-
41 yemek borusu
n. oesophagus [Brit.], esophagus* * *alimentary canal -
42 yemek çubuğu
chopstick -
43 yemek kaşığı
n. tablespoon* * *table spoon -
44 yemek kitabı
n. cookbook, cookery book* * *1. cookbook 2. cookery book -
45 yemek masası
n. dining table, dinner table* * *dining table -
46 yemek odası
n. dinette, dining room, lunchroom* * *1. dining room 2. diningroom 3. grillroom -
47 yemek salonu
n. dining hall* * *1. dining hall 2. dininghall -
48 yemek sosu
gravy -
49 yemek stoğu
food stock -
50 yemek takımı
n. dinnerware, dinner service, dinner set, set* * *1. chafing dish 2. dinner service -
51 yemek ver
host for dinner -
52 yemek verilmemiş
unfed -
53 yemek ye
1. dine 2. dining (v.) -
54 yemek yiyen
diner -
55 yemek yiyerek
dining (prep.) -
56 yemek zili
dinner bell -
57 yemek artıkları
n. kitchenmidden, leftovers, remains -
58 yemek artığı
n. leftover -
59 yemek borusu ile ilgili
adj. oesophageal [Brit.], esophageal -
60 yemek dahil mi
Are any meals included
См. также в других словарях:
yemek — yemek, yeylp telef etmek, I, 55, 66, 79, 88, 116, 318, 323, 342, 343, 504; I I, 69,70. 311; III, 9, 16, 31, 67, 146 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek masası — is. Üzerinde yemek yemek amacıyla kullanılan masa … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek odası — is. Yemek yenilen oda, yemek salonu, salamanje … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek salonu — is. Yemek odası Apartman kapısından içeriye girince küçük bir yemek salonu göze çarpıyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek yemek — karın doyurmak Yemek yerken içtiğim iki şişe su, bir ter seli hâlinde ensemden boynuma doğru akıyordu. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek borusu — is., anat. 1) Besinleri ağızdan mideye ulaştıran kasla çevrili zarsı kanal 2) ask. Yemek vaktini bildirmek için çalınan boru … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek duası — is. Yemek yedikten sonra Allah a şükretmek için edilen dua … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek listesi — is. Yemek yenilecek yerlerde mevcut yemekleri gösteren liste … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek çıkarmak — ağırlamak için yemek sunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek dolabı — is. Yemeğin saklandığı dolap … Çağatay Osmanlı Sözlük