-
1 جد
ata; büyük baba; cet; ciddîleşmek; çaba; çalışkanlık; dede; ecdat; ivmek; şans; talih -
2 مجاني
avantadan; bedava; beleş; cabadan; caba; havadan; meccanen; meccanî; parasız; ücretsiz -
3 همة
canlılık; coşku; çaba; dinçlik; faaliyet; hayatiyet; himmet; kıvraklık; zindelik -
4 انتصار
اِنْتِصار1. yengiAnlamı: galibiyet2. utkuAnlamı: yengi, zafer3. galibiyetAnlamı: yenme, yengi4. galebeAnlamı: yenme, yengi5. zafer6. başarıAnlamı: başarmak işi, muvaffakiyet -
5 بارد
بارِد1. şabanAnlamı: aptal, alık, budala2. andavallıAnlamı: beceriksiz, görgüsüz ve bön olan kimse3. eblehAnlamı: akılsız, alık, budala4. lökAnlamı: ağır, hantal olan5. gayretsizAnlamı: çalışmayan, çaba göstermeyen kimse6. soğukAnlamı: ısısı düşük olan7. üşengeçAnlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen8. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi9. aptalAnlamı: zekâ yoksunu, ahmak, alık olan kimse10. bönAnlamı: budala, saf11. beyinsizAnlamı: akılsız, düşüncesiz12. budalaAnlamı: zekâca geri -
6 بذل
بَذْل1. fedaAnlamı: uğruna verme2. eforAnlamı: bedenî ve zihni çaba3. kerimAnlamı: elli açık4. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli5. cömertlikAnlamı: el açıklığı, verilmlilik, semahet -
7 تعب
Iتَعَب1. eforAnlamı: bedenî ve zihni çaba2. güçsüzlükAnlamı: güçsüz olma durumu3. zavallılıkAnlamı: zavallı olma durumu4. emekAnlamı: çok çalışmak, sa'y5. meşakkatAnlamı: güçlük, sıkıntı6. yorgunlukAnlamı: beden veriminin azalması durumu7. zahmetAnlamı: sıkıntı, güçlük, yorgunluk, eziyet8. bitkinlikAnlamı: bitkin olma durumuIIتَعِب1. bitapAnlamı: bitkin, yorgun2. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin3. bitkinAnlamı: gücü tükenmiş olan4. bezginتَعِبَ1. köpeklemekAnlamı: çok yorulmak2. yorulmakAnlamı: yorgun duruma gelmek3. ıkınmakAnlamı: soluğunu tutarak sıkınmak4. zahmetAnlamı: sıkıntı, güçlük, yorgunluk, eziyet5. didinmek -
8 جد
Iجَدّ1. cetAnlamı: dede, büyük baba, ata2. talihAnlamı: şans, baht3. şansAnlamı: talih, baht, felek4. ataAnlamı: baba, dede ve büyük babalardan her biri5. ecdatAnlamı: atalar, dedeler6. dedeAnlamı: babanın veya ananın babası, büyük baba7. büyük babaAnlamı: babanın veya annenin babası, dedeIIجَدَّ1. ciddîleşmekAnlamı: ciddî bir durum almak2. ivmekAnlamı: çabuk davranmakجِدّ1. çalışkanlıkAnlamı: çalışkan olma durumu2. çabaAnlamı: bir iş yapmak için sürekli çalışma, ceht -
9 خامل
خامِل1. eblehAnlamı: akılsız, alık, budala2. haylazAnlamı: aylaklık eden, tembel3. lökAnlamı: ağır, hantal olan4. gayretsizAnlamı: çalışmayan, çaba göstermeyen kimse5. tembelAnlamı: iş görmekten kaçan6. üşengeçAnlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen7. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi8. bönAnlamı: budala, saf9. beyinsizAnlamı: akılsız, düşüncesiz10. budalaAnlamı: zekâca geri -
10 دأب
IدَأَبgayretAnlamı: olağanüstü çalışma, çabaIIدَأْب1. itiyatAnlamı: alışkanlık2. âdet3. huy -
11 زيادة
زِيَادَة1. üsteAnlamı: fazladan verilen, caba2. ilâveAnlamı: katkı, ekleme3. katkıAnlamı: ilâve, katılma, yardım vs4. izafeAnlamı: katma, ilâve, ek -
12 ظفر
Iظَفَر1. yengiAnlamı: galibiyet2. utkuAnlamı: yengi, zafer3. galibiyetAnlamı: yenme, yengi4. galebeAnlamı: yenme, yengi5. zafer6. başarıAnlamı: başarmak işi, muvaffakiyetIIظُفْرtırnak -
13 غلبة
غَلَبَة1. utkuAnlamı: yengi, zafer2. yengiAnlamı: galibiyet3. buyurganlıkAnlamı: despotluk4. âmirlikAnlamı: âmir oma durumu5. galibiyetAnlamı: yenme, yengi6. egemenlikAnlamı: hakimiyet, hükümranlık7. galebeAnlamı: yenme, yengi8. zafer9. başarıAnlamı: başarmak işi, muvaffakiyet -
14 فتح
IفَتَحَaçmakIIفَتْح1. utkuAnlamı: yengi, zafer2. yengiAnlamı: galibiyet3. açılışAnlamı: yeni bir kurluşun çalışmaya başlaması, açılma4. galibiyetAnlamı: yenme, yengi5. galebeAnlamı: yenme, yengi6. zafer7. başarıAnlamı: başarmak işi, muvaffakiyet -
15 فوز
فَوْز1. mazhariyetAnlamı: erişme, elde etme2. yengiAnlamı: galibiyet3. utkuAnlamı: yengi, zafer4. galibiyetAnlamı: yenme, yengi5. muvaffakıyetAnlamı: başarı6. iflâhAnlamı: güç durumdan kurtulma7. galebeAnlamı: yenme, yengi8. zafer9. idrakAnlamı: erişme10. başarıAnlamı: başarmak işi, muvaffakiyet -
