-
1 чепуха
-
2 барахло
pılı pırtı,ıvır zıvır,eski elbise,hırdavat* * *с, собир., прост.1) ( старые вещи) pılı pırtı; ıvır zıvır -
3 безделица
-
4 мелочь
ufak şeyler* * *ж1) собир. ufaklar; ufak tefek şeyler / eşya; öte beri; marya ( о рыбе)из я́блок оста́лась одна́ ме́лочь — elmanın ancak ufağı kaldı
2) собир. ( мелкие деньги) ufaklık; bozuklukя сосчита́л всю ме́лочь: нет и пяти́десяти копе́ек — bozuklukları saydım, elli kapık tutmuyor
3) (ме́лочи) мн. kıvır zıvırзанима́ться ме́лоча́ми — kıvır zıvırla uğraşmak
рассчита́ть всё до ме́лоче́й — herşeyi iğneden ipliğe hesaplamak
См. также в других словарях:
ıvır zıvır — sf. Küçük, önemsiz Muharrem artık ıvır zıvır işlere pek bakmamaya başladı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıvır zıvır — is. 1) Önemsiz, değersiz, derme çatma şey Gezilere çıkanlar, kürkler, bir yığın kıvır zıvır, gösterişli giysiler getirerek geçerler gümrükten. N. Cumalı 2) Önemsiz ayrıntı 3) sf. Gereksiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıvır zıvır — hırdavat … Beypazari ağzindan sözcükler
memurluk — is., ğu Memur olma durumu, memuriyet Bankacılıkmış, hariciye memurluğu imiş, boş verirdi böyle ıvır zıvır mesleklere... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
boş vermek — argo aldırmamak Mühendislik veya avukatlıkmış, boş verirdi, Miralay Bey böyle ıvır zıvır mesleklere... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çek çük — malın en değersiz , kıvır zıvır, I, 334 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini