Перевод: со всех языков на русский

с русского на все языки

çökmek

См. также в других словарях:

  • çökmek — nsz, er 1) Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak Toprak çökmek. Yol çökmek. 2) Üzerinde bulunduğu yere yıkılmak Tavan çökmek. Döşeme çökmek. Ev çökmek. 3) e Çömelmek Suyun başına çöküp ellerini, yüzünü yıkamaya koyuldu. H. F. Ozansoy 4) e… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çökmek — diz çökmek, dibe çökmek II, 21, 33 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • lök gibi çökmek — bir yere bütün heybetiyle, ağırlığıyla çökmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağırlık basmak (veya çökmek) — 1) gevşeklik ve uyku gelmek 2) ağır bir hava kaplamak, sessizlik oluşmak Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • diz çökmek — 1) dizlerini yere koyarak oturmak Beni dinleyin deyip hemen önümüze diz çöktü. S. M. Alus 2) dize gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • diz üstü çökmek — dizleri yere gelecek biçimde eğilmek veya oturmak En son Bektaş Ağa çöktü diz üstü. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • durgunluk çökmek — sessiz, sakin duruma girmek Posta kâtibi eskiden çok sert bir adamdı. Fakat gitgide ona garip bir durgunluk çökmüştü. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hüzün çökmek — (içine bir) hüzünlenmek İçinde henüz bir cenaze çıkmış evi andıran Hollanda Hariciye Nezaretini terk ederken yüreğime bir hüzün çökmüştü. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ıssızlık çökmek — ıssız, tenha duruma gelmek, tenhalaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kâbus basmak (veya çökmek) — 1) kötü rüya görmek 2) büyük sıkıntı, korku duymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karanlık basmak (veya çökmek) — hava kararmak Akşamdı, ortalığa hafif bir karanlık çökmüştü. R. N. Güntekin Tekrar ana yola geldiğim zaman karanlık basmıştı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»