16 كد
IكَدّgayretAnlamı: olağanüstü çalışma, çabaIIكَدَّ1. köpeklemekAnlamı: çok yorulmak2. didinmek -
17 كسل
Iكَسَل1. haylazlık2. uyuşuklukAnlamı: uyuşuk olma durumu3. miskinlikAnlamı: uyuşuk, tembel duruma gelmekIIكَسِل1. haylazAnlamı: aylaklık eden, tembel2. hımbılAnlamı: uyuşuk, tembel3. miskinAnlamı: çok uyuşuk olan kimse4. lökAnlamı: ağır, hantal olan5. gayretsizAnlamı: çalışmayan, çaba göstermeyen kimse6. külkedisiAnlamı: uyuşuk, miskin7. uyuntuAnlamı: uyuşuk, tembel8. tembelAnlamı: iş görmekten kaçan9. üşengeçAnlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen10. avanakAnlamı: kolayca kandırılabilen kişi11. uyuşukAnlamı: gevşek, tembel, sünepeكَسِلَ1. hamlamak2. tembelleşmekAnlamı: tembel olmak3. üşenmek -
18 كسلان
كَسْلان1. haylazAnlamı: aylaklık eden, tembel2. hımbılAnlamı: uyuşuk, tembel3. lökAnlamı: ağır, hantal olan4. miskinAnlamı: çok uyuşuk olan kimse5. külkedisiAnlamı: uyuşuk, miskin6. gayretsizAnlamı: çalışmayan, çaba göstermeyen kimse7. uyuntuAnlamı: uyuşuk, tembel8. tembelAnlamı: iş görmekten kaçan9. üşengeçAnlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen10. uyuşukAnlamı: gevşek, tembel, sünepe -
19 كسول
كَسُول1. haylazAnlamı: aylaklık eden, tembel2. hımbılAnlamı: uyuşuk, tembel3. lökAnlamı: ağır, hantal olan4. miskinAnlamı: çok uyuşuk olan kimse5. edilginAnlamı: etkisi olmayan, pasif6. gayretsizAnlamı: çalışmayan, çaba göstermeyen kimse7. külkedisiAnlamı: uyuşuk, miskin8. tembelAnlamı: iş görmekten kaçan9. üşengeçAnlamı: çok üşenen, tembel olan kimse, üşengen10. uyuşukAnlamı: gevşek, tembel, sünepe -
20 كفاح
- 1
- 2
См. также в других словарях:
ćaba — ćába (kába) ž DEFINICIJA 1. a. hadžiluk do Ćabe [ići na ćabu] b. hodočašće općenito 2. (Ćaba) sveto mjesto u Meki kamo se ide na hadžiluk; kockasta građevina (hram) gdje se čuva sveti crni kamen FRAZEOLOGIJA spremati se kao na ćabu spremati se… … Hrvatski jezični portal
CABA — may refer to:*Compressed Air Breathing Apparatus **Open circuit scuba set, in the Royal Navy **Firemen s breathing set, in New South Wales Rural Fire Service usage *Continental Amateur Baseball Association *Continental Automated Buildings… … Wikipedia
CABA — vide Cave … Hofmann J. Lexicon universale
caba — s. f. Espécie de abelha do Brasil, vulgarmente chamada maribondo … Dicionário da Língua Portuguesa
Caba — Municipality of Caba Lage von Caba in der Provinz La Union Basisdaten Bezirk: Ilocos Regi … Deutsch Wikipedia
çaba — is. Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur. F. R. Atay Birleşik Sözler can çabası yaşama çabası Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çaba göstermek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Caba — Original name in latin Caba Name in other language Caba State code PH Continent/City Asia/Manila longitude 16.4316 latitude 120.3446 altitude 14 Population 4806 Date 2011 07 31 … Cities with a population over 1000 database
caba — is. 1) Bir şey ödemeden, para vermeden alınan şey, bedava Bu mâni benden sana caba olsun. S. Birsel 2) zf. Fazla olarak, fazladan, üstelik Kilometre başına bilmem ne kadar litre benzin dağıtılmış, yağ da caba! S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
caba — Cabas Ca*bas (k[.a]*b[aum] ), n. [F.] A flat basket or frail for figs, etc.; hence, a lady s flat workbasket, reticule, or hand bag; often written {caba}. C. Bront[ e]. [1913 Webster] || … The Collaborative International Dictionary of English
ćába — ćáb|a (kába) ž 1. {{001f}}a. {{001f}}hadžiluk do Ćabe [ići na ∼u] b. {{001f}}hodočašće općenito 2. {{001f}}(Ćaba) sveto mjesto u Meki kamo se ide na hadžiluk; kockasta građevina (hram) gdje se čuva sveti crni kamen ⃞ {{001f}}spremati se kao na ∼u … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
Čaba Silađi — Persönliche Informationen Name: Čaba Silađi Nationalität … Deutsch Wikipedia