-
1 aşikâre
откры́то, открове́нно, как естьben aşikâre söyledim — я сказа́л, как есть
-
2 aşikâre
п разг. я́сно
См. также в других словарях:
aşikâre — zf., Far. āşikāre Açıkça, belli ederek, saklamadan Kötülüğün aşikâre yapıldığını hiç gördün mü Ali ağa? S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
âşikâre — (F.) [ ﻩرﺎﮑﺵﺁ ] açık, belli … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
DUHAN-I MÜBİN — Aşikâre duman. (Bu duhan hakkında iki tefsir rivayet olunmaktadır. Birisi: İbn i Mesud Hazretlerinden mervi olduğuna göre; şiddetli açlık ve kaht seneleridir. Çünkü çok aç olan kimseye, gerek gözlerinin za fından ve gerek çok kuraklık ve kahtlık… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FÜŞV — Aşikâre ve zâhir olmak. Görünmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MECHURİYE — Aşikâre olunmuş, açıklanmış, meydana konulmu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TECAHÜR — Aşikâre olmak, açık ve belli olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BET' — Boynu uzun olmak. * Aşikâre ve zâhir olmak. Açık ve görünür olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DER-KÂR — f. Mâlum, âşikâre olan. * İçinde olan. İçte bulunan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HITAB — Sözü âşikâre ve yüzüne söylemek. * Seninle gayrin arasında olan kelâm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUAYENE — Zâhir ve âşikâre olmak, görünmek, belli olmak. * Gözden geçirme, yoklama, kontrol etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTECAHİR — Yüksek sesle söyleyen. * Gizlemeyen. Aşikâre yapan. Açıktan günah işleyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük