-
1 جاويش
çavuş -
2 هدهد
çavuş kuşu; hüthüt; ibibik -
3 قدم خمصاء
cavus foot -
4 هدهد
هُدْهُد1. hüthütAnlamı: çavuş kuşu, ibibik2. ibibikAnlamı: çavuş kuşu, hüdhüd3. çavuş kuşuAnlamı: kuşgillerden, başı sorguçlu, kısa kanatlı kuş -
5 حنف خمصي
1) cavus 2) talipes cavus 3) talipes plantaris -
6 عريف
عَرِيف1. erbaşAnlamı: çavuş rütbesindeki asker2. arifAnlamı: çok anlayışlı ve sezgili kişi3. âlimAnlamı: bilgin4. çavuşAnlamı: onbaşıdan sonra gelen rütbe5. onbaşıAnlamı: erbaş sıralamasının ilk basamağı -
7 عريف
âlim; arif; çavuş; erbaş; onbaşı -
8 عنب
asma; çavuş üzümü; müşküle; üzüm -
9 كرم
asma; bağlık; cömertlik; çavuş üzümü; iplemek; lütuf; müşküle; orman sarmaşığı; saymak; ululamak; üzüm -
10 كرمة
asma; çavuş üzümü; müşküle; üzüm -
11 قدم جوفاء
pes cavus -
12 جاويش
-
13 عنب
عِنَب1. müşküleAnlamı: mevsim sonu yetişen kalın kabuklu, iri taneli bir üzüm2. çavuş üzümüAnlamı: kabuğu ince, iri taneli bir çeşit üzüm3. üzümAnlamı: asmanın, kuru olarak yenilen ve salkım durumunda bulunan meyvesi4. asmaAnlamı: üzüm veren bitki -
14 كرم
Iكَرَّمَ1. ululamakAnlamı: ulu tutmak2. iplemekAnlamı: saygı göstermek3. saymakAnlamı: saygı göstermekIIكَرَم1. lütufAnlamı: inayet, ihsan, yardım, önem verilen2. cömertlikAnlamı: el açıklığı, verilmlilik, semahetكَرْم1. orman sarmaşığıAnlamı: ak asma2. müşküleAnlamı: mevsim sonu yetişen kalın kabuklu, iri taneli bir üzüm3. çavuş üzümüAnlamı: kabuğu ince, iri taneli bir çeşit üzüm4. üzümAnlamı: asmanın, kuru olarak yenilen ve salkım durumunda bulunan meyvesi5. asmaAnlamı: üzüm veren bitki6. bağlıkAnlamı: bağ yeri, üzüm bağları çok olan yer -
15 كرمة
كَرْمَة1. çavuş üzümüAnlamı: kabuğu ince, iri taneli bir çeşit üzüm2. müşküleAnlamı: mevsim sonu yetişen kalın kabuklu, iri taneli bir üzüm3. üzümAnlamı: asmanın, kuru olarak yenilen ve salkım durumunda bulunan meyvesi4. asmaAnlamı: üzüm veren bitki
См. также в других словарях:
Cavus — (pluriel cavi) est un mot d origine latine qui signifie creux, dépression, cuvette ou bien encore concave. Il désigne des dépressions irrégulières à fortes pentes dont l origine est différente d un cratère d impact. Ces formations sont souvent… … Wikipédia en Français
Cavus — (Adjektiv von lat. Cavum: Ummantelung, Höhlung) bedeutet „umhüllend, umfassend, nach innen gewölbt“. Plural: Cavi. In der Planetengeologie wird der Ausdruck Cavus für eine unregelmäßige, steil abfallende Senke benutzt, die nicht durch einen… … Deutsch Wikipedia
cavus — see PES CAVUS * * * ca·vus (kaґvəs) [L. “hollowâ€] see under talipes … Medical dictionary
Cavus — (lat.), hohl, eine Höhle habend. Daher Cavum, 1) Höhle; 2) (Anat.), so v.w. #tät … Pierer's Universal-Lexikon
cavus — pie cavo, de carácter congénito [ICD 10: Q66.7] o adquirido [ICD 10: M21.6] Diccionario ilustrado de Términos Médicos.. Alvaro Galiano. 2010 … Diccionario médico
çavuş — is. 1) Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse 2) tar. Osmanlı Devleti teşkilatında çeşitli hizmetler yapan görevli 3) tar. Osmanlı ordusunda üst komutanların buyruklarını ast komutanlara ulaştıran görevli 4) ask.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cavus — ca̱vus, ...va, ...vum [aus gleichbed. lat. cavus]: hohl; z. B. in der Fügung ↑Vena cava (Anatomie) … Das Wörterbuch medizinischer Fachausdrücke
Cavus — tuščiasis statusas T sritis gyvūnų anatomija, gyvūnų morfologija atitikmenys: lot. Cavus ryšiai: platesnis terminas – pagrindiniai terminai … Veterinarinės anatomijos, histologijos ir embriologijos terminai
cavus foot — talipes cavus … Medical dictionary
çavuş kuşu — is., hay. b. Çavuş kuşugillerden, uzun yay biçimli gagalı, güvercinden küçük, başı sorguçlu, kısa kanatlı bir kuş, ibibik, hüthüt (Upopa epops) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çavuş kuşugiller — is., ç., hay. b. Örneği çavuş kuşu olan bir kuş familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük