Перевод: со всех языков на арабский

с арабского на все языки

yer

  • 1 yer

    1. تراب [تُرَاب]
    Anlamı: toprak
    2. جماد [جَمَاد]
    3. مكان [مَكَان]
    Anlamı: mahal, mekan
    4. منصب [مَنْصِب]
    Anlamı: görev
    5. وضع [وَضْع]
    Anlamı: konum, vaziyet
    6. وظيفة [وَظِيفَة]
    Anlamı: görev

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer

  • 2 yer

    تراب
    جماد
    مكان
    منصب
    وضع
    وظيفة

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer

  • 3 yer bilimci

    جيولوجي [جِيُولُوجِيّ]
    Anlamı: yer yuvarlağının yapısını inceleyen bilim adamı, jeolog

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer bilimci

  • 4 yer bilimci

    جيولوجي

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer bilimci

  • 5 yer bilimi

    جيولوجيا

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer bilimi

  • 6 yer çamı

    صنوبرة

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer çamı

  • 7 yer elması

    خرشوف

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer elması

  • 8 yer mantarı

    كمأة

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer mantarı

  • 9 yer sakızı

    بتيومين
    حمر
    زفت
    قار
    قير

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer sakızı

  • 10 yer sarsıntısı

    زلزال

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer sarsıntısı

  • 11 yer sıçanı

    خلد

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer sıçanı

  • 12 yer bilimi

    جيولوجيا [جِيُولُوجيَا]
    Anlamı: jeoloji

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer bilimi

  • 13 yer çamı

    صنوبرة [صُنُوبَرَة]

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer çamı

  • 14 yer elması

    خرشوف [خُرْشُوف]

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer elması

  • 15 yer mantarı

    كمأة [كَمْأَة]

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer mantarı

  • 16 yer sakızı

    1. بتيومين [بِتْيُومِين]
    Anlamı: bitüm
    2. حمر [حُمَر]
    Anlamı: bitüm
    3. زفت [زِفْت]
    Anlamı: bitüm
    4. قار [قار]
    Anlamı: bitüm
    5. قير [قِير]
    Anlamı: bitüm

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer sakızı

  • 17 yer sarsıntısı

    زلزال [زِلْزال]
    Anlamı: deprem

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer sarsıntısı

  • 18 yer sıçanı

    خلد [خُلْد]
    Anlamı: köstebek

    Türkçe-Arapça Sözlük > yer sıçanı

  • 19 barınak

    1. حرز [حِرْز]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    2. حمى [حِمًى]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    3. دارة [دارَة]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    4. سكن [سَكَن]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    5. شقة [شَقَّة]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    6. مأمن [مَأْمَن]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    7. مأوى [مَأْوًى]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    8. مبيت [مَبِيت]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    9. مثوى [مَثْوًى]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    10. مرجع [مَرْجِع]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    11. مستوطن [مُسْتَوْطَن]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    12. مسكن [مَسْكَن]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    13. معاذ [مَعَاذ]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    14. مفزع [مَفْزَع]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    15. مفزعة [مَفْزَعَة]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    16. مقر [مَقَرّ]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    17. ملاذ [مَلَاذ]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    18. ملتجأ [مُلْتَجَأ]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    19. ملجأ [مَلْجَأ]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    20. منجى [مَنْجًى]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    21. منزل [مَنْزِل]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    22. موئل [مَوْئِل]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    23. موطن [مَوْطِن]
    Anlamı: barınılacak yer, melce
    24. عياذ [عِيَاذ]
    Anlamı: barınılacak yer, melce

    Türkçe-Arapça Sözlük > barınak

  • 20 düşmek

    1. أولع [أُولِعَ]
    2. استسلم [اِسْتَسْلَمَ]
    3. انتفى [اِنْتَفَى]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    4. انخفض [اِنْخَفَضَ]
    Anlamı: (ısı ve basınç için) eksilmek, azalmak
    5. انهار [اِنْهارَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    6. انهوى [اِنْهَوَى]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    7. تردى [تَرَدَّى]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    8. تساقط [تَسَاقَطَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    9. تطوح [تَطَوَّحَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    10. تهاوى [تَهَاوَى]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    11. تهدم [تَهَدَّمَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    12. تهور [تَهَوَّرَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    13. تولع [تَوَلَّعَ]
    14. خر [خَرَّ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    15. ردي [رَدِيَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    16. سقط [سَقَطَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    17. شاخ [شاخَ]
    18. نزل [نَزَلَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    19. هار [هارَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    20. هبط [هَبَطَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    21. هفا [هَفَا]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    22. هفت [هَفَتَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    23. هوى [هَوَى]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
    24. وجد [وُجِدَ]
    Anlamı: bulunmak
    25. وقع [وَقَعَ]
    Anlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > düşmek

См. также в других словарях:

  • yer — yer·ba; yer·bal; yer·cum; yer·e·van; yer·ra; yer·sin·ia; yer·rah; …   English syllables

  • Yer — Yer, prep. Ere; before. [Obs.] Sylvester. [1913 Webster] …   The Collaborative International Dictionary of English

  • yer — [jə US jər] determiner written informal your or you ▪ Keep yer mouth shut! …   Dictionary of contemporary English

  • YER — may refer to:*Fort Severn Airport, the IATA airport code *Yemeni rial, of the united Republic of Yemen *Yale Economic Review, an economics journal of Yale University …   Wikipedia

  • Yèr — yèr, yèrm adj grange et prairie sur les montagnes où l on conduit les troupeaux au printemps et à l automne Hautes Pyrénées …   Glossaire des noms topographiques en France

  • yer — [ jər ] determiner a way of writing your that shows how it sounds in informal conversation …   Usage of the words and phrases in modern English

  • -yer — agent noun suffix, variant of IER (Cf. ier) used after a vowel or w …   Etymology dictionary

  • yer — representing a dialectal or vulgar pronunciation of YOUR (Cf. your), attested from 1814 …   Etymology dictionary

  • -yer — [yər] suffix IER: usually after w [lawyer] …   English World dictionary

  • yer — is. 1. Üzərində sakin olduğumuz planet: Yer kürəsi (bu mənada böyük hərflə). Ay Yerin peykidir. Yerlə Günəş arasında 150 milyon kilometr məsafə var. Yer Günəş ətrafında fırlanır. 2. Quru (su səthi müqabili). Dənizdən yer görünmürdü. 3. Yer… …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»