Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

varsa...

  • 21 möglich

    möglich ['mø:klıç] adj
    mümkün, olabilir, olası, muhtemel;
    so bald wie \möglich en kısa zamanda;
    ( das ist doch) nicht \möglich! olamaz!, mümkün değil!;
    schon \möglich ( fam) olabilir;
    er tat sein M\möglichstes elinden geleni yaptı;
    so kurz/lang wie \möglich mümkün mertebe kısa/uzun, olabildiğince kısa/uzun;
    falls es dir ( irgend) \möglich ist eğer (herhangi) bir olanağın varsa

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > möglich

  • 22 übrig

    übrig ['y:brıç] adj
    artakalan, geriye kalan;
    der/die/das Ü\übrige artakalan ( von -den), geriye kalan ( von -den);
    die \übrigen Bücher öteki kitaplar;
    \übrig sein [o bleiben] ( als Rest) artakalmak, artmak, geriye kalmak;
    ihm bleibt nichts anderes \übrig başka çaresi kalmadı;
    was bleibt mir anderes \übrig? başka ne yapabilirim ki?;
    \übrig lassen ( als Rest) artık bırakmak, hepsini bitirmemek;
    etw lässt nichts zu wünschen \übrig bir şeyin eksik tarafları olmamak;
    etw lässt einiges zu wünschen \übrig bir şeyin bazı eksik tarafları olmak;
    ein Ü\übriges tun yapılabilecek daha ne varsa yapmak;
    im Ü\übrigen ayrıca;
    die Ü\übrigen ötekiler, diğerleri;
    ich habe noch 2 Euro \übrig (geriye) 2 eurom kaldı;
    alles Ü\übrige artakalanların hepsi, artakalan her şey, geriye kalanların hepsi, geriye kalan her şey

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > übrig

  • 23 Verzug

    Verzug <- (e) s> [fɛɐ'tsu:k] m
    kein pl ( bei Lieferung) gecikme; ( bei Zahlung) direnim, temerrüt;
    in \Verzug geraten gecikmek, temerrüde düşmek;
    bei Gefahr im \Verzuge gecikmesinde tehlike varsa, gecikmesinde zarar umulan durumlarda;
    es ist Gefahr im \Verzug gecikmesinde tehlike var

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > Verzug

  • 24 was

    was [vas]
    I pron ne;
    \was kostet das? bu kaç para?, bunun fiyatı ne?;
    \was heißt „Haus“ auf Türkisch? “Haus” Türkçede ne demek?;
    \was denkst du? ne düşünüyorsun [o diyorsun] ?;
    \was hast du denn bloß? neyin var ki?;
    \was weiß ich! ( fam) ben ne bileyim!;
    \was soll das? bu da ne demek?;
    \was ist schon dabei? bunda ne var ki?;
    \was für ein Wagen ist das? nasıl bir araba bu?, bu araba ne?;
    \was für eine Hitze/ein Glück! ne sıcak/şans!;
    nicht schlecht, \was? ( fam) fena değil, değil mi?;
    um \was geht es? söz konusu olay nedir?;
    \was ist, hast du Lust? ( fam) nasıl, hevesin var mı?;
    ach \was! ( fam) haydi (canım) sen de!;
    und \was nicht alles ( fam) ve daha neler neler
    II pron şey;
    das Beste, \was du tun kannst yapabileceğin en iyi şey;
    ( das), \was sie sagt... onun dediği (şey)...;
    ( das), \was mich ärgert, ... beni kızdıran (şey),...;
    alles, \was du willst istediğin her şey;
    alles, \was ich habe benim neyim varsa
    III pron ( fam) ( etwas) bir şey;
    \was ich nicht weiß, macht mich nicht heiß ( fig) göz görmeyince gönül katlanır;
    hast du \was? bir şeyin mi var?;
    das ist auch \was bu da bir şeydir;
    das ist \was anderes bu başka bir şey;
    nein, so \was! ( fam) böyle şey olmaz!;
    na so \was! ( fam) bak şu işe!;
    so \was Blödes! ( fam) ne aksilik!

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > was

См. также в других словарях:

  • vărsa — VĂRSÁ, vărs, vb. I. I. 1. tranz. A face să curgă un lichid, o pulbere etc. (prin înclinarea sau răsturnarea recipientului în care se află). ♢ expr. A vărsa lacrimi = a plânge. A vărsa sânge = a ucide, a omorî. A şi vărsa sângele (pentru cineva… …   Dicționar Român

  • vârşă — VẤRŞĂ, vârşe, s.f. Unealtă de pescuit în formă lunguiaţă, alcătuită dintr un coş făcut din plasă sau din nuiele de răchită împletite, cu gura îngustă şi întoarsă înăuntru în formă de pâlnie; vintir. [pl. şi: vârşi] – Din scr. vrša. Trimis de… …   Dicționar Român

  • varsa — ×varsà (brus. вopca) sf. (4) K.Būg, JI255, Š, Rtr, FrnW; L 1. sing. SD107, Sut, N, [K], Ak, Vvr vilnų ar vilnonio audinio pūkas, gaureliai, šereliai: ^ Jų uogos kai varsà (nesumaigytos, sausos), gražiai renka Klt. 2. I spalva: Juodos varsõs… …   Dictionary of the Lithuanian Language

  • vấrşã — s. f., art. vấrşa, g. d. art. vấrşei; pl. vấrşe …   Romanian orthography

  • varsa ... yoksa ... — başına getirildiği kelimenin her şeyin üstünde tutulduğunu anlatan bir söz Varsa kızı yoksa kızı, oğlunun yüzüne baktığı yok …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vārṡa — वार्श …   Indonesian dictionary

  • ne hâli varsa görsün — öğüt ve uyarı dinlemeyenler için ne yaparsa yapsın, beni ilgilendirmez anlamında kullanılan bir söz Boş ver ne hâlleri varsa görsünler, ben bu heriflere bulaşamam. A. Ümit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iven kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz — acele eden kız eşini iyi seçemeyeceği için mutlu olamaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geleceği varsa göreceği de var — kötülük yapmaya kalkışacak olursa karşılığını elbette görür anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar — kişi ne kadar çabalarsa çabalasın alın yazısındaki şeye ulaşır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ne kadar varsa — hepsi, tamamı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»