-
1 щупать
yoklamak* * *несов.; сов. - пощу́патьyoklamak, yoklaştırmakщу́пать пульс — nabzını yoklamak
щу́пать карма́н — cebini yoklamak
-
2 осматривать
yoklamak, kontrol etmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > осматривать
-
3 прощупывать
несов.; сов. - прощу́пать2) перен. nabzını yoklamakпрощу́пать проти́вника — hasmın nabzını yoklamak
прощу́пывать по́чву — zemin yoklamak
ты прощу́пай его́, мо́жет, согласи́тся — nabzını yokla, belki razı olur
-
4 зондировать
sondalamak,sondaj yapmak* * *1) врз sondalamak; sondaj yapmak2) перен. (ağız) yoklamak••зонди́ровать по́чву — zemini yoklamak
-
5 навещать
несов.; сов. - навести́тьgörmeğe / ziyaretine gitmek; yoklamakнавеща́ть больно́го — hastayı yoklamak
он прие́хал навести́ть мать — annesini görmeye geldi
мы пришли́ навести́ть его́ — onu ziyarete geldik
-
6 нащупывать
1) el yordamıyla aramak; el yordamıyla bulmak тк. сов.он нащу́пал (како́й-то) ка́мень — (yoklayan) eli bir taşa değdi
2) перен. yoklamak; aramak; arayıp bulmak тк. сов.нащу́пывать по́чву — zemin yoklamak
-
7 проведывать
-
8 исповедовать
itiraf etmek* * *несов., сов.1) тк. несов. bağlı olmakиспове́довать правосла́вие — Ortodoks olmak
2) церк. günah(ını) çıkartmak4) перен. ( откровенно сообщать) açıkça söylemek -
9 наведываться
несов.; сов. - наве́датьсяgörmeye gelmek; ziyaret etmek; yoklamak -
10 обшаривать
несов.; сов. - обша́рить, разг.araştırmak; yoklamak -
11 осматривать
несов.; сов. - осмотре́тьgözden geçirmek; muayene etmek; yoklamak; araştırmak; gezmek (музей, город и т. п.); revizyon yapmak тех.осма́тривать больно́го — hastayı muayene etmek
мы осмотре́ли весь дом (выбирая квартиру) — tüm apartmanı gezip gördük
осма́тривать достопримеча́тельности — görülecek yerleri gezmek
-
12 ощупывать
несов.; сов. - ощу́пать -
13 посещать
несов.; сов. - посети́тьziyaret etmek; görmeye gitmek / gelmek, yoklamak (навещать кого-л.); devam etmek (лекции и т. п.) -
14 проверять
несов.; сов. - прове́рить1) kontrol etmek, denetlemekпроверя́ть счета́ — hesapları kontrol etmek
проверя́ть биле́ты — bilet kontrol etmek
проверя́ть реше́ние зада́чи — sağlama yapmak
2) ( обследовать) muayene etmek; yoklamak; teftiş etmekпрове́рь, хорошо́ ли закрыва́ется две́рца — kapının iyi kapanıp kapanmadığını muayene et
коми́ссия прове́рила де́ятельность организа́ции — komisyon örgütü teftiş etti
3) ( испытывать) denemek, sınamakпроверя́ть тормоза́ — frenleri denemek
-
15 контролировать
kontrol etmek, yoklamak, denetlemek, teftiş etmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > контролировать
-
16 проверять
denemek, denetlemek, kontrol etmek, yoklamakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > проверять
-
17 ревизовать
kontrol etmek, revize etmek, yoklamakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > ревизовать
-
18 щупать пульс
nabzını yoklamak
См. также в других словарях:
yoklamak — i 1) El ile dokunarak incelemek Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım. R. H. Karay 2) Bakmak, gözden geçirmek, kontrol etmek 3) Durum, bilgi, niyet vb.ni belirlemeye veya anlamaya çalışmak Kalbimi ne zaman yokladımsa ona dair… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoklamak — yükselmek, çıkmak III, 212, 221 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
nabız yoklamak — nabzını yoklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nabzını yoklamak — 1) niyetini, düşüncesini, eğilimini anlamaya çalışmak Milletin sesini işitmek, nabzını yoklamak, meselesini ve durumunu kaynakta öğrenmek istiyordu. T. Buğra 2) düşünce, niyet ve eğilimi anlamak için ön araştırma yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hafızayı yoklamak — hatırlamaya çalışmak Hafızamı yokluyorum, bu imza ile karşılaştığım gün, yirmi yılın gerisinde. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak) — bir yarar umarak veya başka bir amaçla eski olayları yeniden ele almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız aramak (veya yoklamak) — öğrenmek istenilen şeyi söyletecek yolda dil kullanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendini yoklamak — duygu, düşünce ve beden bakımından kontrol etmek Terbiye öğretmenimden öğrendiğim usullerle kendimi uzun uzun yokluyorum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzını aramak (veya yoklamak) — ağız aramak Bazı yorumcular karşısındakinin ağzını aramak, gerçek düşüncesini öğrenmek için böyle karamsar görünme yolunu tuttuğunu savunuyorlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkamak — yoklamak, arayıp taramak, I, 283, 284 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
nabız — is., bzı, tıp, Ar. nabż 1) Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara ve özellikle bilekteki atardamara parmakla basıldığında duyulan kımıldama 2) mec. Eğilim, düşünce, niyet Birleşik Sözler nabız yoklaması Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük