-
1 kaş
бровь (ж)* * *1) бровьkaş çatmak / yıkamak — нахму́рить бро́ви
kaş göz etmek — подава́ть знак глаза́ми
kalem kaş — то́нкие бро́ви
keman kaş — бро́ви дуго́й
samur kaş — соболи́ные бро́ви
2) архит. маврита́нская а́рка3) изги́б; выступа́ющая часть (чего-л.)yüzük kaşı — коро́нка пе́рстня
4) разг. вал, земляна́я на́сыпь (в огородах, садах и т. п.)5) про́пасть, бе́здна••- kaşla göz arasındakaş yapayım derken göz çıkarmak — погов. оказа́ть медве́жью услу́гу
См. также в других словарях:
nigîn — (F.) [ ﻦﻴﮕﻥ ] 1. yüzük. 2. yüzük kaşı. 3. mühür … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kaş — is., anat. 1) Gözlerin üzerinde kemerli birer çizgi oluşturan kısa kıllar Aşçıbaşı, kırçıl kaşlarını biraz daha çatıp karşıma çömeliyor. Y. Z. Ortaç 2) Kemerli ve çıkıntılı şey veya yer Altın yüzük yaptırdım, kaşı sensin sevdiğim Halk türküsü 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FETHA — Gr. Arabçada harfleri (E, A) diye okutan işâret, üstün FETHA (FETAHA) (C.: Füteh Fütuh Fethât) Kaşı olmayan halka yüzük. * Büyük yüzük. * Tavşancıl kuşu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kaşlı — sf. Herhangi bir nitelikte kaşı olan Çatık kaşlı adam. İnce kaşlı kadın. Kaşlı yüzük. Birleşik Sözler kaşlı gözlü çatık kaşlı dört kaşlı kalem kaşlı samur kaşlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
şövalye yüzüğü — is. Kaşı kalın ve köşeli bir çeşit yüzük … Çağatay Osmanlı Sözlük