş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dirsek çürütmek — okumak için yıllarca çalışmak Dirsek çürütüp emek verdiği kitapları, can vermeden can bulunamayacağını ona hiç söylememişti. S. Ayverdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
içini çürütmek — ruhunu karartmak, bezdirmek, yıldırmak Bazı alametler büsbütün içimi çürüttü. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gannını çürütmek — kötü düşünmek , düşüncesini bozmak … Beypazari ağzindan sözcükler
TEZYİF — Çürütmek. Küçük düşürmek. Eğlenmek, alaya almak. * Bir şeyin dışını tezyin ve tanzim edip, içini fena yapmak. Kötü ayar etmek. * Tahkir etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çürütme — is. Çürütmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çürütüvermek — i Çabucak çürütmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dirsek — is., ği 1) Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı 2) Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm Dirseği yırtık neftî bir örme ceket giymiş. P. Safa 3) Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası Bu iki boruyu bir dirsekle… … Çağatay Osmanlı Sözlük