-
1 алмаштыру
1. değiştimek, değiş-tokuş yapmak2. değiş-tokuş, mübadele, değişim -
2 болагайлану
şaklabanlık yapmak -
3 бөгәрләү
kırıştırmak (kırış kırış yapmak) -
4 гайбәт сату
dedikodu yapmak, gıybet etmek -
5 ду итү
gürültü yapmak -
6 ешләү
işlemek, çalışmak, yapmak -
7 йодрыклау
yumruklamak, yumruk yapmak -
8 йомарлау
yuvarlamak, yuvarlak yapmak -
9 кору
1. kurmak (saat vb.)2. kurmak, inşa etmek3. kurmak, yapmak4. kurumak -
10 кылу
1. işlemek (suç vb.)2. yapmak -
11 рәсем ясу
resim yapmak -
12 ситат китерү
alıntılamak, alıntı yapmak -
13 тәнне сылау
1. masaj2. masaj yapmak -
14 төзү
1. inşa etmek, kurmak, yapmak, dikmek (bina)2. inşa, yapı -
15 үтәү
1. ödemek2. uygulamak, yerine getirmek, gerçekleştirmek, yapmak, icra etmek, ifa etmek, tatbik etmek -
16 хәкимияттән төшерү
hükümeti düşürmek, devirmek (hükümeti vb.), darbe yapmak -
17 чыгыш ясу
çıkış yapmak -
18 штукатурка итү
sıvamak, sıva yapmak -
19 ялагайлану
yaltaklanmak, yılışmak, dalkavukluk etmek, yalakalık yapmak -
20 ялгышу
yanılmak, hata yapmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
yapmak — i, ar 1) Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. Ç. Altan 2) nsz Olmasına yol açmak Durgun sular sıtma yapar. 3) nsz Yol almak 4) Onarmak, tamir etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapmak — kapamak, sed etmek; yapılmak, kapanmak, mâmul yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapmak — örtmek, kapamak; kurmak, yapmak, I, 348, 374; III, 33, 57 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
afi kesmek (veya satmak veya yapmak) — birine karşı gösteriş yapmak, kabadayılık etmek Yanındaki kıza afi yapmak için onun önüne, dilenciye sadaka verir gibi bahşiş fırlatan bir züppeyi, bıraksalar öldürecekti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
atak yapmak — akın yapmak, atılım yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
egzersiz yapmak — is. 1) alıştırma yapmak O akşam yalnız olduğum için kemanda bazı egzersizler yapmaya başladım. P. Safa 2) sağlıklı yaşam için spor yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
idman yapmak — beden hareketleri yapmak Evinden yalnız idman yapmak için çıktığına eminim. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
indirim yapmak — fiyatta değer düşürümü yapmak, iskonto yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulis yapmak — 1) herhangi bir toplulukta oturumlar dışında gizli çalışmalar yapmak 2) bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefis muhasebesi yapmak — insan isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmek, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapmak Normal yaşamının çekişmeleri içinde tekerlenip giden insan, bayramlarda bir nefis muhasebesi yapmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözleşme yapmak — huk. bir sözleşmeyi yazılı olarak belirlemek, mukavele yapmak, kontrat yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük