Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

viraj+almak

  • 1 bend

    n. bükme; kıvırma, kıvrım, dönemeç; viraj; dirsek
    ————————
    v. eğmek, kıvırmak, bükmek, esnetmek; işe geldiği gibi değiştirmek, oynama yapmak, yönelmek; eğilmek, bükülmek, boyun eğmek, çökmek (diz), kıvrılmak; katlamak, bağlamak (yelken)
    * * *
    1. büküm (n.) 2. bük (v.) 3. kıvrım (n.)
    * * *
    [bend] 1. past tense, past participle - bent; verb
    1) (to make, become, or be, angled or curved: Bend your arm; She bent down to pick up the coin; The road bends to the right; He could bend an iron bar.) bük(ül)mek, kıvrılmak, eğ(il)mek, viraj almak
    2) (to force (someone) to do what one wants: He bent me to his will.) zorlamak
    2. noun
    (a curve or angle: a bend in the road.) kıvrım, köşe, dirsek, viraj
    - bent on

    English-Turkish dictionary > bend

  • 2 შეხვევა

    f.
    sargıyla sarmak, paketlemek, viraj almak

    Georgian-Turkish dictionary > შეხვევა

  • 3 Kurve

    Kurve <-n> ['kʊrvə] f
    a. math eğri; ( Biegung) viraj dönemeç; aero dönüş;
    weiter vorn macht die Straße eine \Kurve daha ileride yol dönüyor;
    die \Kurve schneiden virajı içten almak;
    sich in die \Kurve legen dönemece yatarak girmek;
    die \Kurve kratzen ( fam) kirişi kırmak;
    ( nicht) die \Kurve kriegen ( fam) belini doğrult(ama) mak

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > Kurve

См. также в других словарях:

  • viraj almak — virajı dönmek Memur, geç işareti verince gaza bastı ve virajı umduğundan güzel aldı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • viraj — is., Fr. virage Bir yolun kıvrıldığı yer, büküntü, dönemeç Bu dönüm noktası ... meğer bir ölüm virajı imiş! Y. Z. Ortaç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller viraj almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»