-
1 yaş tahtaya basmak
to be cheated -
2 yaş
"1. damp; moist. 2. fresh (fruit) (as opposed to dried). 3. tears (in a person´s eyes): bir damla yaş a tear. 4. slang bad, rough, tough. 5. slang alcohol, liquor, booze. - akıtmak/dökmek to shed tears, cry, weep. -ın arasında/yanında kuru da yanar. proverb Sometimes the innocent suffer along with the guilty. -lara boğulmak to cry one´s eyes out, cry a river. -ını içine akıtmak to cry inwardly, hide one´s grief. - kesen, baş keser. proverb A person who needlessly cuts down trees is a kind of murderer. - odun green wood, freshly cut wood. - tahtaya/yere basmak to be duped, be swindled, be taken in."
См. также в других словарях:
yaş tahtaya (veya yere) basmamak — bir işte uyanık davranarak aldanmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaş — 1. sf. 1) Nemli, ıslak, kuru karşıtı 2) Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze 3) is. Gözyaşı 4) argo Kötü Bugün işler yaş. 5) argo Zor Birleşik Sözler yaş çayır yaş kesim yaş pasta yaş sebze … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru — sf. 1) Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. H. E. Adıvar 2) Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan Kuru çöl. Kuru tepeler. 3) Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil… … Çağatay Osmanlı Sözlük