-
1 yanlış anlamak
v. take amiss, be at cross purposes, misapprehend, misconstrue, misinterpret, mistake, misunderstand, take a word in the wrong sense, get it wrong -
2 yanlış anlamak
to get sb wrong, to mistake, to misinterpret, to misunderstand, to misapprehend, to misconstrue -
3 yanlış
yanlış Fehler m; fehlerhaft, verkehrt, falsch;yanlış anlamak falsch verstehen, missverstehen;yanlış bilmek falsch unterrichtet sein;yanlış yola gitmek den verkehrten Weg einschlagen;yanlış kapı çalmak fig sich an die verkehrte Adresse wenden;hesabı(nı) yanlış tutmak sich verrechnen;yanlış yere fälschlich -
4 yanlış
-
5 yanlış
ло́жный неве́рный* * *1.оши́бкаyanlış çıkmak — оказа́ться оши́бочным, не подтверди́ться
2.yanlışını çıkarmak — обнару́жить / вы́явить оши́бку
оши́бочный, непра́вильный3.оши́бочно, непра́вильноyanlış anlamak — оши́бочно / непра́вильно поня́ть
hesabını yanlış tutmuş — он оши́бся в расчёте
••yanlış hesap Bağdad'tan döner — погов. непра́вильный счёт возвраща́ется [да́же] из Багда́да (т. е. рано или поздно ошибка обнаруживается)
-
6 yanlış
1.оши́бка- ın yanlış ını çıkar(t)mak — выявля́ть (обнару́живать) оши́бку в чём
yanlış doğru cetveli — пе́речень опеча́ток
yanlışları doğruymuş sanmak — принима́ть ложь за пра́вду
yanlışınız var — вы ошиба́етесь
bu yanlışı he men düzeltmeli — э́ту оши́бку сле́дует неме́дленно испра́вить
2.оши́бочный, непра́вильныйyanlış yere — оши́бочно, ло́жно
yanlış yola gitmek — идти́ по неве́рному пути́
3.оши́бочно, непра́вильно; неве́рноyanlış anlamak — оши́бочно (непра́вильно) понима́ть
-
7 anlamak
vt verstehenanladın mı? (hast du) verstanden?bir şeyi doğru/yanlış/hemen \anlamak etw richtig/falsch/sofort verstehen -
8 anlaşılmak
vi2) klar werden; ( ortaya çıkmak) sich herausstellendoğru/yanlış olduğu \anlaşılmak sich als richtig/falsch herausstellenbir şey birinin yüzünden \anlaşılmak jdm etw ansehen
См. также в других словарях:
kazı koz anlamak — söylenen şeyi çok yanlış anlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters anlamak — yanlış yorumlamak, doğru anlam vermemek Yerden göğe kadar haklı olan bir uyarıyı, içimizden bir arkadaş ters anlamış. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı kıçından dinlemek (veya anlamak) — konuşulan konuyu ilgisiz, üstünkörü veya önem vermeden dinlemek (veya yanlış, ters anlamak) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tersinden okumak — 1) yanlış anlamak 2) olayı veya bir sanat eserini farklı biçimde değerlendirmek, yorumlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pişman olmak — yaptığı bir işin yanlış veya uygunsuz sonuç verdiğini anlamak Aceleciliğinden ötürü pişman oldu ama verdiği sözden geri dönmek huyu yoktu. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük