-
1 yatmak
vi1) sich hinlegenuykuya \yatmak sich zum Schlafen hinlegen2) ( yatağa girmek) ins [o zu] Bett gehen3) liegenarkaüstü/yatakta \yatmak auf dem Rücken/im Bett liegenhangi hastahanede yatıyor? in welchem Krankenhaus liegt er?gemi limanda yatıyor das Schiff liegt im Hafenyatıp kalkmak ( gecelerini geçirmek) seine Nächte verbringenbiriyle yatıp kalkmak mit jdm verkehren, mit jdm Geschlechtsverkehr haben4) ( gecelemek) übernachten5) ( fam) platzen, scheitern6) ins Bett gehen (-le mit), schlafen (-le mit)7) yatıp kalkmak die Nächte verbringenbiriyle yatıp kalkmak mit jdm schlafen8) ( fam)kodeste \yatmak im Knast sitzen -
2 yatmak
yatmak <- ar> sich hinlegen (a zum Schlafen); ruhen, noch schlafen, im Bett sein; sich neigen (auf die Seite, nach links); das Bett hüten; (begraben) liegen, ruhen; übernachten, nächtigen; fam (im Gefängnis) sitzen; MAR vor Anker liegen; Getreide umgelegt werden, zu Boden gedrückt werden; Stoff glatt werden; Ware auf Lager liegen (und nicht verkauft werden); liegen bleiben; fig neigen, geneigt sein (zu oder inf); gewandt, geschickt sein;b-le yatmak mit jemandem schlafen;-in yatacak yeri yok er hat keine Bleibe;yatıp kalkıp zu jeder Stunde;yatıp kalkmak die Nacht verbringen -
3 yatmak
2) (evin içinde yatar durumda bulunmak) ИЛЪЫН 2. (унэм yatmak) (илъ/ илъщ); кIэлъын/ щIэлъын (кIэлъ/ щIэлъщ) -
4 yatmak
(yatar)1) в разн. знач. лежа́ть; ложи́тьсяyan yatmak — лежа́ть на боку́
yatar durumda — в лежа́чем положе́нии
2) Д склоня́ться, соглаша́ться; подчиня́ться; быть располо́женным к чему3) ночева́тьaçıkta yatmak — ночева́ть под откры́тым не́бом
4) сиде́ть в тюрьме́hırsızlıktan beş yıl yatmış — он отсиде́л за воровство́ пять лет
5) стоя́ть на я́кореgemi limanda yatıyor — су́дно на я́коре в порту́
6) расправля́ться, выра́вниваться; станови́ться ро́вным (гла́дким) -
5 yatmak
лежа́ть лечь* * *1) врз. лежа́ть, ложи́тьсяçocuk yattı — ребёнок лёг [в посте́ль]
ekinler yattı — посе́вы полегли́
gemi sağ yattı — су́дно легло́ / накрени́лось на пра́вый бок
gripten yatıyor — он лежи́т с гри́ппом
mal depoda yatıyor — това́р лежи́т на скла́де
şu türbede kim yatıyor? — кто лежи́т в э́той гробни́це?
2) ночева́тьaçıkta yatmak — ночева́ть под откры́тым не́бом
3) сиде́ть в тюрьме́beş yıl yatmış — он отсиде́л пять лет
4) стоя́ть на я́кореgemi limanda yatıyor — су́дно на я́коре в порту́
5) расправля́ться, станови́ться ро́вным / гла́дкимkumaş ütülünce yattı — ткань распра́вилась по́сле гла́женья
••- yatıp kalkıp anama dua ediyorum
- yatıp kalkmak
- nerede yatıp kalkıyor? -
6 yatmak
яту -
7 yatmak
v. bang, go to bed, couch, be couched, incline, kip, kip down, lay, lay oneself down, lie, lie down, lie up, recline, repose, repose oneself, rest, have a screw, go to sleep, sleep with, turn in--------hit the hay, hit the sack* * *lie -
8 yatmak
nivîn--------paldan--------raketin--------ramedîn--------razan--------veketin -
9 yatmak
гъолъын, щылъын -
10 ýatmak
liegen -
11 yatmak
استلقىبات -
12 yatmak
-
13 yatmak
"to go to bed, to turn in; to be in bed; to lie; to lie down, to recline; to lie at anchor; to be imprisoned; to stay in prison; to become flat; to go by the board; to lie on; to have sex, to bed (with), to sleep together, to sleep with sb; to be buried" -
14 yatmak
"1. to go to bed. 2. (for someone) to be in bed, be lying down. 3. to stay in bed; to keep to one´s bed; to be bedfast. 4. /a/ to enter, go into (hospital). 5. to lie, lie flat, lie at full length. 6. /da/ to stay in; to remain in, sit in (a place). 7. /a/ to lean to (one side); (for a ship) to list. 8. /a/ slang to agree to, accept. 9. slang (for something) to be fated not to occur, not to be on: Bu iş yattı galiba. It looks like this thing´s not on. 10. to be in prison. 11. slang to do it, have sex. 12. (for a sports team) to be beaten; (for a team) to suffer a series of defeats, have a bad season. yatıp kalkıp continually, always. yatıp kalkmak 1. /da/ to sleep, spend one´s nights in: Nerede yatıp kalkıyorsun? Where are you sleeping at night? 2. /la/ to have sex with, sleep with." -
15 yatmak
yatmaq -
16 ýatmak
przespać; spać; sypiać -
17 yatak döşek yatmak
-
18 yatak yorgan yatmak
= yatak döşek yatmak лежа́ть пласто́м ( о тяжелобольном) -
19 yan yatmak
yan yatmak (gemi)v. careen, rake -
20 yana yatmak
v. list, tilt, tilt over, tip--------yana yatmak (gemi)v. heel, heel over
См. также в других словарях:
yatmak — I, 36, 233, 243, 386; I I, 313; III, 42, 378 yaymak, sermek, II, 313bkz: yadmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yatmak — nsz, ar 1) Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak Dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak. N. Hikmet 2) Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek 3) Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek Rüzgârdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
korkulu rüya (veya düş) görmektense uyanık yatmak evladır (veya yeğdir) — tehlikeli bir işe girişmektense o işin sağlayacağı kazançtan vazgeçmek daha iyidir anlamında kullanılan bir söz O, çok kere, korkulu rüya görmektense uyanık yatmak evladır, diye sabaha kadar uyumamaya çalışır. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırtüstü yatmak — 1) sırtı yere gelmek üzere yatmak Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın. H. Taner 2) mec. çalışmadan rahat bir yaşam sürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuluçkaya oturmak (veya yatmak) — genellikle dişi kuş yavru çıkarmak için yumurtaların üzerine yatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
serilip yatmak — rahat bir biçimde yatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak yorgan (veya döşek) yatmak — yorgan döşek yatmak Gerçekten yatak yorgan, kolu boynu sargılar içinde, pestil gibi yatıyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
uykuya yatmak — uyumak için yatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne yatmak — hakkı yokken bir şeyi kendine mal etmek, bir şeyi alıp vermemek Bunlar eşeğin büsbütün üstüne mi yatmak istiyorlar? M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
uñra yatmak — sırt üstü yatmak III, 378bkz: tuñra tü şmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tımba yatmak — hemen yatmak … Beypazari ağzindan sözcükler