-
1 difficultness
zorluk -
2 moeilijkheid
zorluk s -
3 difficultness
zorluk -
4 затруднения
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > затруднения
-
5 испытывать затруднения
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > испытывать затруднения
-
6 трудность
zorluk, güçlükТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > трудность
-
7 push about
zorluk çıkar -
8 кыенлык
zorluk, güçlük -
9 δοκιμασία
zorluk, felaket, güç koşullar -
10 difficulty
zorluk, güçlük; sorun -
11 push about
zorluk çıkar -
12 difficulty
n. zorluk, güçlük, engel, külfet, meşakkat, sorun; sıkıntı* * *1. güçlük 2. zorluk* * *plural - difficulties; noun1) (the state or quality of being hard (to do) or not easy: I have difficulty in understanding him.) zorluk, güçlük2) (an obstacle or objection: He has a habit of foreseeing difficulties.) engel, mania3) ((especially in plural) trouble, especially money trouble: The firm was in difficulties.) sorun, sıkıntı -
13 трудность
güçlük,zorluk; engel* * *ж1) güçlük, zorluk; çetinlikтру́дность пути́ — yolun çetinliği
тру́дность предстоя́щей рабо́ты — yapılacak işin güçlüğü / ağırlığı
2) sıkıntı; güçlük; engel ( препятствие)экономи́ческие тру́дности — ekonomik sıkıntılar
испы́тывать тру́дности с питьево́й водо́й — içme suyu sıkıntısını çekmek
кри́зис, вы́званный тру́дностью сбы́та — sürüm sıkıntısından / güçlüklerinden doğan bunalım
жа́ловаться на тру́дность жи́зни — geçim sıkıntısından şikayet etmek
столкну́ться с тру́дностями — güçlüklerle / engellerle karşılaşmak
-
14 arduousness
-
15 hardship
n. zorluk, güçlük, sıkıntı, cefa, yokluk, yoksulluk* * *sıkıntı* * *noun ((something which causes) pain, suffering etc: a life full of hardship.) zorluk -
16 schwer
schwer beladen yükü ağır, çok yüklü;schwer beleidigt fena halde gücenmiş;schwer erziehbar eğitimi güç, sorunlu;schwer fallen ağır/zor gelmek (D -e);es schwer haben zorluk(lar) içinde olmak;es fällt ihr schwer zu … … yapmak ona çok ağır/zor geliyor;schwer machen: jemandem etwas schwer machen b-ne bş-de zorluk çıkarmak;jemandem das Leben schwer machen b-ne hayatı zehir etmek;schwer nehmen zor tarafından almak, önemsemek;sich schwer tun mit -de zorlanmak;schwer bewaffnet tepeden tırnağa silahlı;schwer verdaulich sindirimi/hazmı zor, ağır;schwer verletzt ağır yaralı;schwer verständlich zor anlaşılır;100 Gramm schwer sein 100 gram ağırlığında olmak, 100 gram çekmek/gelmek;schwer zu bekommen fam temini güç;schwer zu sagen söylemesi güç;schwer zu verstehen anlaşılması güç;schwere Zeiten sıkıntılı dönem sg;schweren Herzens üzüle üzüle2. adv: schwer arbeiten ağır çalışmak -
17 Schwierigkeit
Schwierigkeit f <Schwierigkeit; Schwierigkeiten> zorluk, güçlük;(jemandem) Schwierigkeiten machen (b-ne) güçlük çıkarmak;in Schwierigkeiten geraten zora düşmek;Schwierigkeiten haben, etwas zu tun bş-i yapmakta güçlük/zorluk çekmek -
18 Anstand
keinen \Anstand haben görgüsü [o terbiyesi] olmamakes hat keinen \Anstand gegeben zorluk çıkmadı -
19 anstandslos
zorluk çıkmadan, zorluk çıkarmadan -
20 إحالة
إِحَالَة1. imkânsızlıkAnlamı: imkânsız olma durumu2. olanaksızlıkAnlamı: olanaksız olma durumu3. güçlükAnlamı: güç olan bir şeyin niteliği, zorluk4. olmazlıkAnlamı: omazlı olan şey5. zorlukAnlamı: sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük
См. также в других словарях:
zorluk — is., ğu Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük Seyfi, zorluk karşısında kalırsa birini yakalayıp silah atmadan buraya dönecek. S. Kocagöz Birleşik Sözler geçim zorluğu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zorluk çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zorluk çıkarmak — bir şeyin yapılmasını engellemek için çeşitli sorunlar yaratmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
müşkülat çekmek — zorluk, güçlük içinde kalmak Görüyorsunuz ki cevap vermekte müşkülat çekiyorsunuz. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkıntı çekmek — zorluk veya yoksulluk içinde yaşamak İki ateş arasında epeyce sıkıntı çektik. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUTUB — Zorluk, güçlük. * (Hatb. C.) İşler, maslahatlar. Mes eleler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SAYLEM — Zorluk, meşakkat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SUUBET — Zorluk, güçlük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
USRET — Zorluk, güçlük. Darlık, sıkıntı. İşlemezlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Ottoman Turkish language — Ottoman Turkish لسان عثمانى lisân ı Osmânî Spoken in Ottoman Empire … Wikipedia
Altosmanisch — Osmanisch (لسان عثمانى,lisân ı Osmânî) Gesprochen in Osmanisches Reich Linguistische Klassifikation Turksprachen Oghusische Sprachen Osmanisch … Deutsch Wikipedia
Altosmanische Sprache — Osmanisch (لسان عثمانى,lisân ı Osmânî) Gesprochen in Osmanisches Reich Linguistische Klassifikation Turksprachen Oghusische Sprachen Osmanisch … Deutsch Wikipedia