-
1 дорожный указатель
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > дорожный указатель
-
2 road sign
yol işareti -
3 road sign
yol işareti -
4 указательный столб
yol işareti -
5 guide
n. rehber, kılavuz, yönetmelik, el kitabı, danışman, model, örnek, yol işareti————————v. rehberlik etmek, yönlendirmek, öncülük etmek, önderlik etmek, yol göstermek, sevketmek, idare etmek, götürmek* * *1. kılavuz (n.) 2. rehberlik et (v.) 3. rehber (n.)* * *1. verb1) (to lead, direct or show the way: I don't know how to get to your house - I'll need someone to guide me; Your comments guided me in my final choice.) yol göstermek, rehberlik yapmak2) (to control the movement of: The teacher guided the child's hand as she wrote.) yönlendirmek2. noun1) (a person who shows the way to go, points out interesting things etc: A guide will show you round the castle.) rehber2) ((also guidebook) a book which contains information for tourists: a guide to Rome.) rehber, kılavuz3) ((usually with capital) a Girl Guide.) izci kız4) (something which informs, directs or influences.) örnek, model•- guidance- guideline
- guided missile -
6 дорожный знак
trafik işareti, yol işaretiТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > дорожный знак
-
7 Wegweiser
pl.m.yol gösterici levhapl.m.yol işareti -
8 cat's eye
n. aynülhir (taş), kedi gözü taşı, kedigözü, fosforlu yol işareti -
9 cat's eye
n. aynülhir (taş), kedi gözü taşı, kedigözü, fosforlu yol işareti -
10 Wegweiser
Wegweiser m <Wegweisers; Wegweisers> yol işareti -
11 Wegweiser
Wegweiser <-s, -> ['ve:k-] myol işareti -
12 mil
arapça ميل 1.şiş. 2.yol işareti. -
13 milepost
yol üzerinde mil işareti olan direk -
14 beacon
n. fener, işaret ateşi, işaret kulesi, uyarı ışığı, radyofar, yol gösteren sinyal, trafik lâmbası————————v. işaret koymak, yol göstermek* * *1. işaret 2. işaretle (v.) 3. işaret (n.)* * *['bi:kən]1) (a type of light, fire etc that warns of danger, eg the light in a lighthouse.) uyarı işareti2) (a radio station or transmitter that sends out signals to guide shipping or aircraft.) yol ve konum gösteren radyo işareti -
15 milepost
n. mil işareti* * *yol üzerinde mil işareti olan direk
См. также в других словарях:
yol işareti — is., sp. Yarış yolunda, yol gösteren oklar veya levhalar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
işaret — is., Ar. işāret 1) Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im Noktalama işaretleri. 2) Belirti, gösterge, alamet 3) El, yüz hareketleriyle gösterme Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor. R. H. Karay Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mil — (A.) [ ﻞﻴﻡ ] 1. şiş. 2. yol işareti … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
yapmak — i, ar 1) Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. Ç. Altan 2) nsz Olmasına yol açmak Durgun sular sıtma yapar. 3) nsz Yol almak 4) Onarmak, tamir etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Türkei-Türkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen … Deutsch Wikipedia
Türkeitürkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen … Deutsch Wikipedia
Türkische Sprache — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Bulgarien, Griechenland, Mazedonien, Rumänien, Kosovo, außerdem unter türkischen Migranten in Westeuropa, Nordamerika und Australien Sprecher Geschätzte 6 … Deutsch Wikipedia
caize — is., ed., esk., Ar. cāˀize 1) Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş 2) Yazıda bir sözün olduğu gibi tekrarlandığını göstermek için alt hizasına konulan tırnak biçimindeki noktalama işareti 3) Yol yiyeceği … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek — 1. sf. 1) Eşi olmayan, biricik, yegâne Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. Y. Z. Ortaç 2) is. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri Dirseği hafifçe dizime dokunuyor ve bir saçı, bir tek tel saçı kaşının… … Çağatay Osmanlı Sözlük