-
1 yürüyerek
adj. afoot--------adv. afoot, on foot* * *1. wayfaring (n.) 2. walking (prep.) -
2 yürüyerek
on foot -
3 yürüyerek dolaş
travel on foot -
4 yürüyerek geç
1. wade into 2. wade (v.) -
5 yürüyerek beş dakika tutar
It's about a five minute walk. -
6 yürüyerek dolaşmak
v. walk over -
7 yürüyerek geçilebilir
adj. fordable -
8 yürüyerek geçmek
v. stride, wade -
9 yürüyerek gidebilirsiniz
It's a short walk. -
10 yürüyerek gitmek
v. foot it, walk -
11 yürüyerek tur
n. walking tour -
12 zor yürüyerek
wading (prep.) -
13 sığ yerden yürüyerek geçmek
v. ford -
14 epeyce yol
epeyce yol (yürüyerek)n. quite a walk -
15 tur
"tour, trip, outing; (yürüyerek) walk, stroll; (taþýtla) drive, spin; round, lap"
См. также в других словарях:
yayak — yürüyerek … Beypazari ağzindan sözcükler
gütmak — ardı sıra yürüyerek hayvanı sürmek, tâkib etmek rai sıra yürüyerek mevaşiyi sürmek, bakmak. ve nazaret etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Qaraei — Infobox Ethnic group http://www.rugreview.com/or95k1.jpg] caption = A Qaraei man group = Qaraei pop = ca. ? region1 = flagcountry|Iran pop1 = ? (est. ? of total) ref1 = region2 = flagcountry|Azerbaijan pop2 = ? ref2 = region3 = flagcountry|Turkey … Wikipedia
çaktırmadan — zf., tkz. Belli etmeden, gizlice, sezdirmeden O, kenar kenar yürüyerek ve çaktırmadan deminki cevizlerin altına göz attı. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkış — is. 1) Çıkma işi veya biçimi Çiğ patatesle patlıcanı düşününüz, sıcak külden çıkışına bakınız, ne leziz yemektir. R. H. Karay 2) Bir yerden çıkmak için kullanılan yer 3) Yokuş 4) Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösteri yürüyüşü — is. Bir topluluğun duygularını dile getirmek için ana yollar ve alanlarda yürüyerek yapılan gösteri … Çağatay Osmanlı Sözlük
lustrin — sf., Fr. lustring Parlak kumaş kullanılarak yapılmış (ayakkabı) Tramvaydan inip incecik lustrin kunduralarla sulu karda yürüyerek gazinoya gidinceye kadar ayaklarım dondu. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürüngenler — is., ç., hay. b. Omurgalıların, suda ve karada yaşayabilen yılan, kertenkele, kaplumbağa, timsah gibi yerde sürünerek veya yürüyerek ilerleyen sınıfı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıpış tıpış — zf. Kısa adımlarla çabuk yürüyerek Çocuk tıpış tıpış geldi. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tıpış tıpış yürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüketmek — i 1) Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti. E. E. Talu 2) Güçsüzleştirmek, bezdirmek 3) Yürüyerek aşmak, bitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaya — is. 1) Yürüyerek giden kimse 2) zf. Yayan Galiba sen köprüyü bizim gibi yaya geçmiyorsun. B. Felek Birleşik Sözler yaya çivisi yaya geçidi yaya kaldırımı yaya köprüsü yaya yolu Atasözü … Çağatay Osmanlı Sözlük